
05/08/2025
Çözüm Komisyonu
Aslında herkesin bildiği ama imtiyazlı konumlarını kaybetmekten korktukları için inkar ettikleri basit gerçekler üzerinden konuyu ele alıyorum:
CHP, “ulusalcılık”. “milliyetçilik” adı altında temelinde yer alan ayrımcılık hatta ırkçılıkla yüzleşmeden ne Kürt meselesine ne de demokrasi
mücadelesine gerçek bir katkı sunabilir.
Partinin iliklerine kadar işlemiş devletçi refleksleri sivil bir siyasal inisiyatif geliştirmesini engeller. Parti yöneticileri biraz gayret etseler bile pari tabanı bundan rahatsız olur.
Beyaz Türklerin ve Kemalistlerin sahip olduklar tarihsel imtiyazlarla yüzleşmesi, bu imtiyazlardan utanması, vazgeçmeye hazır olması ve imtiyaz sahibi olmayanlarla gerçek bir empati kurması mümkün mü? Sanmıyorum.
CHP, kurucu inkar rejiminin bugünkü taşıyıcısıdır. Bu nedenle her çözüm çağrısını bir bölünme teklifi
olarak algılamakta, kimlik temelli her eşitlik talebini bölücülük olarak nitelendirmektedir.
Devlet, Türk kimliği dışındaki tüm kimlikleri inkar etti, bastırdı ve asimile etmeye çalıştı. CHP’nin tarihsel yükü budur!
Bugünkü CHP’nin bu tarihsel çizgiden koparak farklı kimlikleri tanıması ve eşit yurttaşlık temelinde bir hukuk düzeni önermesi
mümkün mü? Pek mümkün görünmüyor.
Kürtler kimliklerinin eşit siyasal ve hukuki düzlemde tanınmasını talep ediyorlar.
Çoğulcu ve demokratik yeni bir cumhuriyetin inşasına hazır mıyız? Bence hayır!
Öte yandan diyelim CHP beni tamamen yanıltacak bir tutum aldı. Kürt meselesi AKP iktidarı (AKP-MHP ittifakı) ile çözülür mü? Hayır! Barış ancak demokratikleşmeyle mümkündür. Kürt meselesinin eşitlikçi ve barışçıl çözümü her türlü
demokratik talebi bastıran mevcut otoriter iktidarla, onun neo-Osmanlı ihtiraslarıyla olanaksızdır.
Ayrca barış için yalnızca devletin değil toplumun da ciddi bir yüzleşme ve hakikat arayışı sürecine ihtiyacı var. Oysa bugün ne bu irade vardır, ne de bu süreci taşıyacak bir toplumsal zemin.
Tam tersine, barış ihtimaline karşı yükselecek ırkçı dalga icin hazırda bekleyen siyasal partiler mevcut…
Bu koşullarda umutlu olmak mümkün mü? Hayır!
Umut, yüzleşmeyle başlar!
Barış, hakikat ile gelir!