01/06/2025
İnsan Üzerine Düşünceler 87: TERAPİ YALAN MI DOLAN MI, YENİR Mİ YUTULUR MU?
Bu ve benzeri konular ilginizi çekiyorsa, arayın, konuşalım ve çevrimiçi ya da karşılıklı görüşelim :)
Terapi süreci temel olarak çocukluk evresinde baskılanmış, küllenmiş, örtülmüş, saklanmış duygularınızın yetişkin hayatınızda bilinç dışınızda tetiklenmesiyle tezahür eden davranış biçimlerinizin analitik olarak incelenmesi ve o duygularınızın bilinç düzeyinde ortaya çıkarılması sonucu, yetişkin bir birey olarak, bunlarla başa çıkabilecek güveni yapılaştırmanız ve kazanmanızdır.
Profesyonel de olsa yabancı biriyle, normal şartlarda haftada bir kez, karşılıklı oturup kendi hakkınızda --üstelik bazen kimseye, hatta kendinize bile açmakta/açıklamakta zorluk çektiğiniz fikir, durum, olgu ve konularda-- bir şeyler konuşmak, aslında tamamen ve bütünüyle kendinizden bahsetmek, son derece caydırıcı ve üst düzeyde cesaret gerektiren bir hareket; bunu kabul etmemek mümkün değil.
Ama bir kez o eşiği geçip o cesareti gösterdiğinizde, mesela niye otorite olarak gözüken veya kendini bu şekilde sunan, birçok organizasyon yapısında bu şekilde konumlandırılmış kişiler karşısında ve onlarla iletişiminizde utangaç ve çekingen veya tam tersine saldırgan ve çatışmacı davrandığınızın, hatta bazı durumlarda korkmanızın ya da öfkelenmenizin sebeplerini, çocukken babanız veya anneniz ile kurulmuş ilişki ve iletişim yapılarıyla ilişkilendirmeniz, ve dolayısıyla, bu davranış biçiminizin onlardan birinin veya ikisinin de mesafeli ve uzak duran, sevgisini ve desteğini pek de göstermeyi beceremeyen biri olmasıyla da alakalı tezahür ettiğini, bunun sonucunda da sevgi ve güven yapılarını zihninizde duygu-durumlarınızla alakalı sağlıklı biçimlerde oluşturamadığınızı, yapacağınız kısa dönem çalışmalarda entelektüel olarak kavramanız mümkün olabilir; ne yazık ki, modern dönemin vahşi kapitalizmi içinde her şeyi her an ve bir an önce tüketip arzularımızı tatmin etmeye yönelik şartlandığımız günümüzde, size tüm psikolojik sorunlarınızı hap gibi seanslar yutturarak kısa sürede şipşak halledeceğini iddia eden kurum ve kişilere rağmen, tüm çalışmalarınızı içselleştirmeniz uzun süren ve kimi zaman zorlu ve acılı bir süreçtir: Her ne kadar kısa dönem çalışmalarınızın yararını mutlaka görecek olsanız da, tüm süreci sağlıklı ve kalıcı şekilde tamamlamanız --istatistiklerin şüpheye mahal bırakmaksızın ispatladığı gibi-- yıllar alabilir. Tüm bunlara rağmen, asıl önemli olan, o noktaya vardığınız andan itibaren, artık makul bir kesinlik içinde iddia edebiliriz ki, örnek olarak kullandığım sorun biçimini tekrar etmek gerekirse, otorite figürleri karşısındaki utangaçlığınız, endişeli hissetme durumunuz, çekingenliğiniz ya da gerginliğiniz, öfkeniz ve saldırganlığınız büyük ölçüde ortadan kalkmış ve tetikler karşısında salınan duygu durumunuz sizin sağlıklı kontrolünüz altına girmiş olacaktır.
Tabii ki duygusal sorunlarınız, burada örnek olarak kullandığım yapı ile, yani otorite ile, kesinlikle alakalı olmayabilir; sorununuzun şekli ve temsili ne olursa olsun, gene de yukarıda açıkladığım terapötik yapı bütünüyle geçerlidir.
Yukarıda da girizgahını yaptığım gibi, zihnin karanlık dehlizlerindeki çıkmaz sokaklardan sıyrılıp labirentin dışına çıkmak pek de kolay değildir: Geçmişimizi entelektüel çerçevede anlamak, her ne kadar ilk adım olsa da ve çok önemliyse de, ilgili konuyla alakalı zihinsel sağlığınızı kazanmanızda ve tetikleyicilere karşı nörotik tepkilerinizden kalıcı olarak kurtulmanız için tek başına oldukça yetersizdir; bu çerçevede, adım adım, yavaş yavaş, detaylı ve metodik olarak nihai amaca doğru ilerlemek temel kritik yapıyı oluşturur ve duygusal sorununuzun haritasını geçmişinize dayalı sebep-sonuç ilişkisi içinde ortaya koyar.
Özetle, geçmişinizin, tepeden inme gaz veren seminerler ile ezici çoğunluğu basmakalıp kopyala/yapıştır kişisel gelişim kitapları arasına sıkışmış, dolduruş ile şişirilmiş biçimlerde sunulan yapılar sonucu ortaya çıkan entelektüel açıklamasının ne kalıcı ne de uzun vadede size hiçbir hayrı yoktur, olamaz.
Çoğu pop-psikolojiden devşirmeli ve bol miktarda listeler ve öneriler içeren bu safsataların aksine, gene yukarıda işaret ederek açıkladığım doğru kurulmuş terapötik yapı içerisinde ise, yaşamınızın eski dönemlerinde, yani çocukluğunuzda geçen ilgili olay ve olguları bir anlatı biçiminde tekrardan oluşturarak, nörotik duygusal tepkinizi tetikleyen figürler, olaylar, olgular, vb. karşısındaki sorununuzu kalıcı biçimde beraber çalışarak çözümleyebiliriz.
Tabii terapötik çalışmanın uzun ve zorlu olmasının basit bir sebebi vardır: İnsan zihni sorunlu süreçlere maruz kaldığında, olay ve olguların detaylarını, kendini korumak adına o detaylardan arındırarak ya başlıklar halinde yeniden düzenleyip kayıt altına alır veya, özellikle bunlar duygusal olarak çok ağırsa, hafızanın en alt katmanlarına gömerek yok varsayar; haliyle, bunlar aktif hafızamızda ortadan kalkınca, geçmişimize ait duygu durumları günümüzde tetikleyerek bilinç dışımızda o ana geri çağıran yapıyı da, davranış biçimlerimiz çerçevesinde, farkında olamayız.
Bütün bunları çözmek temelde çok kritik bir yapının oluşturulmasını gerektirir: Yani, o zaman yaşadığınız ve çocuk olduğunuzdan başa çıkamadığınız zihinsel travmanın yetişkin yeti ve yetkinlikleriniz çerçevesinde yeniden keşfedilmesi, anlaşılması ve içselleştirilerek, yani travmayı aktif hafızanızda tekrar yaşayarak, başa çıkmanız gereklidir. Bu bir tür zaman yolculuğudur: Zihninizde o zamanlara geri giderek, o anki olay ve olguları, gerekirse tekrar tekrar konuşarak, hatırlayabildiğiniz kadarıyla yeniden canlandırıp, yani bunların geçtiği mekanları, ortamdaki kokuları, ışığı, gölgeleri, giyilenleri ve dekoru, kişilerin seslerini ve konuşmaların tınısını, sarf edilen sözlerde algıladığınız ve bunların karşısında hissettiğiniz duyguları ve tepkileri kendi hissettiğiniz biçimde anlatınıza katarak, ve travmanızı çerçeveleyen her şeyi mümkün mertebe tekrar bugünde kurarak kendi kurgunuzu yaratırsınız ama bu kurgunun "yaşanmış gerçek" ile uyuşması gerekmez çünkü zihinsel olarak iyileşmek yolunda önemli olan tek şey sizin gerçeğiniz, yani sizin o süreç ile alakalı hissettiğiniz duygusal durum üzerinden kurguladığınız gerçektir.
Travmalarınızı aktif olarak düşünmek, entelektüel çerçeveye oturtmak ve anlamak tabii ki iyileşmek için önemlidir ama bunlar terapötik süreçte teker teker ve tek başlarına ele alındığında psikolojik sorunlarınızı çözmenin anahtarı değildir; o travmalarınızı danışmanınızın sunduğu güvenli ortamda ve onun desteğiyle tekrar yaşamanız, bir manada o süreci canlandırmanız, travmalarınızı iyileştirmeniz için esas olacaktır. Yani travmalarınızın zihninize yerleştirdiği ve belli tetikleyicilerle davranışlarınızda tezahür eden, utanç, öfke, korku gibi duygular ya da kaale alınmamak, tehdit altında hissetmek, dalga geçilmek, sinmek gibi olguları terapötik ortamda tekrar canlandırarak yaşamanız gerekir ki --mesela siz çocukken annenizin size karşı davranışları sonucu duygusal ihtiyaçlarınızın karşılanamadığından mütevellit oluşmuş derin ve yaralayıcı duyguları-- entelektüel olarak sebep-sonuç ilişkisiyle kavradığınız ve anladığınız yapıyı, duygusal biçimde de içselleştirerek ve bunun sonucunda yetişkin olarak başa çıkabilecek duygu-durum konumuna gelebilin.
Bunun için de, duygusal sorunlarınızın ve davranış biçimlerinizin arkasında yatan sebep-sonuç ilişkisini entelektüel farkındalığınızın ötesinde, danışmanınızın sağlayacağı ama sizin yönettiğiniz zaman makinasına binerek, çocukluğunuz ile bugününüz arasında yıllar, haftalar veya günler geri giderek, bazen kendinize bile ifade edemediğiniz duygularınızla güvenli ortamda onları yeniden yaşayıp yüzleşmek cesaretini göstererek, ve nihayetinde bu zorlu ve meşakkatli süreçten duygusal yapınızın gerçek örüntüsünü öğrenmiş şekilde başarıyla çıkarak, zihinsel dertlerinizle başa çıkmayı çözümlemiş olursunuz.
😇
Not: Zihnimizin ve vücudumuzun daha zinde ve sağlıklı olması ve daha tatminkar bir hayat yaşamak için değişim imkanı --modern psikolojinin ışığı altında-- tabii ki mevcut fakat bunu sağlamanın yolu ne yazık ki sadece bir kaç saatlik ya da günlük kişisel gelişim kurslarına katılmakla veya birkaç kişisel gelişim kitabı okumakla değil, genellikle pek de kısa vadeli olmayan psikolojik terapi ve danışmanlık alanlarında işinin ehli kişilerle çalışmaktan geçiyor; bahis ettiğim diğer yöntemler, özellikle de gene işinin ehli ve psikoloji, terapi ve danışmanlık alanında uzun zaman, yani yüzlerce saat boyunca yoğun eğitimler almış, ilgili ve yan literatürü saygın akademik kuruluşların yayınları ışığında-- tercihen orijinal lisanında-- takip eden kişiler tarafından veriliyorsa, ihtiyacınız olan değişimi tanımlamanız ve kabul etme cesaretini göstermeniz için, kısacası kendinizi biraz daha iyi tanımak açısından, oldukça yararlı olabilir ama sonuçta bunlar ihtiyacınız olan kalıcı sonuçları size sağlayamaz çünkü terapötik sınırları kesinlikle hem belirli hem de kısıtlıdır.