Prof. Dr. Adnan Çoban

12/12/2025

Günlük görüşmelerimde sıkça karşılaştığım bir durum var. Kişiler baş, boyun veya sırt bölgelerinde geçmeyen ağrılardan şikayet ediyor, birçok fiziksel tedavi deniyor fakat bir türlü rahatlayamıyor. Tahliller normal, görüntülemeler temiz, kas spazmı açıklayıcı değil. Sonunda aynı soru geliyor: “Hocam, bu ağrı psikolojik olabilir mi?

✔️ Bu soruya açık bir yanıt vereyim. Evet, olabilir. Hatta beklediğinizden daha sık karşımıza çıkar.

🔷 Depresyon, anksiyete ya da geçmişte yaşanan travmalar bazen duygusal belirtilerle değil, doğrudan beden üzerinden kendini gösterir. Buna “maskeli depresyon” diyoruz. Kişi kendini çökkün hissetmek yerine sürekli baş ve sırt ağrısı yaşar, boyun bölgesinde sertlik olur, omuzlar gerilir. Tıbbi olarak bir neden bulunamaz ve bu noktada akla gelen ruhsal yüklerdir.

Stresin etkisi ise çok belirgindir. Sürekli stres yaşayan biri farkında olmadan bedenini savunma pozisyonunda tutar. Kaslar özellikle boyun ve sırt bölgesinde uzun süre kasılı kalır. Bu gerilim dolaşımı bozar, hareketi sınırlar ve ağrının kronikleşmesine yol açar.

❗❗ Tedavide de tek bir yöntem yeterli olmaz. Sadece ağrı kesiciler ya da yalnızca fizik tedavi genellikle kısa süreli rahatlama sağlar. Oysa ağrının altında depresyon, kaygı veya travma varsa psikoterapi ve gerektiğinde ilaç tedavisi sürecin önemli parçalarıdır. Beden ve zihin ayrılmaz iki yapı olduğu için tedavinin de bütüncül olması gerekir.

•••
👨‍⚕️Prof. Dr. Adnan Çoban
Psikiyatrist&Psikoterapist
📮bilgi@adnancoban.com.tr
🌐www.adnancoban.com.tr
📞 +90 (530) 545 54 64
☎️ +90 (212) 291 53 18
📍İstanbul/Şişli
•••

10/12/2025

EMDR İle Gerçekten Unutabilir miyim?

•••
👨‍⚕️Prof. Dr. Adnan Çoban
Psikiyatrist&Psikoterapist
📮bilgi@adnancoban.com.tr
🌐www.adnancoban.com.tr
📞 +90 (530) 545 54 64
☎️ +90 (212) 291 53 18
📍İstanbul/Şişli
•••

09/12/2025

Bağımlılık, yalnızca “bir kimyasal madde kullanımı” veya “sahip olma isteği” olmaktan çok daha derinlere uzanan karmaşık bir ruhsal durumdur. Bağımlılığı tetikleyen etkenler arasında genetik yatkınlık, psikolojik zorluklar, travmalar ve toplumsal çevre gibi çok sayıda unsur vardır.

👉 Bu nedenle bağımlılık tedavisinde tek bir yönteme dayanmak, sorunun yalnızca bir yüzünü hedef almak olur. Oysa asıl ihtiyaç hem ruhsal hem biyolojik hem de sosyal bağlamı gözeten bütüncül bir yaklaşımdır.

🔺 Bu yüzden tedavi süreci; detoks + ilaç tedavisi + psikoterapi + sosyal destek + travma terapisi gibi çok katmanlı bir yaklaşımla planlanmalıdır. Örneğin; biyolojik bağımlılıkla mücadele ederken yoksunluk ve aşermeye yönelik ilaçlar, beyin destekleyici tedaviler, kişinin travmatik geçmişine yönelik terapiler (özellikle EMDR Terapisi gibi travma odaklı terapiler) ve sosyal yaşam ile ilişki kurabileceği destekleyici gruplar birlikte değerlendirilmelidir.

👉 Ayrıca tedavi yalnızca bağımlılık dönemini gözetmemeli; bağımlılığın öncesinde kişinin ruhsal zeminini, travmalarını ve ihtiyaçlarını anlamayı; sonrasında ise kişinin topluma yeniden bağlanmasını, sosyal destek bulmasını ve yaşamında sağlıklı alternatifler kurmasını hedeflemelidir. Bu şekilde tedavi başarı oranı artar, nüks riski azalır.

Bağımlılık tedavisinde tek bir yöntem yeterli değildir çünkü bağımlılık tek boyutlu değil, çok boyutlu bir sorundur. Tedavi planı da bu çok boyutluluğu hesaba katmalı; kişiye özel, kapsamlı ve bütüncül olmalıdır.

•••
👨‍⚕️Prof. Dr. Adnan Çoban
Psikiyatrist&Psikoterapist
📮bilgi@adnancoban.com.tr
🌐www.adnancoban.com.tr
📞 +90 (530) 545 54 64
☎️ +90 (212) 291 53 18
📍İstanbul/Şişli
•••

28/11/2025

Antidepresanlar Sizi Daha Sakin ve Kontrollü Yapabilir mi?

•••
👨‍⚕️Prof. Dr. Adnan Çoban
Psikiyatrist&Psikoterapist
📮bilgi@adnancoban.com.tr
🌐www.adnancoban.com.tr
📞 +90 (530) 545 54 64
☎️ +90 (212) 291 53 18
📍İstanbul/Şişli
•••

26/11/2025

13 Aralık 2025’te, Gençlik Parkı Tiyatro Salonu’nda düzenlenecek olan “Bağımlılıkta Kişiselleştirilmiş Tıp: Farmakogenetikten Klinik Uygulamaya” başlıklı oturumda bağımlılık tedavisinde yeni nesil yaklaşımlar ele alınacak.

👉 Oturumun moderatörlüğünü Zehra Arıkan üstlenirken, konuşmacı olarak Adnan Çoban sahnede olacak. Farmakogenetik temelli tedavi yöntemleri, kişiye özel ilaç seçimi ve klinik uygulamalarda güncel yaklaşımlar oturumun ana başlıklarını oluşturacak.

👉Bu etkinlik, bağımlılık alanında çalışan profesyoneller için hem bilimsel hem de klinik açıdan değerli bir buluşma olarak öne çıkıyor. 11-13 Aralık 2025 tarihleri arasında Ankara’da gerçekleşecek kongrede yer almak, bağımlılık tedavisindeki güncel gelişmeleri yakından takip etmek isteyen herkes için önemli bir fırsat sunuyor.

26/11/2025

Pek çok çift, yaşadığı uyum sorunlarını "zamanla düzelir" diyerek erteler. Ancak bu sorunlar bastırıldıkça büyür ve sonunda kopuşa neden olabilecek kadar derinleşebilir. Evlilikte karşılaşılan sorunlar sadece çiftin ilişkisini değil, bireylerin ruh sağlığını da doğrudan etkileyebilir. Uzun süren huzursuzluklar; depresyon, anksiyete ve öfke kontrol problemleri gibi bireysel rahatsızlıkları da beraberinde getirebilir.

🔷Bu noktada çift terapisi; evlilikteki iletişim sorunlarını, duygusal kopuşları ve çatışmaları çözmek için etkili bir yöntemdir. Terapide amaç, taraflardan birini “suçlu” ilan etmek değil; iki bireyin bir araya gelip birlikte sorun çözme becerilerini geliştirmesidir. Terapist burada taraf tutmaz; çiftin kendi içinde bir denge ve anlayış kurmasına yardımcı olur.

Çift terapisine başvuran bireyler arasında şu cümleleri sıkça duyarız: “Hocam, artık birbirimizi dinleyemiyoruz.”, “En küçük şey büyük kavgaya dönüşüyor.”, “Eşimle aramda duygusal bir mesafe oluştu.” Bunlar yalnızca bir tarafın hatasından kaynaklanmaz. Genellikle çiftlerin birbirini yanlış anlaması, duygularını açıkça ifade edememesi veya eski çözümsüz kalmış meselelerin tekrar tekrar gündeme gelmesiyle ilişkilidir.

🌿Çift terapisi sürecinde, önce ilişkinin genel yapısını değerlendiriyoruz. Hangi alanlarda sorun yaşanıyor, iletişim tarzları nasıl, beklentiler ne kadar gerçekçi? Sonrasında ise bu başlıklar üzerinden çözüm odaklı bir terapi planı oluşturuyoruz. Gerekirse bireysel görüşmelerle her iki eşin de kendi duygularını anlaması ve ifade etmesi destekleniyor.

Bu süreçte sıklıkla kullandığımız terapi modelleri arasında bilişsel davranışçı yaklaşım, duygusal odaklı terapi ve iletişim temelli teknikler yer alır. Her çiftin ihtiyacına göre terapi içeriği kişiye özel olarak planlanır. Seanslar süresince çiftler; hem kendi iç dünyalarını hem de birbirlerini daha iyi tanımaya başlar. Bu farkındalık, kalıcı çözümler için temel oluşturur.

İyi bir evlilik, kendi kendine oluşmaz; emek ister, anlayış ister ve bazen de uzman yardımıyla güç kazanır. 🍂

👨‍⚕️Prof. Dr. Adnan Çoban
📮bilgi@adnancoban.com.tr
🌐www.adnancoban.com.tr
📞 +90 (530) 545 54 64
☎️ +90 (212) 291 53 18
📍İstanbul/Şişli

25/11/2025

Her insanın bir hikâyesi vardır...

Prof. Dr. Adnan Çoban; Adnan Çoban Klinik’te kişiye özel, bilimsel ve derinlikli bir iyileşme yolculuğuna davet ediyor. Psikiyatri ve psikoterapinin birleştiği bu yaklaşımda; kaygı, depresyon, bağımlılık, travma gibi birçok konuda güvenle destek alabilirsiniz.

Hazırsanız, biz de size eşlik etmeye hazırız.✨

•••
👨‍⚕️Prof. Dr. Adnan Çoban
Psikiyatrist&Psikoterapist
📮bilgi@adnancoban.com.tr
🌐www.adnancoban.com.tr
📞 +90 (530) 545 54 64
☎️ +90 (212) 291 53 18
📍İstanbul/Şişli
•••

24/11/2025

EMDR Hakkında Kaynak Kitaplar ve Araştırmalar

Prof. Dr. Adnan Çoban

Shapiro, F. (2012). EMDR Terapisi Teknikleri ile Acı Anıları Silmek. Kuraldışı Yayınevi Shapiro, F. (2016). EMDR - Göz hareketleriyle duyarsızlaştır

21/11/2025

Toplumda “çalmayı huy edinmiş” gibi yanlış bir şekilde yorumlanan bazı davranışlar aslında bir psikiyatrik rahatsızlığın belirtisi olabilir. Özellikle kişinin ihtiyacı olmadığı halde bir şeyi izinsiz alma davranışı tekrar ediyorsa burada basit bir ahlaki zayıflıktan değil, tedavi edilmesi gereken bir dürtü kontrol bozukluğundan söz ediyor olabiliriz.

❗❗Bu rahatsızlık psikiyatride kleptomani olarak adlandırılır.

👉Kleptomani, kişinin çalma dürtüsüne karşı koyamaması ile karakterizedir. Bu bireyler genellikle çaldıkları nesnelere ihtiyaç duymazlar. Hatta çoğu zaman bu nesneleri sonradan kullanmaz, bir kenara bırakır ya da gizlice geri bırakırlar. Davranış öncesi yoğun bir iç sıkıntısı ve gerginlik yaşanır; eylem gerçekleştiğinde kısa süreli bir rahatlama hissedilir. Ancak sonrasında yoğun suçluluk duygusu ve pişmanlık ortaya çıkabilir.

Kleptomani genellikle ergenlik ya da genç erişkinlik döneminde başlar ve zamanla artabilir. Çoğu hasta yaşadıkları bu durumu utanarak gizler, çevresine anlatamaz. Bu da tedavi sürecinin gecikmesine neden olur. Ancak ne kadar erken başvurulursa, tedavi o kadar etkili olur.

🔶Tedavi sürecinde iki temel yaklaşımı birlikte uyguluyoruz. İlaç tedavisi, özellikle dürtü kontrolünü düzenlemeye yönelik antidepresan ve duygudurum dengeleyici ilaçları içerebilir. Bu ilaçlar, beyindeki dengesiz nörokimyasal süreçleri düzenlemeye yardımcı olur. Doğru doz, düzenli takip ve sabırlı bir süreçle belirgin bir iyileşme sağlanabilir.

✨Psikoterapi ise tedavinin vazgeçilmez bir parçasıdır. Bilişsel davranışçı terapi ile hastaların dürtü öncesi yaşadığı düşünce ve duygular tanımlanır, çalma davranışını tetikleyen içsel süreçler üzerine çalışılır. Bazı durumlarda aile terapisi de sürece dahil edilebilir. Çünkü bu rahatsızlık bireyin sosyal ilişkilerini, özgüvenini ve yaşam kalitesini ciddi şekilde etkiler.

Eğer siz ya da yakınınız bu belirtileri yaşıyorsa bir uzmandan destek almak süreci hem sizin hem çevrenizdekiler için çok daha kolay hale getirir.

•••
👨‍⚕️Prof. Dr. Adnan Çoban
Psikiyatrist&Psikoterapist
📮bilgi@adnancoban.com.tr
🌐www.adnancoban.com.tr
📞 +90 (530) 545 54 64
☎️ +90 (212) 291 53 18
📍İstanbul/Şişli

19/11/2025

İlaç Kullanmanıza Rağmen Hala Depresyonda mı Hissediyorsunuz?

⚠️ Bu içerik bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için hekiminize başvurunuz.

•••
👨‍⚕️Prof. Dr. Adnan Çoban
Psikiyatrist&Psikoterapist
📮bilgi@adnancoban.com.tr
🌐www.adnancoban.com.tr
📞 +90 (530) 545 54 64
☎️ +90 (212) 291 53 18
📍İstanbul/Şişli
•••

17/11/2025

Psikolojik Travmalar Ve EMDR Terapisi Nedir?

Prof. Dr. Adnan Çoban

Psikolojik Travmalar örseleyici bir olayın sebep olduğu ruhsal yaralanmadır. Her üzücü, moral bozucu, sıkıntı verici ya da stres yaratan olay travmatik değildir