Uzm. Klinik Psikolog Leyla Kılıç

Uzm. Klinik Psikolog Leyla Kılıç Contact information, map and directions, contact form, opening hours, services, ratings, photos, videos and announcements from Uzm. Klinik Psikolog Leyla Kılıç, Psychologist, Körfez Mahallesi, Kat:2 No:224 Dolphin İş Merkezi, Izmit.

İyi ya da kötü nedir? Merhamet, vicdan doğuştan var olan duygular mı? Bizi biz yapan nedir? Biz buysak bu ‘biz’ bizim es...
17/11/2025

İyi ya da kötü nedir?
Merhamet, vicdan doğuştan var olan duygular mı?
Bizi biz yapan nedir? Biz buysak bu ‘biz’ bizim eserimiz mi?

Yayınlandığı günden bu yana kült roman özelliğini kaybetmeyen Otomatik Portakal; 15 yaşındaki bir gencin şiddet dolu yaşamını ve sonrasında geçirdiği psikolojik donüşümü anlatıyor. İnsan doğasının karmaşıklığını ve ahlaki ikilemleri ele alan derinlemesine bir psikolojik deneyim
sunuyor.

Yazar, özgürlük, şiddet, ceza ve insanın değişim
sürecini ustalıkla işleyerek okurları büyüleyici bir
düşünce yolculuğuna çıkarıyor. Bu kitap, insan
psikolojisi ve etik konularına ilgi duyan yetişkinlerin
mutlaka okuması gereken bir başyapıt!
Keyifli okumalar…




İnsan, çoğu zaman bedeninde saklı bir alfabe taşır.Konuşulamayan duygular, ertelenmiş ihtiyaçlar,bilinçdışının sessizce ...
15/11/2025

İnsan, çoğu zaman bedeninde saklı bir alfabe taşır.
Konuşulamayan duygular, ertelenmiş ihtiyaçlar,
bilinçdışının sessizce biriktirdiği kırılmalar…

Beden, bütün bunları kendine özgü bir dille kayda geçirir.
Bir gerilimde, bir nefes darlığında, ufacık bir ağrıda bile ruhun görünmez tarihini fısıldar.

Bir psikolog olarak her gün daha net görüyorum ki;
beden insanın en dürüst tanığıdır.
Zihin inkar edebilir, sözler susabilir;
ama beden, psikolojinin en kadim arşividir.

Geriye itilmiş her duygu,
tamamlanmamış her süreç,
bedenin hafızasında ince bir iz bırakır.

Bir ağrı, çoğu zaman yalnızca fizyolojik değildir;
bazen yıllardır ertelenmiş bir yüzleşmenin kenarından seslenir.
Bir belirti, insanın kendi iç dünyasında
cevap bekleyen bir sorunun gölgesidir.
Bir sessizlik ise…
Bazen savunmanın, bazen yorgunluğun,
bazen de “artık beni de duymalısın” diyen
içsel bir çağrının yankısıdır.

İnsan, kendi bedeninin dilini çözmeye başladığında
psikolojik süreçlerin karmaşıklığı da
bir anda anlaşılır bir haritaya dönüşür.
Çünkü beden; duygunun, belleğin ve davranışın kesiştiği en sade yerdir. Orada kandırma yoktur, kısayol yoktur, bahane yoktur. Sadece hakikat vardır, sessiz ama ısrarcı.

Ve iyileşme…
Çoğu zaman ileriye doğru büyük bir adım değil,
tam tersine içeriye doğru küçük bir dönüştür.
Durmayı bilmek, bedenin ritmine kulak verebilmek,
o fısıltıya “Tamam, seni duyuyorum” diyebilmektir.
En büyük dönüşüm, çoğu zaman dışarıda değil,
içeride duyulan o cümlenin ardından başlar:
“Artık senden kaçmıyorum.”




Bir Yara Bir Yol’da bu hafta, kadın bedeninin sessiz mesajlarını; çoğu zaman fark bile etmeden taşıdığımız o küçük ama d...
15/11/2025

Bir Yara Bir Yol’da bu hafta,
kadın bedeninin sessiz mesajlarını; çoğu zaman fark bile etmeden taşıdığımız o küçük ama derin izleri konuştuk.
Stresin, kaygının ve duygusal yüklerin bedende nasıl yankı bulduğunu; mahremiyetin, utancın ve yanlış bilginin kadınları nasıl geciktirdiğini…

Doğumun yalnızca bir son değil, aynı zamanda bir başlangıç olduğunu yeniden hatırladık. Bazen bir belirti sadece “bedensel” değildir; yıllardır ertelenen bir duygunun fısıltısıdır.
Bazen bir ağrı, bir kadının kendine dair unuttuğu bir hikayeyi hatırlatır.

Ve bazen… Bir kadın kendini suçlamayı bırakıp
anlamaya başladığında, yara yola dönüşür…

Bir Yara Bir Yol’da bizimle olan değerli konuğuma gönülden teşekkür ederim. İzleyen, hisseden ve destek veren herkese de ayrıca teşekkürler. En içten sevgilerimle…



İyilik peşinde koş…Çünkü bazen koşarken değil, durup el uzatırken varır insan kendine. Bir tebessüm, bir söz, bir dokunu...
13/11/2025

İyilik peşinde koş…
Çünkü bazen koşarken değil, durup el uzatırken varır insan kendine. Bir tebessüm, bir söz, bir dokunuş; belki de birinin gününü, hatta yolunu değiştirir.

Dün akşam, çok kıymetli meslektaşım
“İyilik yapmaya gönüllü olmanın motivasyon
kaynakları” araştırması için röportaj verdim.

Şimdi tekrar düşünüyorum da;
iyilik, kimi zaman içsel bir çağrı,
kimi zaman insanın varoluşuna bıraktığı küçük bir izdir.
Bazen başkası için atılan bir adım,
aslında insanın kendine doğru yürüyüşüdür.

İyilik…
Kimi zaman bir görev değil;
insanın kendi yarasından taşan bir çağrıdır.
Başkası için uzanan el, aslında insanın
kendine uzattığı en derin selamdır!



Bu hafta, Bir Yara Bir Yol’da, kadın sağlığının hem tıbbi hem de psikolojik boyutuna dokunuyoruz.Yanlış bilinen mitleri,...
13/11/2025

Bu hafta, Bir Yara Bir Yol’da, kadın sağlığının hem tıbbi hem de psikolojik boyutuna dokunuyoruz.

Yanlış bilinen mitleri, ertelenen kontrolleri, lohusalığın ruhsal izlerini, ve duygusal yüklerin bedendeki sessiz yansımalarını konuşacağız.

Kıymetli konuğum Op. Dr. Lütfiye Ünlü ile birlikte;
bir yaranın nasıl bir yola dönüşebileceğini, kadınların bedenlerine nasıl daha güvenle yaklaşabileceğini ele alıyoruz.

Siz de kendi bedeninizin sesine biraz daha yakından bakmak isterseniz, bu yolculukta bize eşlik edebilirsiniz.

📍 Nokta TV - YouTube
⏰ 20:00
📅 15 Kasım

“Kaplanı Uyandırmak”…Travmanın sadece acıdan değil, yarım kalmış bir harekette doğduğunu anlatan bir kitap. İnsanın için...
11/11/2025

“Kaplanı Uyandırmak”…
Travmanın sadece acıdan değil, yarım kalmış bir harekette doğduğunu anlatan bir kitap. İnsanın içinde donup kalmış o yaşam gücüne, o kıpırdayamayan kaplana seslenen bir rehber gibi.

Okurken şunu düşündürüyor:
Bazen hatırladıklarımız değil, bedenimizin hatırlayamadıkları yoruyor bizi. Ve iyileşme dediğimiz şey de “zorlamadan, acele etmeden, küçük bir hareketle yeniden canlanmak” aslında.

Psikolojiyle ilgilenen, kendi iç ritmini anlamaya çalışan
herkese öneririm. Sessiz ama güçlü bir kitap.
Kaplan uyandığında…
insan kendine de uyanıyor biraz.





Su akar, insan durur…Kimi ritüeller insanın ruhuna çok sessiz yerlerden dokunur.Cercis Murat Konağı’ndaki el yıkama ritü...
09/11/2025

Su akar, insan durur…
Kimi ritüeller insanın ruhuna çok sessiz yerlerden dokunur.
Cercis Murat Konağı’ndaki el yıkama ritüeli de aynı şeyi fısıldar;
D u r !
Suyu avuçlarında tut ve günün hızını bırak.
İnsan bazen koşarak değil, durarak kendine yaklaşır.

Bir avuç su, bazen bütün günün ritmini değiştirir;
ruhu yeniden hizaya getirir. Dışarıdaki telaşı,
zihne yapışan sesleri, görünmez yükleri kapının
dışında bırakmanın küçük ama derin bir yoludur.

Suyun serinliği bedene dokunsa da, asıl etki zihnin
arka odalarında olur. Bir ritüelin bu kadar sade olup
bu kadar dönüştürücü olması da tam olarak buradan gelir.

Su akar; düşünceler yavaşlar.
Gürültü incelir, iç alan genişler.
“Dur Leyla Leyla”nın söylediği o kelime de aynı yerden konuşuyor; bedene değil, kalbe verilen bir komut gibi.
“Bir anlık dur, kendine bak, kendini duy.”

İnsan ancak durduğunda duyar kendini.
Su akar, dünya susar…
İnsan sonunda kendi içindeki Leyla’sına döner.

Şarkı da ritüel de aynı kapıyı aralar:
Eskiyi üzerinden sil, yeniyi içine al.

Bir Yara Bir Yol’da sanatın insan ruhuna tuttuğu aynaya baktık.Sanat, insanın iç dünyasını görünür kılma biçimidir.İnsan...
01/11/2025

Bir Yara Bir Yol’da
sanatın insan ruhuna tuttuğu aynaya baktık.
Sanat, insanın iç dünyasını görünür kılma biçimidir.
İnsanı, kendi iç sesine yeniden yaklaştırır.
Psikolojide buna “duygusal bütünleşme” denir.
Yani acının reddedilmeden, dönüştürülerek kabul edilmesidir. Bir anlamda; kırığın, yaşamın parçası haline gelmesidir.

Sanat da, terapi de benzer yere varır:
İnsanın kendine dürüstçe bakabilme cesaretine…
İyileşmek, “artık acı çekmiyorum” demek değildir.
“Bu acıyla birlikte var olabiliyorum” diyebilmektir.
Her yara, bir bilinç eşiğidir.
Ve o eşiği geçebilen insan, artık eskisi değildir…

Bir Yara Bir Yol’da bizimle olan değerli konuğuma gönülden teşekkür ederim. İzleyen, hisseden ve destek veren herkese de ayrıca teşekkürler.

En içten sevgilerimle…


“Bir Yara Bir Yol” başladı…Sadece bir televizyon programı değil; insanın kendine doğru yürüyüşüdür. Amacımız psikolojini...
25/10/2025

“Bir Yara Bir Yol” başladı…
Sadece bir televizyon programı değil; insanın kendine doğru yürüyüşüdür. Amacımız psikolojinin rehberliğinde; düşünmeye, anlamaya ve farkındalığa alan açmak. Bazı yaralar sadece bireyin değil, bir toplumun sessiz çığlığıdır. ‘Bir Yara Bir Yol’ bu sesi duymak, birlikte iyileşmek için var.

İlk bölümde bizimle olan değerli meslektaşım ‘e gönülden teşekkür ederim. Ayrıca İzleyen, hisseden, destek veren herkese çok teşekkürler.
En içten sevgilerimle…

Bir Yara Bir Yol Kartları’nı; Kintsugi felsefesinden ilhamla, her köşesini kendim boyadım. Her fırça darbesinde biraz su...
20/10/2025

Bir Yara Bir Yol Kartları’nı; Kintsugi felsefesinden ilhamla, her köşesini kendim boyadım. Her fırça darbesinde biraz sustuğum şeyler aktı, biraz da umut. Her kart, bir yara kadar derin ve bir yol kadar umutlu…

Kintsugi bize şunu hatırlatır:
Bir şey kırıldığında, değeri azalmaz.
Tam tersine, onarıldığı yerle benzersizleşir.
İnsan da böyledir.
Travmalar, kayıplar, sessizlikler..
Hepsi, ruhun yüzeyinde altın bir çizgi bırakır.
Bu kartlar, o izin anına tanıklık etmek için var.
Yaranın sadece acıyı değil, potansiyeli de taşıdığını hatırlatmak için. Çünkü bazen en derin çatlak, ışığın geçebileceği tek yoldur…

Bazı hikayeler okunmaz, yaşanır…Uçurtma Avcısı da onlardan biri. Bir çocuğun sessizliğiyle başlayan, bir yetişkinin vicd...
15/10/2025

Bazı hikayeler okunmaz, yaşanır…
Uçurtma Avcısı da onlardan biri. Bir çocuğun sessizliğiyle başlayan, bir yetişkinin vicdanında yankılanan bir yara hikayesi…

İnsan, bazen bir sahneyi değil, o sahnede susmak zorunda kaldığı kendini affedemez. Romanın her satırında “keşke”lerle, “artık geç”lerle dolu bir iç hesaplaşma var. Ama aynı zamanda, geç olmadığını fısıldayan bir umut da var:
“Yeniden iyi biri olmak mümkündü.”

Psikolojik olarak bu kitap, suçlulukla onarım arasındaki ince köprüyü anlatıyor.Kendine dönmenin, geçmişi kabullenmenin, sevilmeyi hak etmenin uzun yolculuğunu…

Bazen terapide yıllarca aranan bir farkındalık, bir romanda bir cümlede karşına çıkabilir. Bu yüzden önermek isterim:
Okurken sadece karakterleri değil, kendi içindeki çocuğu da dinle. Belki onun da bir uçurtması hâlâ gökyüzünde bir yerlerde seni bekliyordur…

Bugün, dünyayı henüz olduğu haliyle değil, olabileceği güzellikte gören tüm kız çocuklarını anma günü. Bir kız çocuğunun...
11/10/2025

Bugün, dünyayı henüz olduğu haliyle değil, olabileceği güzellikte gören tüm kız çocuklarını anma günü. Bir kız çocuğunun kalbinden geçen yol, dünyayı değiştirir. Onların hayal kurma cesareti, bir toplumun en sessiz devrimidir. Kız çocuklarının hikayesi, bir toplumun vicdanını anlatır. Onlara nasıl baktığımız, geleceğe nasıl baktığımızı gösterir.

Bu fotoğraftaki küçük kız, bir gün insanların içindeki çocukları duymayı meslek edineceğini bilmiyordu. Dünyayı anlamaya, insanın içindeki sessizliği duymaya çalışıyordu. Dünyayı anlamaya çalışırken kimsenin fark etmediği sessizlikleri dinliyordu. O sessizliklerin içinde bir dil vardı; kırgınlığın ve umudun dili…

Her kız çocuğunun içinde bir yol saklıdır. Kimi o yoldan yürür, kimi o yolu başkalarına ışık eder. Çünkü umudun en saf hali, bir çocuğun bakışında saklıdır ve büyümek; o ışığı kaybetmeden bakabilmeyi öğrenmektir…

İçindeki çocuğa iyi bak!
Çünkü o hala inanıyor;
sevginin iyileştireceğine,
şefkatin yön göstereceğine…

— L e y l a

Address

Körfez Mahallesi, Kat:2 No:224 Dolphin İş Merkezi
Izmit

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Uzm. Klinik Psikolog Leyla Kılıç posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Practice

Send a message to Uzm. Klinik Psikolog Leyla Kılıç:

Share

Share on Facebook Share on Twitter Share on LinkedIn
Share on Pinterest Share on Reddit Share via Email
Share on WhatsApp Share on Instagram Share on Telegram

Category