Prof. Dr. Yusuf KALKO

Prof. Dr. Yusuf KALKO Prof.Dr. Yusuf KALKO Facebook Sayfası
(434)

KİMSE KİMSENİN YERİNİ DOLDURAMIYOR...Göğüs kafesimizin içinde küçücük bir organdan ibaret sanıyoruz kalbi. Ama hayatta n...
26/07/2025

KİMSE KİMSENİN YERİNİ DOLDURAMIYOR...
Göğüs kafesimizin içinde küçücük bir organdan ibaret sanıyoruz kalbi. Ama hayatta ne kadar çok şey sığdırıyoruz içine. Annemizi, babamızı, çocuklarımızı, akrabalarımızı, dostlarımızı, sevdiğimiz hayvanları… Yürek hepsini kucakladıkça ferahlıyor. Sevdikçe daha da büyüyor kalp. Hiçbir sevgi yükü ağır gelmiyor ona. Kalbe ağır gelen zaman içinde oluşan boşluklar… O boşlukların yeri ne doluyor ne de kalp yangını sönüyor zamanla. Hepimizin hayatında vardır bu boşluklar. Öyle bir boşluk ki o, ancak sahibinin yokluğuna sarılıp teselli bulabiliyorsun.
Bazen manevi anlamda darda olduğumuz dönemler olur. Hepimizin hayatında vardır böyle dönemler. Tutunacak, sarılacak, dertleşecek birini ararız. Benim en yakın dostum rahmetli Kasım dayımdı. Hep söylerim...
Elim telefona gitti birden. Rehberde Kasım Bayram adının üstüne geldim, tam arama düğmesine basacaktım ki,” Ne yapıyorsun Yusuf? Kasım dayı artık yok ki.” dedim kendi kendime. Öyle koca bir yer edinmiş ki kalbimde, boşluğu da bir o kadar derin işte. Nasıl olmasın? Neredeyse otuz yıl boyunca her gün onu aramışım. Günüm iyi geçse kötü geçse, mutlu olsam mutsuz olsam, sevinsem üzülsem hep aramışım. O da hep cevap vermiş, hep dinlemiş, hep yardımcı olmuş, hep destek olmuş.
Elim hala bu yüzden her gün gidiyor o telefona. Her gün yüzleşiyorum adı ile. Kıyamıyorum numarasını silmeye. Bakıp bakıp kapatıyorum…
Büyük bir boşluk açılmış kalbimde… Nasıl dolacak yeri diyorum? Sevdiğim tabi ki çok akrabam, eşim dostum, çevrem var ama o başkaydı. Herkesin yeri ayrı ve hiç kimse kimsenin boşluğunu dolduramıyor. Her anahtar her kilidi açmıyor yani.
İlk Ankara’ya gittiğimde çok hissettim bu boşluğu. Ankara’ya gider gitmez önce dayıma gider onun elini öperdim. Bu sefer evine gittim ama kendisi yoktu. O gece onun odasında kaldım. Hastayken ona özel hazırlanan bir odası ve yattığı özel bir karyolası vardı. Sağlığında da ben onlara gittiğimde kendi odasına geçer bana odasını ve yatağını verirdi. Benim gitme enerjim ve sevincimle kendi yatak odasında yatardı. Ölümünden sonra da ben o karyolasında yattım. Her döndüğümde aklıma dayım geldi. Oturduğu koltuk boştu ama oraya oturmaya cesaret edemedim. Aynı annemin koltuğu gibi. Onun koltuğuna da oturmaya hala cesaret edemem. Bazı insanların yeri hiç dolmuyor işte. Anne gibi, baba gibi, dayım gibi…
Yüreğimde bu boşluklar açıldıkça aileme daha sıkı sıkıya sarılıyorum. Zaman zaman arkadaşlarım beni eleştiriyor erkenden eve gittiğim için. Hakikaten saat 17.00 olduğunda ben bir an önce evime gitmek istiyorum. Yüreğimin dolu yanı acılarımı hafifletiyor bu sayede. Küçük kızım kapıda karşılıyor. “Babacığım” diye boynuma sarılıp öpücüklere boğuyor. Hanım güler yüzle karşılıyor. Tüm çocuklarla ailecek oturup yemeğimizi yiyoruz. Bu bana yetiyor. Gerçi yemekten sonra çocuklar ders çalışmak için dağılsa da odalarına o kadarlık mutluluk bile insanın içindeki boşlukların acısını hafifletmeye yetiyor. Kimse kimsenin yerini doldurmuyor ama insan sahip oldukları için şükrediyor. Sahip olduklarına daha sıkı sarılıyor.
Ah be dayı çok özledim sesini. Çok özledim öğütlerini. Çok özledim 'aynen öyle' deyip beni onaylamalarını. Sensiz şekersiz baklavayım, tuzsuz bir çorbayım. Tatsız ve tuzsuzum vesselam. Ah be ana can anam sultanım çok özledim. 'Hadi bahçede bir çay içelim' lafını. Çok özledim ellerini havaya açıp ettiğin hayır dualarını. Çok özledim kokunu, sesini, başımı okşamanı. Ne desem boş. Allah’ın bir bildiği var. Allah geride kalanlara can sağlığı ve uzun ömür versin.
Kalın sağlıcakla...

25/07/2025

🔴Youtube kanalıma abone olmayı unutmayın...
Kanalımdaki Diğer Videolara Göz Atmak İçin 👇👇
https://bit.ly/3yBklA0

www.yusufkalko.com
WhatsApp destek hattı:
0090 552 324 45 41
DAS YAŞAM MERKEZİ

25/07/2025

HAYIRLI CUMALAR!
HAVE A BLESSED FRIDAY!

www.yusufkalko.com
WhatsApp destek hattı: 0 552 324 45 41
DAS YAŞAM MERKEZİ


24/07/2025

Harika bir güne başladık.🤲
Damarı açtık. Bu ses bize en güzel melodi🤗

This sound is the most beautiful melody to us🤗


www.yusufkalko.com
WhatsApp destek hattı:
0090 552 324 45 41
0090 552 324 45 43

DAS YAŞAM MERKEZİ Beylikdüzü İstanbul
YouTube:
https://bit.ly/3yBklA0

23/07/2025

🔴Nabızsızlık Hastalığı nedir ?

🔴Youtube kanalıma abone olmayı unutmayın...
Kanalımdaki Diğer Videolara Göz Atmak İçin 👇👇

https://bit.ly/3yBklA0

www.yusufkalko.com
WhatsApp destek hattı:
0090 552 324 45 41
DAS YAŞAM MERKEZİ

KALP DAMARLARINIZDA SORUN VARSA, BACAK VE BOYUN DAMARLARINIZDA DA OLMA İHTİMALİ YÜKSEKTİR...Damar sistemi bir bütündür. ...
22/07/2025

KALP DAMARLARINIZDA SORUN VARSA, BACAK VE BOYUN DAMARLARINIZDA DA OLMA İHTİMALİ YÜKSEKTİR...
Damar sistemi bir bütündür. Kalp damarlarında sorun varsa, bacak damarlarında ve boyun damarlarında da olma ihtimali yüksektir. Bu yüzden muayenelerde hem kalp, hem bacak, hem de boyun damarlarına aynı anda baktırmak gerekir.


www.yusufkalko.com
WhatsApp destek hattı:
0090 552 324 45 41
DAS YAŞAM MERKEZİ Beylikdüzü İSTANBUL
YouTube:
https://bit.ly/3yBklA0

21/07/2025

🔴Kolestrol ilacını bırakmak için...

🔴Youtube kanalıma abone olmayı unutmayın...
Kanalımdaki Diğer Videolara Göz Atmak İçin 👇👇

https://bit.ly/3yBklA0

www.yusufkalko.com

WhatsApp destek hattı:
0090 552 324 45 41
DAS YAŞAM MERKEZİ

Ah be dayı sensizliğin bu kadar zorolduğunu bilmiyordum. İnsan herşeyi yaş aldıkçaöğrenirmiş derler. Ben 55 yaşında sens...
21/07/2025

Ah be dayı sensizliğin bu kadar zor
olduğunu bilmiyordum. İnsan herşeyi yaş aldıkça
öğrenirmiş derler. Ben 55 yaşında sensizliği
öğrenemedim be dayı. Seni çok özlüyoruz. Vesselam.
Mekanın cennet olsun

20/07/2025

Bazen hedefe o kadar çok odaklanıyoruz ki,
hayatta karşımıza çıkan güzel şeyleri
fark etmiyoruz bile.
Böyle zamanlarda kendinize hatırlatmak
için söylenmiş bir söz:
“Mutluluk gidilen yolun üzerindedir.
Yolun sonunda değil.
Mutlu olmanın zamanı bugündür.
Yarın değil.” ~
_Epiktetos
Alıntıdır
Herkese Mutlu Pazarlar ...

BİR SEVMEK BİR DE YARDIM ETMEYİ BİLMEK GEREK...“Sevmek fiilinden sonra gelen Dünyanın en güzel fiili yardım etmektir.” d...
19/07/2025

BİR SEVMEK BİR DE YARDIM ETMEYİ BİLMEK GEREK...
“Sevmek fiilinden sonra gelen Dünyanın en güzel fiili yardım etmektir.” diyor Bertha Von Suttner. Peygamber Efendimiz de yardımın önemine değinerek; önce akrabana, sonra komşuna, sonra da yabancıya yardım et diyor. Hz. Mevlana da,” Bir mum diğer mumu tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez.” diyor.
Günümüzde unuttuğumuz demeyeceğim ama yapmaktan korktuğumuz şey haline geldi yardım etmek, yardımlaşmak. Oysa yardımlaşmalar olmadan belki de hiçbirimizin bir arpa boyu yol alması mümkün olmayacak. Küçük bir destekle belki evlenemeyen bir çift dünyanın en mutlu ailesini kuracak, hayırlı evlatlar yetiştirecek bu güzel vatana. Belki içinde okuma azmi ile yanıp tutuşan bir evladımız, o destekle geleceğin bilim adamı, mucidi ya da hayat kurtarıcısı olacak. Küçük bir destek belki darda olanı yeniden ışığa kavuşturacak. Belki evladının canı için yardım toplayan aileye yardım edenin canını yarın o evlat kurtaracak. Uzak değil bu örnekler. Hayatımızın içinde her gün var. Her gün yeni hikayeler yaşanıyor. Birileri çıkıyor birileri yok oluyor belki de. Çıkmak isteyene çıkması için yardım edebiliyorsak ne mutlu bize. Çünkü Mevlana’nın dediği gibi bir mum diğer mumu tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmiyor. Ama biz farkında olmadan kim bilir kaç mum parlayacakken hiç yanma fırsatı olmadan solup gidiyor.
Allah bana hayallerimi tek tek gerçekleştirme fırsatı tanıyor. Çok şükür. Bunun için çok mu çalışıyorum ben de? İnanın gece demeden, gündüz demeden, hastalık demeden, ölüm demeden, sıkıntı demeden… Aklım her an her saniye aynı zamanda işimde, hastalarımda kalıyor. Yeni hastanem evime de yakın. Sıkıntılı bir hasta olduğunda dar geliyor koca ev duramıyorum, gidiyorum gece de olsa, sabaha karşı da olsa hastamın yanına. Hiçbir şey yapamasam da yakın olmam ona destek oluyor, cesaret veriyor. Biliyorum. Bu beni de rahatlatıyor. Yardımın sınırı yok, boyutu yok, çapı yok. Elinden geleni yapmalı insan. Bunu neden anlatıyorum? Çünkü aldığım yardımlar beni bu günlere getirdi. Çaldığım kapıların yüzüme kapandığı anlar da oldu ama çok şükür yanımda çoğu zaman yardıma açık insanlar oldu. En başta da rahmetli annem ve babam…
Ben yaşadığım bazı aksiliklerden dolayı üniversite sınavına geç kalmış bu yüzden kimya mühendisliğini kazanmıştım. Anlatmıştım daha önceki yazılarımda. İçimde doktor olma ateşi yanarken anneciğimin içi elvermedi bu ateşin sönmesine. Babamdan gizli bileziklerini sattı. Beni tekrar dershaneye yazdırdı. Yetmediği yerde de Şirin dayım devreye girdi. Masraflarda yardım etti anneme. Ben bu sayede yeniden hazırlanıp sınava girdim ve bu sefer kazandım. O zamana kadar annem, dayım ve benim aramda 3 kişilik sırdı yaptığımız. Tıp fakültesini kazandığım gün babam öğrendi gerçeği. Sevinçten gözleri doldu. O da istiyordu doktor çıkmamı ama diğer taraftan ilk sınavda kazandığım mühendisliği de garanti olarak gördüğü için yeni maceralara atılıp hayal kırklığı yaşamayayım diye endişeleniyordu. Onun bu endişesinden dolayı biz de gizli hareket etmiştik. O gün aldığım yardımlar bu günlerin mimarları aslında. Bugün hayat kurtarmaya vesile olan bir doktor olmamda o insanların çok emeği var.
Rahmetli babacığım sahip olduğu her şeyi yardıma harcayan bir adamdı. Kendi evi yokken amcamın arsa almasına yardımcı olmuştu. Eniştem verem olduğunda onu sanatoryuma yatırmış daha sonra da aylarca evinde bakmıştı. Evin tutumlusu rahmetli annemdi hep bu yüzden. Gereksiz hiçbir şeye para harcamaz, biriktirmeye çalışırdı hep. Ama yardım söz konusu olduğunda o da düşünmeden biriktirdiklerini yardım için harcardı. İyi niyetleri hiç süistimal edilmedi. Hani insan ne ekiyorsa onu biçiyor denir ya. İyilik ektiler, iyilik biçtiler hep bu hayattan.
Babamı kaybettiğimiz dönemde ben Çapa’da asistandım. Asistan maaşı ile ancak kendimi geçindiriyordum. Ama annemle kardeşimi yanıma almak istedim. Artık evin reisi bendim. Onları kaldığım derme çatma kiralık dairemde yaşatmak istemedim. Ev almaya niyetlendim. Niyetlendim ama ne birikmişim vardı, ne de satabileceğim malım. Gözüm gibi baktığım arabam dışında. O araba da rahmetli babacığım ve annemin emekleri ile alınmıştı. Benim gözbebeğimdi, babamdan yadigardı. Ama niyetine de girdim bir kere çaresi yok. Çok da güzel bir daire bulmuştum. Dubleks, orada evlensem de annem ve kardeşim de benimle birlikte yaşayabileceklerdi. Nitekim arabayı sattım, annem bileziklerini sattı. Ama evin çeyreğinin parası bile çıkmadı. Kız kardeşim girdi devreye, o da bileziklerini verdi. Vacettin dayımın eşi bileziklerini sattı, anneannem biriktirdiği altınlarını sattı. İmece usulü denkleştirdik ev parasını. O dönem çaldığım kapılarda yüzüme kapanan oldu ama ziyanı yok, hayatımda çok şükür iyi insan çok. Aldık evi, yerleştik derme çatma eşyalarla. Halıfleks döşettik son paramızla oturma grubu almaya paramız kalmadı, olsun. Mutfakta piknik tüpünde bir süre yemek pişirdi rahmetli annem, ocak alacak paramız yoktu, olsun. Evlenmeye karar verdim ilk yatak odamız ikinci eldi. Kız kardeşim kendi elleriyle kurdu yatağımızı odamıza. Yenisini almak isterdim ama param yetmedi o zaman, olsun. Bazen yürüyerek, bazen tramvayla gittim geldim işime arabamı çok özlüyordum ama olsun. Büyük kızım doğdu, ben hala asistandım. Masraflarımız çok artmıştı ben de gece gündüz nöbet tutarak evi döndürmeye çalıyordum. Çok yoruluyordum, kızımı da çok özlüyordum ama olsun.
Olsun diyorum çünkü biliyorum yanan o mumun ateşi hiç sönmeyecek. Karanlığın üzerine güneş nasıl doğuyorsa sıkıntıların üzerine de güneş açacak. Öyle de oldu. Şimdi biliyorum desteğin, yardımlaşmanın ne demek olduğunu. Çekiniyoruz bazen yardım ederken. Ya zarar görürsek diyoruz? Devir değişti haklı mıyız? Haklıyız. Ama ya yardım edeceğimiz insan geleceğe doğacak bir ışıksa? Ya biz bu ışığı görmezlikten gelerek hiç parlamadan söndürmüşsek? Dünya yozlaştı, insanlar yozlaştı ama olası bir ışık umudu için biz bir avuç insan dahi olsak çabalasak yardımlaşmak için… Ne kaybederiz?
Çok yoruluyorum, çok çabalıyorum, çok geriliyorum. Ama olsun. Yastığa başımı koyduğumda vicdanım rahat. Hamdolsun mesleğimi seviyorum, insanları seviyorum. Ama olsun varsın çok yorulayım varsın çok yıpranayım.
Yeter ki Ayşe teyze, Ahmet amca iyi olsun. Yokluk nedir, çaresizlik nedir çok iyi bilirim. Ama olsun ekmeğim varsa bölüşmeyi de iyi bilirim. Varsın bana saf desinler, varsın enayi desinler. Yeter ki çorbada tuzum olsun. Dostum, akrabam iyi olsun, mutlu olsun. Rahmetli anam, rahmetli babam rahat uyusun. Onlara layık olmaya çabalıyorum. Suistimal olmuyor mu? Oluyor. Ama olsun. Varsın öyle bilsinler. Ne mutlu bana ben gibi kardeşlerim ve evlatlarım var. Allah her şeyi bilen ve görendir. Unutmayın!
Kalın sağlıcakla...

18/07/2025

Kalp krizi başta olmak üzere birçok hastalığı tetikleyen damar tıkanıklığının haritası ABI CABI adlı testle birkaç dakikada çıkarılıyor.
The map of vascular occlusion that triggers many diseases, especially heart attack, is drawn in a few minutes with the ABI CABI test.


www.yusufkalko.com

WhatsApp destek hattı:
0090 552 324 45 41
0090 552 324 45 43

DAS YAŞAM MERKEZİ Beylikdüzü İstanbul
YouTube:
https://bit.ly/3yBklA0

Address

Beylikdüzü

Opening Hours

Monday 08:00 - 18:00
Tuesday 08:00 - 18:00
Wednesday 08:00 - 18:00
Thursday 08:00 - 18:00
Friday 08:00 - 18:00
Saturday 08:00 - 18:00

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Prof. Dr. Yusuf KALKO posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Practice

Send a message to Prof. Dr. Yusuf KALKO:

Share

Category