
23/07/2025
Asos’ta rüzgarların taşıdığı bir miras var… Adı Athena.
Athena, zeka ve savaş tanrıçası olarak anılsa da, onun temsil ettiği şey sadece kılıçla kazanılan savaşlar değildir.
O, aklın savaşını, stratejinin güzelliğini, zarafetin gücünü, adaletin sessiz ama kararlı ağırlığını simgeler.
O bir kraliçe değil; bir fikir, bir ilkedir.
Bazen bir annenin çocuğuna kurduğu cümlede,
Bazen bir kadının sustuğu yerdeki dik duruşta,
Bazen bir bilim kadınının formüller arasında yol buluşunda yaşar.
Athena’nın hikâyesi sıradışıdır. O, bir rahmin içinden değil, bir zihnin içinden doğmuştur.
Zeus’un başından zırhıyla, kalkanıyla, aklıyla çıkmıştır.
Çünkü o, kadının yalnızca bedeniyle değil, bilinciyle doğurduğu her şeye işarettir.
Onun kalkanı, bizi koruyan iç sezgimizdir.
Zeytin dalı barış için eğilmeyen irademiz.
Baykuşu, gecenin içinden gerçeği gören bakışımız.
Antik dünyada onu şehirlerin koruyucusu, adaletin savunucusu, bilgeliğin bekçisi ilan ettiler.
Bugünse her çağdaş kadının içinde, görünmeden ama güçlü bir şekilde yaşamaya devam ediyor.
Bir kadın konuştuğunda, fikir üretip yön verdiğinde, adalet için ayağa kalktığında,
kendi sesinden bir Athena yükselir.
Athena’nın mirası sadece tapınaklarda değil,
karar alan kadınlarda, düşmeyen omuzlarda, zeki gülümsemelerde, sabırla kurulan hayallerde yaşamaya devam ediyor.