Tiroid Bezi Hastalıkları

23/01/2024

15/01/2024

Beyin sağlığı için kullanabileceğimiz destekler

31/10/2023

Antioksidanların 2 Şefi ;Melatonin ve Glutatyon

Melatonin ve glutatyon, vücutta bulunan iki güçlü antioksidandır ve her ikisi de oksidatif stresle mücadelede önemli roller oynamaktadır. Ancak, bu iki molek...

17/08/2023

Haşimoto hastalığı, tiroid bezinin otoimmün bir hastalığıdır ve tiroid hormonlarının düzgün sentezlenmesini engelleyerek bir dizi semptom ortaya çıkarır. Son yıllarda, haşimoto hastalarının beyin sisi adı verilen bir semptomla sıklıkla karşı karşıya olduğu gözlenmektedir. Beyin sisi, bilişsel işlevlerde azalma, hafıza sorunları, dikkat eksikliği ve odaklanma güçlüğü gibi belirtilerle kendini gösteren bir durumdur.

Haşimoto hastalığı, tiroid hormonlarının düzgün üretilememesi sonucu metabolik süreçlerin yavaşlamasına ve enerji seviyelerinin düşmesine neden olur. Bu durum, beynin normal işleyişini etkileyebilir ve beyin sisi semptomlarını tetikleyebilir. Tiroid hormonları, beyin fonksiyonlarının düzgün çalışması için kritik öneme sahiptir. Bu hormonlar, sinir hücrelerinin iletişimini ve beyin kimyasının dengeyi sağlamasını sağlar. Haşimoto hastalığındaki düşük tiroid hormon seviyeleri, beyin fonksiyonlarını etkileyebildiğinden bilişsel yeteneklerin azalmasına da yol açabilir.

Haşimoto hastalığının beyin sisi üzerindeki etkileri ise çeşitli mekanizmalarla açıklanmaktadır. İlk olarak tiroid hormonlarının düşük seviyeleri beyinde serotonin, dopamin ve diğer nörotransmiterlerin üretimini etkileyebilir. Bu durum ruh hali, motivasyon ve bilişsel işlevlerin düşmesine neden olabilir. İkinci olarak Haşimoto hastalığı otoimmün bir hastalık olup bağışıklık sisteminin beyindeki inflamasyonu artırabileceği düşünülmektedir. Beyindeki inflamasyon, sinir hücrelerinin iletişimini engelleyebilir ve bilişsel işlevlerde bozukluklara yol açabilir. Son olarak, tiroid hormonları, beyinde enerji üretimi ve metabolizma için gereklidir. Düşük tiroid hormon seviyeleri, beyin hücrelerinin enerji kaynaklarına erişimini sınırlayabilir ve beyin fonksiyonlarını olumsuz etkileyebilir.

Beyin sisi semptomları genellikle haşimoto hastalarında tiroid hormonlarının dengelenmesi ve tedavi sürecinde iyileşme görüldüğünde azalır. Tedavinin odak noktası, tiroid hormon düzeylerini normalleştirmek ve metabolik fonksiyonları düzeltmektir. Hormon replasman tedavisi, genellikle haşimoto hastalığı olan bireylere reçete edilir. Bu tedavi, tiroid hormonlarının eksikliğini telafi eder ve beyin fonksiyonlarının normale dönmesine yardımcı olabilir. Ayrıca yaşam tarzı değişiklikleri de beyin sisi semptomlarını hafifletebilir. Düzenli egzersiz yapmak, sağlıklı beslenmek, yeterli uyku almak ve stres yönetimi beynin sağlığını destekleyen önemli faktörlerdir.

07/08/2023

Tiroid hastaları ile homosistein arasında bir bağlantı vardır. Homosistein, vücuttaki bir amino asidin metabolizması sonucu oluşan bir bileşiktir. Normal düzeylerde homosistein, vücut için önemli değildir, ancak yüksek seviyeleri sağlık sorunlarına neden olabilir.

Tiroid hastalarında homosistein seviyeleri bazen artabilir. Tiroid hormonlarındaki düzensizlikler, özellikle hipotiroidi (tiroid hormonları düşüklüğü) durumunda, homosistein seviyelerinin yükselmesine katkıda bulunabilir. Bunun nedeni, tiroid hormonlarının normal metabolizmayı düzenlemeye yardımcı olması ve homosisteinin vücutta uygun bir şekilde işlenmesine yardımcı olmasıdır.

Yüksek homosistein seviyeleri, kalp-damar hastalıkları, inme, demans gibi sağlık sorunlarına yol açabileceğinden önemlidir. Bu nedenle, tiroid hastalarının homosistein düzeylerini izlemesi ve gerektiğinde doktorlarıyla danışarak uygun önlemleri alması önemlidir. Diyet düzenlemeleri, folik asit, B6 ve B12 vitaminleri içeren takviyeler ve yaşam tarzı değişiklikleri, homosistein seviyelerini düşürmede yardımcı olabilir.

Prof Dr Fevzi Balkan
Endokrinoloji Tiroid Metabolizma Uzmanı
Randevu 0545 5068400

Kronik inflamasyonun önemli belirteçlerindem biri Homosistein seviyesi. Yüksekliği diyabet , tiroid Hastalığı , vitamin eksikliği, ve genetik sebeplerle olab...

05/08/2023

Düşünün; her hücrenizin içinde, göz kamaştırıcı bir sirkadien ritim var. İç saatiniz, her dakika ve saniyenizi yönetiyor; uyandığınız saat, uyuduğunuz saat, enerjinizin en yüksek olduğu saat. Ancak, bazen bu mükemmel orkestra, kendi müziğini unutabilir.

Sirkadien ritmi düzeltmek için 10 Adım !

1. **Düzenli uyku programı:** Her gece aynı saatte yatıp her sabah aynı saatte uyanmak, sirkadien ritminizi düzenler.

2. **Doğru beslenme:** Beslenme saatlerinizi düzenlemek ve gece yemek yemekten kaçınmak, sirkadien ritmi düzene sokar.

3. **Güneş ışığı:** Sabahları doğrudan güneş ışığına maruz kalmak, melatonin ve serotonin seviyelerini dengeler ve sirkadien ritmi iyileştirir.

4. **Elektronik cihazlardan kaçının:** Yatmadan önce mavi ışığa maruz kalmaktan kaçınmak, uyku kalitenizi artırabilir.

5. **Fiziksel aktivite:** Düzenli egzersiz, enerji seviyelerinizi dengeler ve sirkadien ritmi düzene sokar.

6. **Stresten kaçınmak:** Stres, sirkadien ritminizi bozabilir. Meditasyon, yoga veya derin nefes tekniklerini deneyin.

7. **Alkolden ve kafeinden kaçınmak:** Alkol ve kafein, uyku kalitenizi bozabilir ve sirkadien ritmi etkileyebilir.

8. **Uygun bir uyku ortamı yaratın:** Karanlık, sessiz ve serin bir uyku ortamı sağlamak, daha iyi uyumanıza yardımcı olur.

9. **Gündüz uykularını sınırlayın:** Gündüz uykuları, gece uyumanızı zorlaştırabilir ve sirkadien ritminizi bozabilir.

10. **Sağlıklı bir yaşam tarzı:** Dengeli bir diyet, düzenli egzersiz ve stresten kaçınma, genel sağlığınızı ve sirkadien ritminizi düzenlemenin en iyi yollarıdır.

Burada sirkadien ritim düzenleyici Melatonin Hormonundan da bahsedelim

Sirkadien ritim ve melatonin arasında yakın bir ilişki vardır. Sirkadien ritim, vücudunuzun doğal 24 saatlik döngüsüdür ve melatonin, bu döngüyü düzenlemeye yardımcı olan bir hormondur.

Gündüz saatlerinde, özellikle aydınlık ortamlarda, melatonin üretimi genellikle düşük seviyededir. Ancak, gün ışığı azaldıkça ve gece başladıkça, melatonin üretimi artar. Bu, vücudunuzun sirkadien ritmine ve uyku-uyanıklık döngüsüne yardımcı olur. Yüksek melatonin seviyeleri genellikle uyku hissinizi artırır.

Öte yandan, uyandığınızda ve gün ışığına maruz kaldığınızda, melatonin seviyeleriniz düşer ve uyanıklık seviyeniz artar. Dolayısıyla, melatonin, sirkadien ritminizin ve uyku-uyanıklık döngünüzün önemli bir düzenleyicisi olarak işlev görür.

Prof Dr Fevzi BALKAN
Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı