Körfez Rehabilitasyon & Eğitim Merkezi

26/08/2025

⭐️Özel Gereksinimli Çocuklarda Dikkati Desteklemek İçin 7 İpucu

🔸Kısa ve basit etkinlikler planlayın.
Çocuğun dikkat süresine uygun görevler seçin.

🔸Görseller ve işitsel materyaller kullanın.
İlgi çekici araçlar dikkati arttırır.

🔸Dikkat dağıtıcılarını azalttın.
Ortamı sade ve düzenli tuttun.

🔸Kısa molalar verin.
Mola sırasında hareketli etkinliklerle enerjiyi dengeleyin.

🔸Başarıyı ödüllendirin.
Övgü ve küçük ödüllerle motivasyonu arttırın.

🔸Rutin oluşturun.
Günlük düzen, çocuğun odaklanmasına yardımcı olur.

🔸Eğlenceli oyunlar oynayın.
Hafıza oyunları, eşleştirme aktiviteleri etkili olabilir.

🌸Sabır ve sevgiyle her çocuk dikkatini geliştirebilir.

05/08/2025

⭐️Kaygılı çocukluk, kaygılı yetişkinlik

Birçok yetişkin, sebepsiz gibi görünen kaygılarla boğuşurken kökenin aslında çok daha derinlerde olduğunu fark etmez.Çocuklukta hissettiğimiz güvensizlik, aşırı kontrol, eleştiri ya da ihmal, yetişkinliğimizdeki kaygıların temelini oluşturabilir.

Çocukken:

•“Hata yaparsam sevilmem.”
•”Dünya tehlikeli bir yer.”
•“Yalnız kalırsam baş edemem.”

Bu düşünceler zamanla içselleşir ve yeyişkinlikte şu şekilde karşımıza çıkar.

Yetişkinlikte:

•Aşırı kontrol ihtiyacı
•Onay bağımlılığı
•Belirsizlikle baş edememe
•Sebepsizmiş gibi görünen panik ataklar ve yoğun kaygı

Kaygı bir anda ortaya çıkmaz;çoğu zaman çocuklukta öğrenilen başa çıkma mekanizmalarının izlerini taşır.

İyi haber şu; Fark etmek, iyileşmenin ilk adımıdır. Geçmişimizi anlayarak bugünümüzü yeniden şekillendirebiliriz.

26/07/2025

⭐️Çocuklar Duygularını Sessizlikle Anlatır

Bazen sessizleşir bir çocuk…
Bazen durduk yere ağlar ya da öfkelenir…
Bazen içine kapanır, bazen de herkese gülümser ama içi sessizce ağlar.

Çocuklar duygularını yetişkinler gibi ifade edemezler. Onlar yaşadıkları stresi, üzüntüyü ya da kaygıyı davranışlarıyla anlatırlar.

Anne- babanın tartışmalarına tanık olan bir çocuk sessizleşebilir.
Yalnız hisseden bir çocuk, oyun oynamayı reddedebilir.
Sevilmediğini düşünen bir çocuk,öfkeyle bağ kurmaya çalışabilir.

Ve bazen çocuklar, evdeki kırılgan havayı hissedip, herkesi “iyi” tutmaya çalışır.
Küçücük yaşlarında “dengeyi sağlama”görevini üstlenirler.
Ama çocuklar taşıyıcı değil…
Desteklenmeye,anlaşılmaya, sevilmeye ve en çok da duyulmaya ihtiyaç duyarlar.

Bırakalım çocuklar sadece çocuk olsun.

16/07/2025

12/07/2025

🔍*Çocuğum benimle sürekli inatlaşıyor ne yapmalıyım?*

Çocuğunuz sürekli sizinle inatlaşıyor, ne derseniz “Hayır, bana ne ? Yapmayacağım işte.” şeklinde tepki mi veriyor ?

Bilin ki çocuğunuz sizinle inatlaşıyorsa. Kendisinin de var olduğunu size hissettirmek istiyordur. Kendi alanını kurumaya çalışıyor, sınırlarını korumaya çalışıyordur. Buralarda aslında çocuklara sürekli kural koyarak yaklaşmak yerine çocuklar seçenek sunmalıyız. “Bu elbiseyi mi giymek istersin yoksa bunu mu yapmak istersin? “ şeklinde sunmuş olduğumuz seçenekler sonrasında çocuklar için özgür bir alan oluşturur.

Şunu bilmelisiniz, çocuklar inatlaşıyorsa bu çocuklar için aslında sağlıklı bir tepkidir çünkü çocuklar kendi bağımsızlığını ilan etmeye çalışıyordur.

24/05/2025

🔍ÇOÇUKLARDA TUVALET EĞİTİMİ

⭐️Tuvalet eğitimi, erken çocukluk döneminin önemli gelişimsel görevlerinden birisi olup, çocuğun bağımsızlık içeren davranışlarındandır.
Tuvalet eğitiminde çocukların hazır olma seviyeleri değişkenlik gösterdiği ve aile dinamikleri farklı olduğu için tek bir doğru reçete yoktur.
Tuvalet eğitiminin başlayacağı dönem 1-3 yaş aralığına denk gelmektedir. Bu dönem çocuğun kendini fark ettiği dönemdir.

Tuvalet eğitimi; çocuğun uyku ve uyanıklık durumunda dışkı ve idrar kontrolünü kazanması, yardım ve anımsatma olmadan tuvaletinin geldiğini fark ederek, tuvalete gidip gereksinimini gidermesidir.

⭐️TUVALET EĞİTİMİ VERİLİRKEN DİKKAT EDİLMESİ GERKENLER

-Tuvalet alışkanlığını çocuğa vaktinden önce kazandırmaya çalışmak uzun süre devam edebilecek korku ve çatışmalara neden olma riskini beraberinde getirir. Tuvalet alışkanlığı kazanmada ebeveynlerin çocuğu cesaretlendirici ve özendirici bir tutum takınmaları oldukça önemlidir.
-Tuvalet eğitiminde çok katı ve baskıcı tutum sergilenmesi,çocuk istismarı sayılabikeceği gibi, yetişkin döneminde mükemmeliyetçilik, aşırı titizlik gibi eğilimlere olasılık verebilir.

-Çocuklar genellikle ikinci yaş sonunda dışkılarını, üçüncü yaş sonunda idrarını tutmayı öğrenirler. Ancak dört-beş yaşına gelinceye kadar gündüzleri, sıklıkla da geceleri altını ıslatabilirler. Anne-babalar bu çocuklara karşı anlayışlı olmalı, onları azarlama, suçlama, cezalandırma gibi davranışlardan kaçınmalıdır. Aksi takdirde çocukta, idrarını tutma, yalnızca beze idrar yapma konusunda ısrar etme, idrar kaçırmalar sonrasında panik ataklar, hıçkırık ve öfke nöbetleri görülür, çocuğun ve ailenin işlev düzeyi bozulabilir.

-Tuvalet eğitimine başladıktan sonra çocuğa kesinlikle bez takılmamalıdır. Eğer bez gündüz çıkarılıp gece takılırsa çocuk idrarını ne zaman tutup ne zaman bırakacağı konusunda kararsızlık yaşar.

-İlkbahar ve yaz aylarında vücuttaki suyun bir kısmı terle atılması ve çocuğun mesanesinin onu zorlayacak kadar dolmaması nedeniyle tuvalet eğitiminin ilkbahar ve yaz aylarında verilmesi kısa zamanda başarıya ulaşır.

Körfez Rehabilitasyon Çocuk Gelişim Uzmanı Makbule Arslan

11/05/2025

🌸Hayatın en saf sevgisini, sonsuz sabrını ve fedakârlığını kalplerimize işleyen siz annelerimizin, bu özel gününü en içten dileklerimizle kutluyoruz.

Toplumun temelini oluşturan aile yapısının en güçlü dayanağı olan annelerimiz; sevginin, merhametin ve karşılıksız emeğin simgesidir. Gösterdiğiniz sabır, verdiğiniz emek ve taşıdığınız sevgiyle her birimize ilham kaynağı oluyorsunuz.

Bu anlamlı günde, başta şehit anneleri olmak üzere tüm annelerimizin ellerinden sevgiyle öpüyor; sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir ömür diliyoruz.

Anneler Günü’nüz kutlu olsun.

Saygılarımızla,
Körfez Rehabilitasyon Merkezi

09/05/2025

🔍DİSLEKSİ NEDİR ?

⭐️Disleksi; Normal veya normal üstü bir zekaya sahip olup;duyusal olarak herhangi bir kusuru olmayıp, dili yazılı ya da sözlü anlamak ve kullanabilmek için gerekli olan bilgi alma süreçlerinin birinde veya birkaçında ortaya çıkan; dinleme,konuşma,okuma,yazma,heceleme,dikkat yoğunlaştırma ya da matematiksel işlemleri yapma güçlükleri olan standart bir eğitim-öğretime rağmen takvim yaşına ve zekasına uygun başarı gösteremeyen bireylerde görülen nörogelişimsel bir farlılıktır.

⭐️DİSLEKSİ HAKKINDA DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR

🔸Disleksi bir hastalıktır ve ilaçla tedavi edilir. YANLIŞ
*Disleksisi olan bireyler sadece akademik anlamda zorluk çekerler. DOĞRU
🔸Disleksisi olan her çocukta aynı belirtiler görülür. YANLIŞ
*Disleksinin belirtileri kişiden kişiye değişir.
🔸Sol el ile yazan bireylerin disleksisi vardır. YANLIŞ
*İnsanların %40’ı solaktır ve bunun disleksiyle alakası yoktur.
🔸Öğrencinin okuduğunu anlamasının sağlanması için çok fazla metin okutulması gerekir. YANLIŞ
*Aynı metni doğru okuyana kadar yanlış okuduğu sözcüklerin altının çizilmesi ve aynı metnin birden fazla okutulması gerekir. DOĞRU
🔸Yanlış algıladığı bir harfi çok kez yazdırmak gerekir. YANLIŞ
*Harfi yanlış algılandığından haberdar edilmesi ve yaptığı her yanlışın anında düzeltme ilkesi kullanılarak öğretilmesi gerekir.DOĞRU

08/04/2025

🔎EKRAN MARUZİYETİ VE OTİZM ARASINDAKİ İLİŞKİ

⭐️Ekran karşısında hareketsiz kalındığında beden sağlığı,dil gelişimi ve sosyal gelişim açısından ‘sınırlılıklar’ ortaya çıkar.

Ekran karşısındaki renkli ve hızlı dünyaya/akışa kendini kaptıran çocuklar ‘bunu dış dünyaya’ uyarlıyor; ekran maruziyeti arttıkça da iletişim kurma ihtiyaçları azalıyor.

Bazı çocuklarda sosyal iletişim ve etkileşim problemleri ortaya çıkarken bazılarında alıcı dil ve ifade edici dil becerilerinin olumsuz etkilenmesinden kaynaklı gecikmiş konuşma/konuşma bozuklukları ortaya çıkmaktadır.

Örnek; erken çocukluk dönemindeki ekran maruziyeti ifade edici dilde yaşıtlarına oranla gecikmeye yol açabilir.

Örnek; ekrandan öğrenilen bilgiler “ 2 boyutlu “ öğrenmedir. Gerçek hayata aktarması ve uyarlaması oldukça zordur bunu beceremeyen çocuk sosyal hayata uyum problemleri yaşayabilir.

OSB’nin tek bir belirtisi, özelliği olmadığı gibi çevresel, ailesel,genetik,nörobiyolojik etkenlerin etkili olduğunu hatırlatıp meydana gelmesinin de tek bir nedenden kaynaklanmadığı gözardı edilmemelidir.

Ekrana maruz kalan her çocuğun otizm spektrum bozukluğu yaşayacağı sonucu çıkarılamazken aşırı sürenin risk olabileceği unutulmamalıdır.

Körfez Rehabilitasyon Çocuk Gelişim Uzmanı
Makbule ARSLAN

03/04/2025

⭐️2 Nisan Otizm Farkındalık Günü olması sebebiyle Körfez Rehabilitayon olarak ‘otizme kırmızı ışık yaktık’ 😊
Otizmin farkındayız, her zaman yanındayız. ✨

18/02/2025

🔎ÇOCUKLARDA AİLE İÇİ TARTIŞMALARA MARUZ KALMANIN ETKİLERİ

⭐️Çocukluk, bireylerin en savunmasız ve korunmaya muhtaç oldukları yaşam dönemi. Yaşamın bu kırılgan dönemini tam anlamıyla mükemmel ve eksiksiz şekilde tamamlamak kolay değil elbette.
Erken dönemde yaşanan olumsuz çocukluk deneyimleri ise çocukların sahip olması gereken güven ortamını ortadan kaldırarak, onların sağlıklı yetişkinlere dönüşme süreçlerini tehdit eden bazı faktörleri içinde barındırır.
Aile içi çatışmaların çocuğa nasıl hissettirdiği çocuğun ruh halinde nelere neden olabileceği çocuğun yaşıyla, ailenin genel iletişim durumuyla ve çocuğun destek kaynakları ile oldukça ilişkili.
Çatışmalı aile ortamında bulunan farklı yaş gruplarındaki çocuklarda farklı tepkiler ortaya çıkabilir; örneğin bebekler için huzursuzluk ve uyku sorunları ön plana çıkarken küçük çocuklar için tırnak yeme, korkular geliştirme, içe kapanma görülebilir.
Daha büyük çocuklarda ise okul başarısında düşüş, sosyal ilişkiler kurmada zorluk, öfke atakları görülebilir.
Kısacası her yaş grubundan çocuk için aile ortamı ve anne babası arasındaki ilişki büyük öneme sahip.

🔸Bir çocuğun 3 ebeveyni vardır: Anne, baba ve anne baba arasındaki ilişki. Bu üçüncü ebeveyn son derece önemli.

⭐️Anne-baba çatışmasının çocuğa etkileri:

🔸Anne-baba çatışmasının sık yaşandığı ailelerde çocukların uyum ve davranış sorunları gösterme riskinin arttığı
Görülür.

🔸Burada yaşanan çatışmaya şiddet eşlik ediyor mu veya çocuğun korktuğu yalnız hissettiği durumlar söz konusu mu gibi önemli sorular devreye giriyor.

🔸Çocukta kaygı düzeyini çok artıran durumlarda tırnak yeme, alt ıslatma, kâbuslar ve korkular gibi belirtiler görülebilir.

🔸Anne-baba çatışmasının çocuklar üzerindeki etkisi çocuğun cinsiyetine göre değişebiliyor.

🔸Kız çocuklarının erkeklere göre daha fazla etkilendiği belirtililiyor (Davies ve Lindsay, 2004).

🔸Anne baba çatışmasına maruz kalan kız çocukları içsel sorunları (kaygı, depresyon vs. ) erkeklere göre daha yoğun yaşıyor.

08/02/2025

🔎ÇOCUKLARDA KAŞIT OLMA-KARŞI GELME BOZUKLUĞU

⭐️Çocuklarda karşıt olma-karşı gelme bozukluğu, çocuğun sürekli veya sık sık olarak otoriteye karşı gelerek, onlara düşmanca veya isyankar davranışlar sergilemesi durumudur. Bu duruma sahip çocuk, yetişkinlerin talimatlarını tanımayabilir, kurallara karşı gelebilir ve sıklıkla asi, isyankar davranışlar sergileyebilir.
Davranış bozukluklarında biyolojik, genetik, psikolojik ve çevresel faktörlerin rolü vardır.
Güvensiz bağlanma, karşıt olma-karşı gelme bozukluğuyla doğrudan bağlantılıdır. Aile içindeki olumsuz yaşama olayları, aile içi şiddet, zayıf aile ilgisi, aile ilişkilerinde uyumsuzluk ve anlaşmazlıklar, çocuk istismarı, ailede psikiyatrik hastalık öyküsü hastalık riskini arttırır.
Yeni yürümeye başlayan çocukların normal karşıt davranışlarına ebeveynleri tarafından verilen yanlış ve abartılı tepkiler, çocuğun davranış bozukluğu geliştirmesinde etkili olabilir.
Aile çocuk ilişkilerinde, çocuk tarafından verilen olumsuz bir tepkiye aşırı baskıcı ve tutarsız bir sınırlama, karşıt olma davranışını tetikleyecektir.
Karşıt olma-karşı gelme bozukluğu kriterlerini şöyle özetleyebiliriz;
🔸Sık sık huysuzluk ve öfke nöbetleri.
🔸Ebeveynleri ve diğer büyüklerle sık tartışmaya girme.
🔸Büyüklerden gelen istek ve kurallara uymaya direnme ya da bunları tümden reddetme.
🔸Çoğu zaman kasıtlı biçimde başkalarını kızdıracak şeyler yapma.
🔸Her tür davranışı, hatası, yaramazlığı için başkalarını suçlama.
🔸Alıngan olma, başkaları tarafından kolayca kızdırılabilme, çabuk darılma.
🔸Olumlu ya da olumsuz pek çok şeye hemen içerleme, kolayca kızgınlık ve güceniklik gösterme.
🔸Kin tutma, intikam alma arzusu.