psk.omeraslantas

psk.omeraslantas Psikolog-Pedagog-aile Terapisti.
Çocuk,ergen,yetişkin danışmanı.

Alanda 30 yıllık tecrübe ile kaygı bozuklukları,depresyon,OKB,DEHB ve odaklanma problemleri,Sınav kaygısı,davrsnış problemleri,Aile ve çift terapisi

Çocuklukta duyguların görülmemesi ya da önemsenmemesi yetişkinlikte kendini ifade etmeyi oldukça zorlaştırabilir.Çünkü k...
15/09/2025

Çocuklukta duyguların görülmemesi ya da önemsenmemesi yetişkinlikte kendini ifade etmeyi oldukça zorlaştırabilir.Çünkü kişi içten içe söylesem de anlaşılmayacağım inancını taşır. Tartışma anlarında yaşanan sessizlik aslında korunma çabasıdır.Bu farkındalık çok değerli;Adım adım duygularınızı ifade etmeyi denemek ve partnerinizin sizi gerçekten duymaya niyetli olduğunu görmek öğrenilmiş kalıbı kırmanıza yardımcı olabilir.

Çocuklarımızın sosyalleşmesini destekleyeceğiz diye onları bir oyun grubundan bir başka sosyal etkinliğe taşımak, küçük ...
10/09/2025

Çocuklarımızın sosyalleşmesini destekleyeceğiz diye onları bir oyun grubundan bir başka sosyal etkinliğe taşımak, küçük yaştan itibaren kreşlere başlatmak, yakınlık kavramını ebeveynlerden alıp arkadaşlık ilişkilerinin merkezine oturttu. Oysa Neufeld şöyle diyor; "Bağımsızlık ancak tabi olma halinin ebeveyn ile oluşmasından sonra ortaya çıkar, daha önce değil. Günümüzün modern hayatı çocukları bu yakınlık sürecini oturtmadan erkenden bağımsız olmaya ittiğinden, bağlanma karşımıza ebeveyn- çocuk ilişkisi olarak değil, çocuğun arkadaşına bağlanmasına itildiği bir süreç olarak çıktı.
ÇOCUKLARINIZA TUTUNUN
Gordon Neufeld ve Gabor Mate

Bir ilişkiye başladığımızda çoğu zaman fark etmeden yaptığımız en büyük hata karşımızdakine yer açmak uğruna kendi sınır...
25/08/2025

Bir ilişkiye başladığımızda çoğu zaman fark etmeden yaptığımız en büyük hata karşımızdakine yer açmak uğruna kendi sınırımızı yavaş yavaş eritmek oluyor. Önce küçük fedakarlıklarla başlıyor onun ihtiyaçlarını kendi ihtiyaçlarımızın önüne koyuyor, kendi alanımızdan biraz feragat ediyoruz.Zamanla bu durum bir alışkanlığa dönüşüyor ve bir bakıyoruz ki karşımızdaki kişi tamamen bizim içimize yerleşmiş. Onun konforu, onun istekleri, onun mutluluğu. Peki ya biz?İşte bu noktada psikolojide çok sık karşılaştığımız bir kavram devreye giriyor "sınır ihlali" Bir ilişkide sınır kaybolduğunda taraflardan biri kendini var edemez hale gelir. İlk başta "sevgi" gibi görünen bu durum aslında kişinin kendi benliğini feda etmesi anlamına gelir.Ve en acı tarafı şudur;Bu fedakarlık ilişkiyi kurtarmaz,tam tersine uzun vadede tükenmişlik,değersizlik ve öfke yaratır.Sağlıklı bir ilişki birinin diğerine sığınarak yaşaması değil iki ayrı bireyin yan yana yürüyebilmesidir. Yakınlık karşı tarafı içine alarak değil ona alan tanıyarak gelişir. Gerçek bağ"Benim için de kendinden vazgeç", üzerine değil "Sen sen olduğun için yanındayım" anlayışı üzerine kurulur Birine sürekli alan açıp onu taşıdığında,bir süre sonra onun mutluluğu bile sana yük olmaya başlar.Çünkü içsel olarak kendini kendi varlığını kaybettiğini hissedersin.Bu noktada kişi ya sessizce tükenir ya da öfkeyle patlar.İşte bu yüzden ilişkilerde hayır diyebilmek, kendini ifade edebilmek ve sınırlarını çizebilmek hayati bir beceridir. Unutma,gerçek sevgi kendini yok ederek değil,kendi varlığını koruyarak mümkündür.Kendi sınırlarını belirlemek sevgini azaltmaz,aksine sevgini daha temiz daha güvenilir daha sürdürülebilir kılar.
Psk.Ayşe Ceren Özçelik

Neden "narsisist" etiketi yapıştırmak bu kadar kolay oldu?*Sosyal medya tanıları basitleştiriyor.Bazı içeriklerde narsis...
25/08/2025

Neden "narsisist" etiketi yapıştırmak bu kadar kolay oldu?
*Sosyal medya tanıları basitleştiriyor.Bazı içeriklerde narsistlik kavramı sıkça öne çıkarılıp gerçeklik algımızı etkiliyor.
*Suçun tümünü karşı tarafa yüklemek rahatlatıcı olabiliyor.
*"Beni incitiyor çünkü narsist" demek kişiye kontrol ve netlik hissi veriyor.
*Kendi hatalarımıza dürüstçe bakmak zorlayıcı olabiliyor. *Narsist etiketi karmaşık ilişki dinamiklerini tek kelimeyle açıklama konforu sunuyor.Unutma! Duygusal ve ilişkisel problemler genellikle çok katmanlıdır.Tek bir kelime her şeyi açıklamaz. Eğer ilişkinde sıkışmış hissediyorsan ve kafa karışıklığı yaşıyorsan,bir uzmandan destek almak en doğru adım olacaktır.

"Zamanın birinde Anadoluda geçimini faytonculukla sağlayan bir adam varmış.Bir gün müşteri beklerken 200 kiloluk bir ada...
22/08/2025

"Zamanın birinde Anadoluda geçimini faytonculukla sağlayan bir adam varmış.Bir gün müşteri beklerken 200 kiloluk bir adam gelir ve uzak bir kasabaya gitmek istediğini söyler.Faytoncu:-Seni götürürüm,ama faytona binerken atın önünden geçme,çünkü at taşıdığı ağırlığı görürse faytonu çekemez"
Pek çok insan ruhunda ne kadar yük taşıdığını bir ömür görmez.Terapiye başlayıp sırtlarındaki yükü farkettiklerinde,ağırlığını hissetmeye başlarlar.Bu sebeble terapide kötü hissederler.Ne var ki bu durum terapinin iyiye gittiğinin işaretidir.

ERTELEMECİLİK İşte kimsenin itiraf etmeyi sevmediği, acımasız gerçek-ne kadar erteliyorsanız, o kadar zayıf olursunuz. D...
20/08/2025

ERTELEMECİLİK
İşte kimsenin itiraf etmeyi sevmediği, acımasız gerçek-ne kadar erteliyorsanız, o kadar zayıf olursunuz. Daha kolay yolu her seçtiğinizde, kaçınılmaz olanı her geciktirdiğinizde, rahatsızlıktan kaçmak için zihninizi eğitiyorsunuz. Kendinize, kendi sözünüze güvenemeyeceğinizi öğretiyorsunuz. Ve yavaş yavaş, neredeyse farkında olmadan, kendi mazeretlerinin merhametinde yaşayan birine dönüşürsünüz. Fakat erteleme bu kadar kendini yıkıcıysa, neden bunu yapıyoruz? Neden sadece bizi daha fazla batırdığını bile bilerek bu döngüyü tekrarlamaya devam ediyoruz? Cevap beyninizde yatıyor. Erteleme tembellik değildir. Derin köklü ve psikolojik mekanizmadır. Kendi sinir sisteminiz sizi sabote ediyor. Sahip olduğun en kötü düşman kendin ve en acımasız kısım, modern dünya bu zayıflığı bir yaşam tarzına dönüştürüyor. Sosyal medya bildirimleri, kısa videolar, sonsuz eğlence, hepsi dikkatinizi çekmek ve gerçekten önemli olanı erteleme alışkanlığınızı beslemek için tasarlanmıştır.

Dopamin…Beyinde motivasyon, merak ve ödül arayışını yöneten kimyasal.Kadın ve erkekte farklı şekilde kendisini gösterir....
19/08/2025

Dopamin…
Beyinde motivasyon, merak ve ödül arayışını yöneten kimyasal.
Kadın ve erkekte farklı şekilde kendisini gösterir.
Erkek beyninde dopamin sistemi
tek bir hedefe bağlanır:
Bir işi bitirene kadar başka hiçbir şeyi görmeyebilir.
Bu yüzden erkek sonuç odaklıdır;
odaklanınca geri kalan her şeyi, hatta ilişkiyi bile o an gözden kaçırabilir.

Kadın beyninde ise dopamin haritası farklıdır.
Tek bir hedefe değil,
bağ kurmaya ve çoklu uyaranlara açıktır.
Onun için asıl ödül, yanındakiyle kurduğu bağdır.

İşte bu fark ilişkide sık çatışma yaratır:
Kadın “beni hisset” der,
erkek “önce bitireyim, sonra ilgilenirim” der.
İkisi de aslında ödülün peşinden huzura ulaşmaya çalışır;
sadece yolları farklıdır.

Psikanaliz şunu söyler:
Dopaminin iki dili vardır;
biri hedefe, diğeri kalbe bakar.
Bunu anlayan çiftler, kendilerine özgü olanı bir diğerinden beklemez
ve farklılıklarını eksiklik değil, tamamlayıcı bir zenginlik olarak görür.

Gerçek hayatta hiçbirimiz bütünüyle tamamlanmış ya da kusursuz değiliz.Hepimizin geçmişinden gelen izleri,zaman zaman te...
18/08/2025

Gerçek hayatta hiçbirimiz bütünüyle tamamlanmış ya da kusursuz değiliz.Hepimizin geçmişinden gelen izleri,zaman zaman tetiklenen kırgınlıkları ve hala üzerinde çalıştığı yönleri var.Sağlıklı bir ilişki;zorlukların yaşanmadığı her şeyin pürüzsüz arttığı bir alan değil.Asıl mesele, bu zorluklarla nasıl başa çıktığımızda yatıyor.Hem kendi içimizdeki meselelerle yüzleşmeyi öğrenmek hem de partnerimizin zorlandığı noktalara sabır ve anlayış gösterebilmek... İlişkinin derinliğini belirleyen şey bu oluyor.Birlikte yol alabilmenin anahtarı birbirimizi "tamamlamak" değil,hem bireysel gelişmemize hem de ilişki gelişimine bağlı kalmak.Yani hem "ben"i beslemek hem de "biz"i büyütmek. Çünkü bir eksik kaldığında denge bozuluyor.Yani sağlıklı ilişki mükemmel iki insanın değil; öğrenmeye, büyümeye ve birbirinin yanında kalmaya kararlı ilk insanın hikayesidir.

16/08/2025
Neden bazı narsistler annelerini önceliklendirir, eşleri ve çocuklarını değil. Bu davranışın arkasında çocukluğa uzanan ...
13/08/2025

Neden bazı narsistler annelerini önceliklendirir, eşleri ve çocuklarını değil. Bu davranışın arkasında çocukluğa uzanan derin psikolojik sebepler vardır. Anne çoğu zaman çocuğun koşulu ya da koşulsuz ilk ve tek sevgi kaynağı olmuştur. Narsist çocuk değerli olabilmek için annenin onayını kazanması gerektiğini öğrenir. Bu olay zamanla kalıcı bir ihtiyaç haline gelir eş ve çocuklarla ilişki karşılıklı ve gerçektir.Yani hem almak hem de vermek gerekir. Ama narsist birey sadece hayranlık görmek ister.Eşit bir ilişkiye girmek istemez.Bu yüzden genellikle tek taraflı olan anne ile kurulan ilişki ona daha güvenli gelir. Narsistin sahte benliği anne ile şekillenir yani sadece sevilmek için inşa ettiği sahte kişilik tam olarak anneye yönelik geliştirilmiştir.Bu yüzden yetişkinlikte bile eş ya da çocuklar annenin yerine psikolojik olarak dolduramaz.Narsist duygusal olarak anneden kopamaz.Evli olsalar ya da anne baba olsalar bile zihinlerinin büyük bir kısmı hala annenin onayını almak arzusuyla meşguldür.Eş ya da çocuk bu gizli hayranlık ve tahakküm ihtiyacını karşılayamadığında narsist farkında olmadan her zaman hayranlık rolünü üstlenmiş kişiye döner yani annesine.Bu gerçek sevgi değildir.Duygusal olgunlaşmamışlığın bir işaretidir.
Elyazbornak.

Kadınlar neden "Kötü  Adamlar"ı sever?Bazı kadınlar tekrar tekrar aynı döngüye düşer. Uzak duran, değersiz hissettiren,i...
11/08/2025

Kadınlar neden "Kötü Adamlar"ı sever?Bazı kadınlar tekrar tekrar aynı döngüye düşer. Uzak duran, değersiz hissettiren,iniş çıkışlı ilişkiler kuran "kötü adamlar"... Peki bu sadece bir tesadüf mü?Yoksa bilinçdışında tanıdık gelen bir şeye mi çekiliyoruz?Şimdi bunu bilimsel olarak açalım.Bu tip erkekler genelde;
*Sevgi verir gibi yapıp çekerler *Sınır tanımaz ama başkalarının sınırlarına saygı duymazlar. *Duygusal olarak istikrarsızdır *Manipülatif olabilir
*Partnerine suçluluk ya da yetersizlik hissettirebilir.Ama neden bazı kadınlar buna çekilir?Çünkü beynimiz tanıdık olanı çoğu zaman güvenli olan sanır.Ve çocukluğumuzda sevgiye ulaşmak için mücadele ettiysek bizi yoracak ilişkileri"aşk"zannetme ihtimalimiz artar.Yani bazen biz değil yaralı çocuk halimiz seçim yapar.Bu duruma psikolojide "travma tekrarı"(repetition kompulsion) denir. Zihin geçmişte çözülemeyen yarayı benzer bir ilişki kurarak şifalandıracağını sanır.Ama genellikle olan şudur.Yara tekrar açılır.Yine görülmez,yine seçilmez,yine sevilmez.Ve bu döngü aşkla karıştırılır.İlişki değil aslında bir kimyasal kaos yaşanır.
*Kötü adam bir gün ilgi gösterip diğer gün yok olur. *Beyinde ödül ceza sistemi (dopamin) tetiklenir.
*Bu iş çıkışlar tıpkı bir bağımlılık gibi güçlü bir çekim yaratır.Bunu aşk değil nörokimyasal dalgalanma denir. Bağlanma stili de önemlidir.Kaygılı bağlanan kadınlar genelde netlikten çok mücadeleye çekilir.Çünkü sevgi bunlar için emek vererek kazanılan bir şey gibidir. Kaçıngan bağlsnan kadınlar ise mesafeli erkeklerle daha rahat hisseder. Çünkü gerçek yakınlık onları bilinçdışı düzeyde korkutur.Her ikisi de kötü adam profiline çekilebilir ama farkında olmadan.Aslında mesele kötü adamı sevmek değil.Mesele; *kendi değersizlik hissine çarpan kişiyi seçmek, *çocukken ulaşamadığın sevgiyi bir yetişkinden almaya çalışmak, *tanıdık acıyı yeniden yaşayıp, bu kez değiştireceğine inanmak ama iyileşmek başkasından değil kendinden başlar. Duygusal olarak farkındalığı artmış Bir kadın;
*kendi duygularını dinlemeyi öğrenir. *yararlarının ilişkide değil kendi içinde iyileşeceğini fark eder.*heyecanla değil huzurla bağ kurar. *kaosu değil duygusal erişebilirliği sever.Bilir ki aşk savaşmak değil,

Address

Menderes Caddesi No:359/10 Buca/İzmir
Izmir
35370

Opening Hours

Monday 09:00 - 17:00
Tuesday 09:00 - 17:00
Wednesday 09:00 - 17:00
Thursday 09:00 - 17:00
Friday 09:00 - 17:00
Saturday 09:00 - 17:00

Website

http://www.izmiryonpsikoloji.com/

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when psk.omeraslantas posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Practice

Send a message to psk.omeraslantas:

Share

Share on Facebook Share on Twitter Share on LinkedIn
Share on Pinterest Share on Reddit Share via Email
Share on WhatsApp Share on Instagram Share on Telegram

Category