22/11/2025
İsmet Özel’in bu dizeleri beni kurban üçgeni konusuna götürdü.
“Sızıyı gideren su
Suyun sızladığını kimseler bilmez.”
Sızıyı gideren bu su, yaraya iyi geliyor ama onun yarasını kimseler bilmiyor neden? Bence kurtarmayı bildiği kadar anlatmayı bilmiyor. Yardım istemeyi değil yardım etmeyi biliyor. Hatta sadece yardım etmeyi biliyor. Bu yüzden de kendi sızısı geçmiyor.
Su, sen de yardım isteyebilirsin. Yaraları güzel sarabilmen kendi yaranı da kendin sarmanı gerektirmez.
Kendini sadece yaraları sarmaya adarsan, bir üçgenin içine hapsolabilirsin. Kurban-kurtarıcı-zorba üçgeni. Herkesi kurtarmak için kendi yaralarına bakmazsan; bir gün bu hikayenin kurbanı gibi hissedebilirsin. Yıllarımı verdim ama bak bana neler oldu diye. Ve bu üçgen, eğer sen içinden çıkmayı seçmezsen; tamamlanır. Bana haksızlık yapıldı hissiyle dolup taşarsın. Bundan sonra kimseye hakkını yedirmemek için zorbaya dönüşmek çok da zor olmaz. Alacaklı hissettiğin hayatı tahsil etmek için belki de asar, keser, küsersin. Hayattan alacak biriktirmeyelim, sonrasında dönüştüğümüz kişiden memnun olmayabiliriz.