Psikolog Yağız Oğuzhan

Psikolog Yağız Oğuzhan Kaygı, Fobi, Depresyon, Öfke
Sınav kaygısı, izmir, psikolog, psikoloji

08/04/2025
çocukken dünyanın merkezinde olduğumu sanıyordum, sonra okula başladım, hayata dahil olduğum eksenim kaydı. kardeşim old...
05/03/2025

çocukken dünyanın merkezinde olduğumu sanıyordum, sonra okula başladım, hayata dahil olduğum eksenim kaydı. kardeşim oldu annem ve babamın bile merkezlerinde olmadığımı anladım. büyüdüm okulumu, işimi, parayı merkeze aldım. Güneş sistemindeki gezegenler gibi bir yörünge etrafında değil de onların da çevresinde tur atan küçük bir uydu olduğumu düşündüm. daha kendi etrafındaki turu tamamlamadan merkezdekilerin etrafında dönmeye çalışıyordum. çok sonra fark ettim ki aslında her insan bir sistem, kendisi kendi ekseninde dönerken, istediği şeylerin yörüngesine dahil olup istemediğin de çıkıyor; istediği şeyleri yörüngesine alıp istemezse çıkarıyor...

1970’lerde davranışsal profil bilimi ortaya çıkmaya başladığında, FBI tarafından bildirilen en tutarlı bulgulardan biri,...
07/10/2024

1970’lerde davranışsal profil bilimi ortaya çıkmaya başladığında, FBI tarafından bildirilen en tutarlı bulgulardan biri, çocukluk döneminde hayvanlara işkence etmenin seri katiller ve tecavüzcüler arasında ortak bir davranış olduğudur. FBI' ın yaptığı psikopatik karakter analizlerinde dürtüsellik, bencillik ve vicdansızlığın yanı sıra, tespit edilen en tutarlı bulgulardan biri, çocukluk çağında hayvanlara işkence ve zulüm etmek olarak görülmüştür. Jeffrey Dahmer gibi, gelmiş geçmiş en kötü seri katillerden bir çoğu, her şeye çocukluklarında hayvanlara işkence ederek ve onları öldürerek başladı. Ayrıca Dahmer, araba çarpması sonucu ölen hayvanları topladı, onları parçalayarak inceledi ve kestiği hayvanların üzerine mastürbasyon yaptı. Bir dizi kriminolojik çalışma, tüm cinsel katillerin, neredeyse yarısının üçte birinin, çocukluk ve / veya ergenlik döneminde hayvanları istismar ettiğini göstermiştir (bu yayınlanmış çalışmaların çoğunda, örneklerin büyüklük oranını, genellikle küçüktür). Ancak, araştırmaların çoğu, en önemli “uyarı işaretleri” ve risk faktörlerinden birinin (özellikle cinsel saldırı eğilimi ile ilgili), hayvanlara cinsel bir yönelim ile birlikte hayvana zulüm etme isteği olduğunu bildirmiştir. Diğer araştırmacılar, ergen erkekler arasındaki zoosadistik eylemlerin, ergenlik sorunlarına ve erkekliğin ispatlanmasına bağlı olabileceğini öne sürmüşlerdir. Çocukluk çağında görülen hayvanlara işkence ve zulüm davranışı için kolay bir çözüm yoktur. Çocukların çoğunun çevrelerindeki kişilerden öğrendikleri anti-sosyal davranışları önlemenin en iyi yolu, onlara örneklerle öğretmektir. Burada ebeveynler, anahtar görevindedir. Banyodaki örümcekleri kurtarmak, kuşları beslemek, evcil hayvanı ailenin bir üyesi olarak ele almak gibi, hayvanlara karşı ebeveynler ve diğer rol modelleri tarafından sergilenen pro-sosyal davranışlar, çocuklar üzerinde olumlu bir etki yaratma potansiyeline sahiptir.
Kaynak: https://dusunbil.com/insanlari-hayvanlara-iskence-etmeye-iten-nedir/?amp=1

Tesadüf, köken tanımına göre, birbiriyle ilişkisiz, aralarında bir bağ bulunmayan veya tanımlanamayan olayların genellik...
29/09/2024

Tesadüf, köken tanımına göre, birbiriyle ilişkisiz, aralarında bir bağ bulunmayan veya tanımlanamayan olayların genellikle eş zamanlı olarak ortaya çıkması demektir. Google' a göre, "tesadüf" "birbiriyle ilişkili olduğu belli olmayan olaylar veya durumların sıradışı bir şekilde bir arada meydana gelmesi"dir. Merriam-Webster sözlüğünde tesadüf, "planlanmamış ya da beklenmedik olayların bir arada meydana gelmesi" olarak geçmektedir. TDK' da, "yalnız ihtimallere bağlı olduğu düşünülen olayların kesin olmayan, değişebilen sebebi" şeklinde tanımlamaktadır.
Bana göre de insana dair hiçbir şey, tesadüfen, rastgele, öylesine gerçekleşmez.
Birden bire, ansızın gerçekleştiğini gördüğümüz şeyler bile, bir süreç sonucunda ortaya çıkmış olan nedenlerin sonuçlarıdır aslında. Bomba gibi aniden elimizde kalan şeylerin öncesindeki sarı veya kırmızı kabloları görmede eksik kalmış veya aptalca bir cesaretle görmezden gelmiş veya kafamıza göre yanlış kabloyu kesmiş olabiliriz. Nedensellik ilkesini işaret ediyor bu sanki. Nedensellik ilkesi, olay ve olguların birbirine belirli bir şekilde bağlı olması, her sonucun bir nedeni olması ya da her sonucun bir nedene bağlanarak açıklanabilir olmasıdır. Ben de bir şekilde insani bir nedensellik olduğunu kabul ediyorum. Bilimdeki gibi keskin değil ama; düşünce duygu ve davranışları içine alan bir şey bu. Bu üçlü hem nedenleri hem sonuçları oluşturuyor. İçinde seçimler de var bedeller de; seçimler sonucu kazanılanlar da var kaybedilenler de...

Freud ' a göre, "Kelimelerin sihirli güçleri vardır... Kelimeler, insanoğlunun en güçlü duygularını uyandırabilecek ve h...
25/09/2024

Freud ' a göre, "Kelimelerin sihirli güçleri vardır... Kelimeler, insanoğlunun en güçlü duygularını uyandırabilecek ve her türlü eylemi gerçekleştirmesini sağlayabilecek kapasiteye sahiptir. Kelimelerin anlamları ve niyetleri vardır. Tıpkı ruhumuzdan, kalbimizden geçen duyguların da olduğu gibi... Telaffuz ettiğimiz kelimelerle geleceğimizin yaratımına katkı sağlıyoruz. Birileri sizin hakkınızda sürekli aynı sıfatı telaffuz etse bir yerden sonra siz de kendiniz için aynı şeyi düşünmeye başlamaz mısınız? Kelimelerin gücü hiç de öyle küçümsenecek gibi değil... Kısacası, kelimelerin insanlar üzerinde yaptırım gücü vardır..."
Benim de kelimelere ilgim var, daha önce yazmıştım yine tek başına olmak ve yalnız olmakla ilgili. şimdi üzerine düşündüğüm şey de "Birlikte olmak ve "Bir arada olmak..."
Birlikte olmak ve bir arada olmak günlük yaşam dilinde çoğunlukla birbirinin yerine, aynı anlamdaymış gibi kullanılabilmektedir. Oysa her kelimenin içinde taşıdığı bir anlamın ve yaşamda varsa karşılığının farklı olduğunu söylemek bence yanlış olmayacaktır. İnsan zihnindeki algılama, söylenen kelime ve kavramlarla çok yakından ilgilidir. Ama kimse kimsenin zihnini okuyamadığı için de kelimeleri ve kelimelerin içindeki anlamları ve niyeti okur. Söylenen şeyler, söyleme tarzı, söylerken kurulan göz teması, jest ve mimikler... hepsi bir puzzle'ın parçaları gibi birleşerek bir anlam kazanır. tek başına söylenen ya da söylenmeyen hiçbir şeyin anlamı yoktur.
Yine yazarken dağıldım ve başka yerlere gittim affedin.
Neyse devam ediyorum, bu şöyle bir şey: Eşinle, sevgilinle, partnerinle aynı mekanda olman hatta, baş başa diz dize oturman yani bir arada olman birlikte olduğunu göstermez. Sadece fiziksel yakınlık arada mesafelerin olmayışı birlikteliğinizin bir kanıtı değildir. Bedenen orada olsanız bile zihniniz, algınız, gündeminiz, hatta bu sebeplerden dolayı duygunuz başka yerde olabilir. Böyle bir durumda sağlıklı bir paylaşım, duygu geçişi, etkileşim, anlatma, anlama ve anlaşılma konusunda endişelerim olduğunu söyleyebilirim.

Karıncanın hakkına girmekten kaçınan toplumdan, bebek, çocuk, kadın, sokak canlılarına şid-deti alkışlayan topluma dönüş...
10/08/2024

Karıncanın hakkına girmekten kaçınan toplumdan, bebek, çocuk, kadın, sokak canlılarına şid-deti alkışlayan topluma dönüşme hikayesi.

Türk Psikologlar Derneği, Altındağ’da dün gece bulunan köpek mezarlarıyla ilgili açıklama yaptı:
"... Psikologlar olarak uyarıyoruz, bu yasa, şiddete eğilimli kişilerin cesaretlenmesine zemin hazırlamaktadır. Daha önce yetkililere yaptığımız uyarılar maalesef karşılıksız kaldı. Bu olay, daha da korkunç şiddet olaylarının habercisi olabilir. Yasayı iptal edin, dün gece yaşananlar, ülkemizi başta çocuklar olmak üzere hepimiz için tehlikeli bir yer haline getirdi. Bu yasa, Anayasa Mahkemesi tarafından ivedilikle görüşülmeli ve iptal edilmelidir. Şiddetsiz bir toplumda yaşamak herkesin hakkıdır."

Tercih hakkı verilse, yine de onları ortadan kaldırmak isteyen insanlarla yaşamayı seçerlerdi, çok garip. Kötülük bilmez...
15/07/2024

Tercih hakkı verilse, yine de onları ortadan kaldırmak isteyen insanlarla yaşamayı seçerlerdi, çok garip. Kötülük bilmezler, ihanet bilmezler, ayak oyunları yoktur. Koşulsuz bir sevgi ile gelip gidiyorlar bu dünyadan. saldırgan davranışları doğdukları günden o ana kadar insanoğlunun ettiği korku karşısında geliştirdikleri savunma mekanizması. kim bilir kaç tekme, kaç sopa kaç taş darbesi sonrasında bu hale geldiler. İstism*ara ve işk*nceye uğrayanların sayısı da hiç az değil. sanki çok fazla seçme hakları vermiş gibi şimdi de sanki kendi tercihleriymiş gibi "öten*zi hakkı veriyoruz" gibi olayı yumuşatarak bizlere sunuluyor. bir hücreli canlının veya virüsün bile hayatta kalmayı amaçladığı bu varoluş döngüsünde, sokaktaki canlara sunulan demokratik çözüm yaşamlarını sonlandırmak...

"Suya düştüğünüz için değil, sudan çıkamadığınız için boğulursunuz." diye bir söz var, o aklıma geldi bu sözü okuduğumda...
28/01/2024

"Suya düştüğünüz için değil, sudan çıkamadığınız için boğulursunuz." diye bir söz var, o aklıma geldi bu sözü okuduğumda; sanırım mücadeleyi bırakıp pes edenlerle yaşam dersi verilmek üzere söylenmiş. Ben buna "niye ki!" diye yaklaştım Eskişehir soğuğunu yedikten sonra 😂. Kafam biraz farklı çalışıyor olabilir, affola. Aslında sudan çıkmadığımız için değil de yuttuğumuz, içimize aldığımız sulardan boğuluyoruz. Bize hayat veren su, bir nevi alan şeye dönüşüyor. İçine düştüğün şeyi içine almak gibi bir şey. Yapmayın etmeyin, salın zihninizde patenaj çeken düşünceleri, lastikler aşınmış balatayı sıyırmayın bari.

#

Bu kadar benzer olmadığını bildiğim halde sosyal medya paylaşımlarından insanların bir kurabiye kalıbından çıkmışcasına ...
22/12/2023

Bu kadar benzer olmadığını bildiğim halde sosyal medya paylaşımlarından insanların bir kurabiye kalıbından çıkmışcasına benzer yaşantılar yaşadığını düşündüğüm anlardan geçmiş olabilirim. Hatta hamur kalıbının içinde yoğurulduğumu fark ettiğim anlar da oldu, ne kadar kurtardım kendimi ya da kurtardığımı sandım, artık o sizlerin takdiri. İster moda, ister akım ya da ne bu, buna da kafa yormak istemiyorum (ama yordum hatta yazdım 😂, yazdıklarım düşündüklerimin onda biri değil). Sayfalar, fotoğraflar, verilen pozlar, yazılan sözler çok fazla tekrar ediyor, fotokopi gibi...
Neyse tıkla geç di mi yani, neyi dert ettim ben de; derdi olmayan Norveçliyim sanki.

Address

İzmir Psikoloji Merkezi Şair Eşref Bulvarı No:80 Daire 4 Alsancak İzmir
Izmir
35220

Opening Hours

Monday 09:00 - 17:00
Tuesday 09:00 - 17:00
Wednesday 09:00 - 17:00
Friday 09:00 - 17:00
Saturday 09:00 - 17:00

Telephone

+905326658080

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Psikolog Yağız Oğuzhan posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Practice

Send a message to Psikolog Yağız Oğuzhan:

Share

Category