03/06/2025
Aleksitimik bireyler, duygusal uyaranlara karşı otonom sinir sistemi aracılığıyla (örneğin kalp atış hızı, deri iletkenliği gibi) tepki verirler; yani duyguların tam kapsamını biyolojik olarak deneyimlerler. Ancak, bu duyguların öznel farkındalığı ve bilinçli deneyimi çoğu zaman zayıf ya da eksiktir. Sosyal ve sözel açıdan ise, duygularını tanımlamakta ve sosyal olarak uygun biçimde ifade etmekte güçlük çekerler.
Aleksitiminin yaygınlığı toplumda yaklaşık %13 civarındayken, otistik bireylerde bu oran %45-65 arasında değişmektedir. Ancak aleksitimi ve otizm birbirinden farklı yapılardır. Otizm sosyal iletişim ve duyusal farklılıklarla ilişkilidir; aleksitimi ise duyguları tanıma ve ifade etmedeki güçlükleri ifade eder. Otistik bireylerdeki duygusal farkındalık sorunlarının önemli bir kısmı, aslında eşlik eden aleksitimi ile açıklanabilmektedir.
Aleksitimik bireyler, duygusal yüklenmenin farkına varmadan duygusal patlamalar veya meltdownlar yaşayabilirler. Bu patlamalar bazen öfke nöbetleri, ani geri çekilme, sebepsiz ağlama veya panik atak gibi belirtilerle ortaya çıkar.
Aleksitimi, aynı zamanda anksiyete düzeyi açısından psikopatiden ayrılır; aleksitmi genellikle yüksek anksiyete ile seyrederken, psikopati düşük anksiyete ile ilişkilidir.
Düzeylerine göre alexithymia şu şekilde sınıflandırılabilir:
* Hafif düzeyde: Duyguları ifade etmede ara sıra güçlük yaşanır.
* Orta düzeyde: İlişkilerde yanlış anlamalar ve içsel stres
artışı gözlemlenir.
* Yüksek düzeyde: Duygusal düzensizlik, psikosomatik sorunlar ve kişilerarası zorluklar belirginleşir.
Destek ve özellikle beden odaklı terapilerle, aleksitimik birçok kişi duygusal farkındalığını ve ifade yeteneğini geliştirebilir. Biyofeedback terapisi, aleksitimik bireylerin bedensel duyumları üzerinden duygusal tepkilerini fark etmelerini ve bu yolla duygularına yönelik içgörü geliştirmelerini destekler.
*
*
*
Biyofeedback ile ilgili bilgi için:
İlgi Psikoloji Merkezi
+90 530 704 90 40
Çankaya Mah. Ayşe Mayda Sk. Apt no: 5
Konak / İzmir