09/10/2025
Tanrıya Açılan İçsel Yol
Rahimden Kozmosa, Anneden Babaya, Özden Tanrı’ya
Çocuk Tanrı’yı ilk annesinde tanır. Çünkü ilk sevgi oradadır. Anne, rahminde çocuğu sadece bedenle değil, bilinçle de taşır. Henüz kelimeler yokken bile o bağlantı kurulmuştur. Karşılıksız sevgi, sessiz ama çok derin bir titreşimdir. Tanrı’nın ilk yansımasıdır.
Dünya rahmine doğduğunda çocuk babayı tanır. Bu kez koruyucu, sınır çizen, dış dünyayla bağlantı kuran bir sevgiyle karşılaşır. Tanrı’nın diğer yüzüdür. Eril dişil tamamlanmaya başlar.
Ve sonra çocuk büyür. Ama o ilk teması, o anne ve babada tanıdığı tanrısallığı unutur. Onların da unuttuğunu fark eder. İşte içsel yolculuk o zaman başlar.
Kadın ve erkek, sadece beden değildir. Tanrı ve Tanrıça’nın yeryüzü yansımasıdır. İçimizdeki eril ve dişil dengedir. Bu yüzden gerçek sevgi, sadece karşı cinse duyulan çekim değil, içimizdeki kadını ve erkeği tanımaktır. Çünkü sevgi BİR'dir. Ve biz o BİR’in parçaları değil, BİR’in kendisiyiz.
İnsanın Tanrı’ya giden yolu, kendinden geçer. Anne ve baba sembolüdür; Tanrı’nın iki elidir. Biri içten büyütür, diğeri dıştan şekillendirir. Ve her biri içinde bir diğerini taşır.
“Kadın kutsal ruhtur” diyorsun. “Erkek göktür.” Toprakla göğün birleştiği yerde yaşam başlar. İşte insan, o birleşimin meyvesidir. Ruh ve madde, sevgiyle buluştuğunda Tanrı kendini insanda deneyimler.
Gerçekten bir kadını sevmek, içindeki dişili onurlandırmaktır. Bir erkeği sevmek, içindeki erili hatırlamaktır. Ve her ikisini sevmek, Tanrı’yı bilmektir.
Çünkü Tanrı sevgidir. Ve sevgi BİR'dedir.