ALFA YAŞAM Merkezi

ALFA YAŞAM Merkezi Klinik Refleksoloji
Bilinçaltı Terapisi
NeuroFormat
Alfabioenerji ŞifaTerapisi
Hipnoz&Hipnoterapi

TEMPOROMANDIBULAR EKLEM (ÇENE EKLEMİ)Dişler ve vücudun geri kalanı arasında birçok bağlantı vardırBir taraftaki dişler i...
19/07/2025

TEMPOROMANDIBULAR EKLEM (ÇENE EKLEMİ)
Dişler ve vücudun geri kalanı arasında birçok bağlantı vardır
Bir taraftaki dişler iyi otururken diğer taraftaki uyumsuzluk, dişler üzerinde anormal yüklenmeye neden olur. Bu, çene eklemlerine yanlış yük verilmesine ve dolayısıyla çiğneme kaslarında veya çene ekleminde ağrıya neden olabilir
Bu koşullar nedeniyle, kafa istemsiz olarak farklı bir pozisyonda tutulur, servikal omurga farklı şekilde gerilir ve torasik ve lomber omurga bu değişikliği telafi etmek zorundadır
Diğer sonuçlar pelvik eğim ve sakroiliak eklemin blokajı (pelvis ve sakrum arasında), kalça problemleri, ayak veya diz ağrısı olabilir
Aynı şekilde bir ayak yaralanması, ayrıca diz, kalça, omurga veya organ rahatsızlıkları çene ekleminde ağrılı strese, diş temasında değişikliklere ve çiğneme kas gerginliğine neden olabilir. Ayrıca baş ağrısı ve migren ataklarının teriklenmesine neden olur
Omuz yükselmesi ile alt çenenin bir tarafa yer değiştirmesi arasında da bağlantılar vardır
Fonksiyonel bacak uzunluğu farklılıkları ve pelvik eğrilik, çene asimetrisi ile ilişkilidir (Lippold 2000). Omurgada skolyoz (yan eğrilik) varsa alt çene yer değiştirebilir. Dişler çapraz kapanış şeklinde değişime uyum sağlar (Kares 2001)
Açık kapanışlı kişilerde (yani ön dişler ağız boşluğunu tam olarak kapatmaz), ağızdan nefes almanın artması bağırsak rahatsızlıklarına yol açabilir
Literatüre göre, gergin çiğneme kaslarının yaygın bir nedeni, kısalmış bir bacaktır ve bu da pelvisin eğri olmasına (şekillendirilmesine) neden olur
Bir veya daha fazla diş çok fazla temas ederse (oklüzal bozukluklar), boyun kaslarında gerginlik ve servikal veya torasik omurgada ağrılı değişiklikler meydana gelebilir
Doğum travmasının sonuçları belirli koşullar altında servikal omurgayı ve kafa tabanını etkileyebilir, bu nedenle yıllar sonra temporomandibular eklem bozukluklarının gelişmesi tercih edilir
DIŞ GICIRDATMA VEYA SIKMA
Baş duruşu vücut duruşundan etkilendiğinde, alt çene otomatik olarak aynı yöne kayar. Bu, baş geriye doğru eğildiğinde alt çenenin de geriye doğru kaydığı anlamına gelir
Bu, kötü fiziksel duruş nedeniyle kalıcı bir durum haline gelirse, çene ekleminin yanlış yüklenmesine, dişlerin aniden ideal olarak birbirine uymamasına ve dil kaslarının gerilmesine neden olabilir
Ek olarak, çiğneme kasları, baş ağrısına ve boyun ağrısına yol açabilecek orijinal durumu geri getirmeye çalıştıkça daha fazla çalışabilir
Çiğneme kaslarının daha güçlü çalışması ve diş temaslarını yeniden sağlama girişimi nedeniyle, hasta dişlerini gıcırdatmaya veya sıkmaya başlayabilir.

15/07/2025

Boyun Omurgası
C7 Sinir Kökü

C7 siniri omurilikten boyunda 7. boyun omuru (C7) seviyesinde çıkar.

Yol:
Bu sinir boyundan aşağı omuz boyunca ilerler, üst kol ve önkol boyunca devam eder ve orta parmağa kadar uzanabilir.

Ağrı Dağılımı:
İllüstrasyondaki kırmızı gölge alan, C7 siniri sıkıştırıldığında veya tahriş olduğunda meydana gelen semptomların tipik kalıbını temsil eder -ağrı, uyuşma, karıncalanma veya zayıflık- Bu durum C7 radikülopati olarak bilinir.

C7 Sinir Sıkışmasının Genel Nedenleri:

Fıtıklı disk

Dejeneratif disk hastalığı

Kemik çıkıntıları (osteofitler)

Spinal stenozu

Travma veya kronik kötü duruş

C7 Radikülopati belirtileri:

Boyundan kolun arkasına ve orta parmağa yayılan ağrı

Triseps kaslarında zayıflık

Azaltılmış triseps refleksi

Orta parmakta uyuşma veya karıncalanma

13/07/2025

🙏

🧿 ABDEST – BEDENİN ENERJİ KANALLARINI TEMİZLEMEAbdest, sadece fiziksel değil, enerji bedeninin de temizliğidir.Vedik sis...
23/06/2025

🧿 ABDEST – BEDENİN ENERJİ KANALLARINI TEMİZLEME
Abdest, sadece fiziksel değil, enerji bedeninin de temizliğidir.
Vedik sistemde buna benzer pratikler “shuddhi” (arınma) olarak geçer.

Abdestte dokunulan bölgeler & karşılık gelen çakralar:
Abdest Eylemi Temizlenen Bölge Enerji Merkezleri (Çakralar) Ruhsal Etki
Ağız yıkama Boğaz 🔵 Vishuddha (Boğaz çakrası) Sözün arınması, yalanın temizlenmesi
Burun yıkama Alın 🟣 Ajna (3. Göz) Algı temizliği, sezgi arınması
Yüz yıkama Gözler & Kalp 💚 Anahata (Kalp çakrası) Kalp gözünün açılması, merhamet arınması
Kolları yıkama Eller & Omuz 🧡 Manipura (Güç merkezi) İrade ve eylemin saflaşması
Baş meshi Tepe ⚪ Sahasrara (Taç çakra) İlahi bağlantının açılması
Ayak yıkama Ayak tabanı 🔴 Muladhara (Kök çakra) Topraklanma, dünyevi arınma

🔹 Not: Sırayla yukarıdan aşağıya akan bu arınma, çakraların temizlenmesiyle enerji bedenin namaz öncesi saf frekansa yükseltilmesini sağlar.

🙏 NAMAZ – ÇAKRALARIN AKTİVASYONU VE ENERJİ HARMONİSİ
Namazda yapılan hareketler, sadece ibadet değil aynı zamanda bedensel enerji akışını düzenleyen birer çakra senfonisidir. Namaz, çakraları dengeleyen bir ritüel gibidir.

Namazın pozisyonları & çakralarla ilişkisi:
Namaz Pozisyonu Hareketin Anlamı Etkilediği Çakralar Enerjik Anlam
Kıyam (ayakta durma) İlahi huzurda duruş Tüm çakralar hizaya girer Bütünlenme ve dik duruş
Rükû (öne eğilme) Ego eğiliyor Kalp – Boğaz Tevazu, içe eğilme, teslimiyet
Secde (yere kapanma) En yüksek tevazu 3. göz – Taç – Kök çakra Bilincin yerle buluşması, en yüksek enerji boşalımı
Oturma (teşehhüt) İçsel denge Kalp ve karın merkezi İçsel şahitlik, merkezlenme

🌙 Secde, enerjinin baştan kök çakraya aktarılmasıdır — ilahi bağlantı + dünyevi teslimiyetin zirvesidir.
👁️ Secdede 3. göz toprağa değdiğinde, ruh ve beden Allah’a "aynı çizgide" kapanır.

💠 TESBİH – ZİKİR ve FREKANS YÜKSELMESİ
Zikir, her tekrarda bir çakranın titreşimini artırır.

"Ya Nur", "Ya Rahman", "Ya Vedûd" gibi esmalar, belli çakraları aktive eder.

Örneğin:

"Ya Fattah": Boğaz çakrasını açar.

"Ya Latîf": Kalp çakrasını inceltir.

"Ya Qahhâr": Kök çakrada bastırılmış öfkeyi çözer.

📿 SONUÇ:
İslam Öğesi Çakra Karşılığı Spiritüel Amacı
Abdest Arınma & dengeleme Enerji bedenini namaza hazırlamak
Namaz Enerji dolaşımı & teslimiyet İlahi ile hizalanmak
Secde Kök – Taç birleşimi Egoyu bırakıp ruhu teslim etmek
Zikir Frekans yükseltme Çakraları titreştirme ve açma

Hangi Çakralar cildimizi etkiler? 'Çakralar ve CİLT'Çakra sistemini içinizdeki bir prizma olarak düşünün.Vücudumuzdaki h...
11/03/2025

Hangi Çakralar cildimizi etkiler? 'Çakralar ve CİLT'
Çakra sistemini içinizdeki bir prizma olarak düşünün.
Vücudumuzdaki her organın sağlığı, tüm Çakraların düzgün işleyişinden, genel uyumlarından etkilenir; ancak bazılarının içsel özellikleri nedeniyle daha büyük bir etkisi vardır.
Fiziksel beden ve enerji bedeni her zaman senkronize çalışır ve birbirine bağımlıdır. Enerji bedeninde olup bitenler fiziksel bedende de kendisini gösterecektir ve bunun tersi de geçerlidir. Yani enerji bedeninizde enerji akışında tıkanıklıklar varsa, er ya da geç bu durum fiziksel bedende hastalık şeklinde kendini gösterecektir. Benzer şekilde, eğer fiziksel bedeniniz herhangi bir nedenle yaralanırsa ve enerji bedeninizi kontrol etmek için eğitildiyseniz, onun da etkilendiğini görürsünüz.

🤝 🤝 🤝 🤝 🤝 🤝 🤝 🤝 🤝

Cildimiz, kendimizi nasıl gördüğümüzün bir yansıması olarak kendimizi dünyaya nasıl sunduğumuzu temsil eder .

Son derece hassas ve emici olduğundan
iç ve dış çevremizdeki küçük değişiklikleri yansıtır.

🤝 🤝 🤝 🤝 🤝 🤝 🤝 🤝 🤝

1. Çakra :

Cilt sağlığına etkisi bakımından ele aldığımızda
Kök Çakradan söz etmemiz gerekiyor.

Zira - aslında diğer çakralar gibi -
bu çakranın dengesi bozulduğunda
cilt sorunları olarak ortaya çıkabilir.

Bunun nedeni Kök Çakranın
fiziksel bedenin genel canlılığını ve sağlığını korumaktan
sorumlu olmasıdır.

Bu çakradaki dengesizlikler enerji akışını bozabilir,
tıkanıklıklara ve ardından cilt sorunlarına yol açabilir.

Örneğin, Kök Çakra aşırı aktifse
aşırı yağ üretimine neden olabilir,
bu da yağlı cilt, sivilce veya diğer ilgili durumlara neden olabilir.

Öte yandan, eğer Kök Çakra az aktifse,
dolaşımın zayıflamasına neden olabilir,
bu da cildi temel besinlerden ve oksijenden mahrum bırakabilir,
bu da kuruluğa, pullanmaya ve cildin cansız olmasına neden olabilir.

Kök Çakradaki dengesizlikler ayrıca
cilt problemlerini daha da kötüleştirebilecek
stres, kaygı ve diğer duygusal sorunlara da katkıda bulunabilir.

🤝 🤝 🤝 🤝 🤝 🤝 🤝 🤝 🤝

2. Çakra ise Hormonal yönlerle bağlantılı olduğu için etkiler:

Adet öncesi sivilce yaşanması ya da ergenlik dönemi akneleri gibi...

Bu çakradaki duygusal ve enerjik tıkanıklıklar
çeşitli cilt rahatsızlıkları olarak ortaya çıkabilir.

Cilt, içsel durumumuzun bir yansıması olarak kabul edilir
ve sakral çakra yoluyla enerji akışındaki herhangi bir kesinti,
cildin doğal dengesini bozabilir.

Sakral Çakra sorunlarının kuru cilt ve alerji gibi durumlar üzerinde etken olduğu belirtiliyor.

Yaratıcılığı, kendini ifade etmeyi ve duygusal refahı teşvik eden faaliyetlere katılmak faydalı olabilir.
Dans, resim yapma, günlük tutma veya farkındalık ve öz şefkat uygulamaları gibi uygulamalar sakral çakradaki enerji akışının açılmasına ve yeniden düzenlenmesine yardımcı olabilir.

🤝 🤝 🤝 🤝 🤝 🤝 🤝 🤝 🤝

3. Çakra,
çünkü sindirim, gıda işleme ve vücut temizliği ile ilgili
tüm organları etkiler ve kesinlikle cildimizi en çok etkileyen çakradır.

Bu çakradaki dengesizlikler sivilce, egzama ve döküntü gibi sorunlara yol açabilir.

🤝 🤝 🤝 🤝 🤝 🤝 🤝 🤝 🤝

Ancak duygularımızı etkileyen 4. Çakraya

ayrı bir not düşülmektedir;

Yoga felsefesinde bedenlerimizden
Manomaya kosha – zihinsel kılıf ,
Kalp çakra ile ilişkilidir

ve unsurları;
zihin (manas),
bilinçaltı (chitta)

ve jnana indriyas (bilgi organları; gözler, kulaklar, burun, dil ve DERİ)

olarak belirtilir.

Dolayısı ile bu çakra aynı zamanda

Dokunma duyusuyla da

güçlü bir şekilde bağlantılıdır;

bu nedenle enerjik olarak cilde karşılık gelir
(Duyu organı: Cilttir)

ve daha spesifik olarak ellere de bağlandığı

düşünülmektedir.

Dokunma kalbin ifadesi olan sevginin dilidir.
Pasif olarak vücudumuzun her yerinde
dokunma reseptörleriyle yüklü olan cildimizle temas kurarız.

Kalp çakra Annelik Çakrası olarak geçer.

Bebeklerimize sevgimizi onlara dokunarak ve tutarak gösteririz; Dokunulan ve taşınan yeni doğanlar,
yalnız bırakılan, kucaklanmayan ve dokunulmayanların aksine
daha iyi gelişirler,
sevdiğinden /evladından ayrı kalan, dokunamayan annelerde de
sıklıkla egzama türü cilt problemleri görülür.

Kalp çakrasının temel işlevi
duygu yoluyla bağlantı kurmaktır

Kalp hassasiyetle ilgilidir
ve onun dokunma duyusu ile olan ilişkisi de
bunu çok güzel bir şekilde göstermektedir.

Hayatı hissettiğimiz ve ona dokunduğumuz kalp sayesinde, başkalarını gerçekten hissetmeyi ve onlara dokunmayı ve başkaları tarafından hissedilmeyi ve dokunulmayı öğreniriz.

Kalp,
dokunma, kucaklama, verme ve alma yeteneğini simgeleyen
ellere
güçlü bir şekilde bağlıdır.

Kalp,
alma ve verme arasındaki dengeyi koruyan
içimizdeki merkezdir

Sevdiklerine sarılamayan,
dokunmaya açık olmayan,
verdiği kadar alamayan insanlar,
çaresizce aradığımız sevginin kaynağının kendimiz olduğunun farkına varamayan,
kendini sevemeyen insanlarda

sıklıkla cilt yansıma sorunları meydana gelebilecektir.

Kalp Çakrası dengesiz olduğunda,
vücudun iyileşme ve yenilenme yeteneğini de etkileyebilir,

bu da cilt bariyerinin bozulmasına
ve iltihaplanma ve enfeksiyona karşı duyarlılığın artmasına
neden olabilir.

Kalp yaralarınız iyileşmeyen cilt yaralarınız olarak yansır.

🤝 🤝 🤝 🤝 🤝 🤝 🤝 🤝 🤝

5. Çakra, Boğaz çakrasındaki dengesizliklerle ilişkilendirilebilecek bazı spesifik cilt problemleri şunlardır

Ciltteki çatlaklar bastırılmış duyguların ve kendini ifade edememenin bir sonucu olabilir.

Ya da Sedef hastalığı (Stres ve duygusal çalkantılarla tetiklenebilen, ciltte kırmızı, kaşıntılı ve pullu lekelerle karakterize edilen kronik bir otoimmün durum) görülebilir.

🤝 🤝 🤝 🤝 🤝 🤝 🤝 🤝 🤝

6. Çakra, Üçüncü Göz Çakrasındaki dengesizliklerle ilişkili bir başka cilt rahatsızlığı da egzamadır.
Egzama genellikle duygusal ve zihinsel stresle bağlantılıdır.
Üçüncü Göz Çakrası dengesiz olduğunda, olumsuz düşünce kalıplarına, aşırı düşünmeye ve kendine güvenememeye yol açabilir.

Bu zihinsel ve duygusal stres etkenleri vücuttaki iltihaba katkıda bulunarak egzama alevlenmelerini tetikleyebilir.

🤝 🤝 🤝 🤝 🤝 🤝 🤝 🤝 🤝

7. Çakra/Taç Çakradaki dengesizlikler,
enerjisel rahatsızlığın fiziksel bir tezahürü olarak hizmet eden
çeşitli cilt rahatsızlıkları olarak ortaya çıkabilir.

Örneğin Kendini kabul etme ve kendini sevme eksikliği
Döküntülere yol açabilir.

Taç Çakranın
dermatit ve vitiligo gibi cilt rahatsızlıklarıyla ilişkisinden söz ediliyor.

🤝 🤝 🤝 🤝 🤝 🤝 🤝 🤝 🤝

Cilt ve cilt hastalıklarının çok eski çağlardan beri
manevi yönleri olmuştur.

Şamanlar ve diğer manevi ve farklı şifacılar,

cilt bozukluklarının manevi yollarla iyileştirilmesini sağlamıştır.


31/12/2024

Değişen takvim yapraklarından fazlası değil bilirim.
Görünmeyenin 'Batın'ın, görünen 'Zahir' kılıfı...Ömür yaşla, yılla değil...
Biri daha biterken götürdü, getirdi, kırdı geçti, onardı ve her şey gibi bir kez daha yaşandı, bitti.
Yeni gelenin de tek değişmeyen gerçeği bitecek olması. Her yıl biraz daha yılla değil yaşadıklarıyla büyüyor insan.
Neyi istediğini, neyi dilediğini bilemem ama her ne ise istediğin ben de senin için olmasını dileyebilirim.
Sessizlikte ya da gürültüde yeni yılı her birimiz kendimiz gibi karşılarız, her günü karşıladığımız gibi. Kimse bilemez içeridekini...
Bu satırları okuyan sana teşekkür ederim, sen de benim yüreğime eşlik ettiğin için. Teşekkür anlatmıyor hissettiğimi, sen neyi ifade ettiğimi hissediyorsun... Cümlelerimi, sözlerimi, yüreğimi hissettiğin gibi…İstediğim; yüreğinden, inandıklarından, hayallerinden vazgeçme. Vazgeçersen senin gibi, anlaşılmadığını, yalnız olduğunu hissedenleri, Yaradanı, insanlığı, dünyayı yalnız ve yüzüstü bırakmış olursun çünkü her şey bir ve tek...❤️
Sevgiyle...💜🎉❤
Nice Senelere...💚🎉💜











İnsan vücudunda (beyinde) epifiz bezi olarak bilinen, aynı zamanda üçüncü göz olarak adlandırılan bir organ bulunmakta.E...
22/03/2024

İnsan vücudunda (beyinde) epifiz bezi olarak bilinen, aynı zamanda üçüncü göz olarak adlandırılan bir organ bulunmakta.

Epifiz bezinin ingilizce asıl adı Pineal Gland’dır. Pineal denmesinin sebebi ise bu organ çam kozalağına benzemekte. Hatta birebir aynı şekilde. Çam kozalağının ingilizcesi de pine cone. Bunları detaylı belirtiyoruz çünkü birazdan lazım olacak. Beynin merkezine yakın iki yarım küresi arasında yer alan bu küçük çam kozalağı, uyuma, uyanma zaman kavramı, vücudu geceye gündüze göre ayarlama, mevsimsel fonksiyonlar dahil kabataslak bütün işlerle uğraşan, asıl görevi seratonin ve melatonin hormanlarını salgılamak olan bir doku parçası. Hatta astral seyahat denilen gerçekliği kanıtlanmamış ama çoğu kişinin inandığı ruh seyahati olayının bu doku parçası ile mümkün olduğu söyleniyor. Göçmen kuşların ve görme engelli insanların yol bulma kabiliyeti bile Epifiz bezi sayesinde başarılı olduğu söyleniyor.

Yüksek güçlerin bu bilgiyi bizden saklamasının en büyük sebebi ise insanların nasıl güçlü bir dokuya sahip olduklarını, nasıl bir potansiyelleri olduklarının farkına varmalarını istememelerinden kaynaklanıyor.

Bezin 3. göz olarak adlandırılmasının bir diğer sebebi ise dokusal olarak göz yapısına benzemesiymiş. Ancak bir fark ile, gözlerimiz ışık ile harekete geçerken, epifiz bezi ise karanlıkta, ışık kesildiğinde aktif oluyor…

Epifiz bezi kelimenin tam anlamıyla insanlar için fiziksel ve ruhsal dünya arasındaki bir bağlantı noktası. Hatta ünlü bilim adamı Rene Descartes insan ruhunun bu salgı bezinin üstünde bulunduğunu iddia etmiş yüzyıllar önce.. Bu bezi etkinleştirmenin yoga, meditasyon subliminal telkinler ve diğer gizli yöntemlerle mümkün olduğu söyleniyor. Bu etkinleştirmeyi mümkün kılmak demek, astral seyahat ile başka boyutlarda seyahat etmek ile aynı şey demek oluyor bu arada Eski Sovyetler Birliği hükümetleri dahil olmak üzere çeşitli gölge örgütler, kamudan gizli şekilde kilitli odalar arkasında bu bilgiyi uzun yıllar araştırıp saklamışlar.

09/02/2024

Tığ işi ve Örgü örmenin aslında beyin dalgası modellerinizi değiştirdiğini ve çoğu kişide yoga veya meditasyondan daha yüksek bir Alfa dalgası çıkışı ürettiğini biliyor muydunuz?
Örgü ve tığ işi sadece hobi değildir; bunlar fiziksel ve zihinsel sağlığınızı geliştirebilecek terapötik uygulamalardır.
Hep hafife alınan bu alışkanlığın beyninize, zihninize faydasını birebir deneyimleyenler biliyorlar.Zira Örgü ördüğümüzde beynimizin rahat bir meditasyon durumunun alfa dalgalarını ürettiği gösterilmiştir…
Klinik çalışmalar, tekrarlayan örgü eyleminin sakinleştirici bir etki yarattığını göstermiştir. Evet, meditasyon yaparken veya yoga yaparken olduğundan daha fazla alfa dalgası olabilmekte...

Bu beyin dalgalarının üretimi stresi azaltır
ve yaratıcılıkla ilişkilendirilir.

Zira Beynimiz

beta modundan alfa moduna geçerken

vücudunuza serotonin salınır,

bu da ruh halinizi ve sakinlik duygunuzu iyileştirmeye yardımcı olur.

Ayrıca artan hayal gücü,
görselleştirme, hafıza, öğrenme ve konsantrasyonla da bağlantılıdırlar.

Bu tür bir Sanat yapmak ve yaratıcılığınızı ifade etmek,
kortizol seviyelerini düşürmenize,
dolayısı ile stresi azaltmanıza
ve aynı zamanda birçok başka potansiyel sağlık riskine de
yardımcı olabilir.

Tığ işinin faydaları beyinle sınırlı değildir.

Tığ işi ayrıca, özellikle fiziksel sağlık alanında,
genel refah için çok sayıda avantaj sunar.

Tığ işi
ince motor becerileri ve el becerisi,
el-göz koordinasyonu, hareketlilik sağlar.

Bir diğer fayda
Kas Hafızasının Geliştirilmesidir :

Elleriniz çeşitli dikişler için kas hafızasını geliştirmeye başlayacaktır. Bu kas hafızası,
örgü/tığ işi yapmayı daha otomatik hale getirerek
projenin desenine ve tasarımına daha fazla odaklanmanızı sağlar.

Örgü, Tığ işi,
resim yapmak veya bahçecilik gibi
diğer hobilerle birlikte meditatif bir davranış biçimidir

ve bu, görevin tekrarlanan hareketlerinden kaynaklanmaktadır,
İyi bildiğimiz görevler.

Elbette ilk kez bir hobi öğrenirken streslidir
çünkü beynimiz beta modundadır,
dikkatli ve tetiktedir,

ancak daha deneyimli hale geldiğimizde
sadece dikişleri tekrarlamaya, saymaya
ve bir modeli takip etmeye odaklanırız,
bunun olduğunu hissetmesek bile

zihnimizi transa benzer bir duruma odaklarız.

Maymun zihinlerimizi kapatır

ki tek başına bu bile yeterli!...

Klinik çalışmalar, tekrarlayan örgü hareketinin
sakinleştirici bir etki yarattığını bulmuştur.

Ayrıca örgü örme,
EEG'deki fronto-merkez teta ritimleri,
zihinsel aritmetik veya geometrik yapı gibi
dikkat ve konsantrasyon gerektiren bilişsel görevlerle ilişkilendirilmiştir.

Tetalar
hafif uyku, rüyalar ve gündüz rüyaları sırasında da
üretilebileceği gibi

Örgü örmek, çit boyamak gibi

tekrarlayan faaliyetlerde

veya zihinsel olarak kendinizi bırakabileceğiniz kadar
otomatik hale gelen herhangi bir görevde de

ortaya çıkabilirler.

ABD'li doktorlar, okulda gençlere yardım etmenin yanı sıra, insanların uykusuzluk, kısırlık ve alkolizmin üstesinden gelmelerine ve ayrıca sigarayı bırakmalarına da yardımcı olduğunu keşfettiler.

Örgü ve Tığ işi
odaklanmayı, hafızayı ve yaratıcılığı teşvik ederken
aynı zamanda beyni aktif ve uyarılmış tutarak

bilişsel gerilemeyle mücadeleye yardımcı olur.

Yeme ve Kilo Bozuklukları Dergisi'nde yapılan bir araştırma,
örgü örmeyi öğrenen hastaların
%74'ünün
örgü örmenin sakinleştirici, tedavi edici faydaları olduğunu
ve kaygılarının yoğunluğunu azalttığını bildirdiğini gösterdi.

Bu zanaatın tekrarlayan ve karmaşık doğası,
beyni aktif kalmaya
ve problem çözme becerilerini sürdürmeye zorlar.

Sonuç olarak, örgü ve tığ işi ile uğraşanlar
demans
ve yaşa bağlı diğer bilişsel sorunların
riskini potansiyel olarak azaltabilir.

Arizona'daki Mayo Clinic'te
Nöroloji ve Psikiyatri doçenti olan Yonas Geda,
Journal of Neuropsychiatry & Clinical Neurosciences'ın
Bahar 2011 sayısında
her türden zanaatkârı doğrulayan bir çalışma yayınladı.

Araştırması, kitap okuyarak, oyun oynayarak veya el işi yaparak zihinlerini meşgul eden kişilerin,
Alzheimer Hastalığı ve diğer demans türlerinin olası öncüsü olan hafif bilişsel bozukluk riskinin azaldığını gösterdi.

Mayo Clinic'in yaptığı bu araştırma,
orta yaşlarda okuma ve örgü örme gibi aktivitelerle uğraşan
70-89 yaşlarındaki bir grup insanda
hafıza kaybı riskinin %40 azaldığını buldu.

Örgü/Tığ işi aynı zamanda nöroplastisiteyi,
yani beynin uyum sağlama ve yeni sinir bağlantıları oluşturma yeteneğini de destekleyebilir.

Bu özellikle felç veya beyin hasarı mağdurları gibi bilişsel bozukluklardan kurtulan kişiler için önemlidir.

Örgü örmenin aynı zamanda
ergenlik çağındaki diğer birçok hastalık için de
mucizevi bir çare olduğu kanıtlanmıştır.

Örgü/Tığ işi
zihnin hem mantıksal hem de yaratıcı kısımlarını harekete geçirerek beyni uyarır.
İlgili desenler ve teknikler,
hafızayı ve detaylara dikkati geliştirmeye yardımcı olabilecek konsantrasyon ve problem çözme yetenekleri gerektirir.

Aynı zamanda bireylerin yaratıcılıklarını ifade etmelerine
ve yeni tasarım fikirlerini keşfetmelerine olanak tanıyarak
yaratıcı düşünceyi geliştirir

ve böylece

bir ürüne dayalı olması

Benlik saygısını artırır...

DEHB'liler için örgü/tığ işi
meditasyonun
tüm faydalarını hem erişilebilir hem de üretken bir şekilde sağlar

Etkinlik aynı zamanda
genel beyin sağlığını ve işlevini geliştiren
bir tür zihinsel egzersiz olarak da hizmet ediyor.

Yazarlardan Maureen Lasher, "İnsanlar buna ucuz terapi diyor" diyor

ve NeuroKnitting den söz ediliyor yine...

Bu nedenle örgüyü kendini keşfetmeye, büyümeye ve iyileşmeye açılma mekanizması olarak kullanmak oldukça etkilidir.

Örgü örmek, kişisel farkındalığınızı geliştirmenin deneyimleyebileceğiniz
en rahat ve eğlenceli,

aynı zamanda son derece etkili yöntemlerinden biridir.

Ayrıca bizi başkalarına da bağlar,
bu işler sosyal olarak bizi bir araya getirebilir.

Alfa beyin dalgaları,

her türlü zanaat faaliyetini yaptığımızda üretilir… nazik ve tekrarlayan, rahatlamamıza izin veren, böylece zihnimizi özgürleştiren şeylerde...

Ellerimizle yaptığımız yaratıcılığı

zihinsel yaratıcılıkla birleştirebiliriz.

Tığ işi ve örgü,
huysuz, huzursuz, sinirli
veya sıkıldığınızı hissettiğiniz her an size yardımcı olabilir

ve ruh halinizi dengede tutar.

Arşiv..Hipotalamus beyinde bulunan bir organımızdır ve bazı hormonlar salgılar. Beyinde hipotalamus dışındaki bölgelerde...
14/01/2024

Arşiv..Hipotalamus beyinde bulunan bir organımızdır ve bazı hormonlar salgılar. Beyinde hipotalamus dışındaki bölgelerde sinirler arasında haberleşmeyi sağlayan ve tıp dilinde nörotransmitter adı verilen hormonlar vardır. Hipotalamus 4 gram ağırlığındadır.
Hipotalamusta magnosellüler ve parvocellüler dopamin, GABA, glutamat nöronları ve miks nöronlar vardır.
Hipotalamusun 3 büyük bölümü vardır
a)Periventriküler (ventrikül çevresi)
b)Medial (orta bölüm)
c)Lateral (yan taraflar)
Median eminens denen bölüm hipotalamusun orta-tabanında ve 3. ventrikülün üst tarafında bulunur. Burası damarca çok zengindir ve bu damarlarda bariyer -engel yoktur. Metabolik uyarılar bu kılcal damarlarca bu sayede buraya iletilir.
Hipotalamus, önbeyin ve beyin sapı arasında iç organlar, hormonlar ve davranışlarımızın kontrol edildiği çok yoğun sinirsel ağların bulunduğu önemli bir geçiş bölgesidir. Hipotalamusta 20’den fazla çekirdek vardır ve her birinin ayrı görevi vardır.
Hipotalamusun esas görevi, vücudun metabolik olarak dengede kalmasını sağlamaktır. Bu nedenle hipotalamus kan basıncı, vücut ısısı, sıvı-elektrolit dengesi ve vücut ağırlığını ayarlar.
Hipotalamus vücut dengesini sağlayabilmek için çevre doku ve organlardan çeşitli uyarılar alır. Bu uyarılar şunlardır:
•Tüm iç organlardan gelen sinyaller (kan basıncı, bağırsak genişlemesi)
•Vücut ısısına ait uyarılar
•Optik sinir yoluyla gözden gelen (aydınlık/karanlık ile ilgili günlük ritm) belirleyen uyarılar
•Kan basıncıyla ilgili uyarılar
•Zehirli maddeleri algılayıp kusmayı başlatmak üzere gelen uyarılar,
• Yeme ve üreme gibi davranışları düzenlemek üzere gelen uyarılardır.
•Isı algılayıcıları ve basınç algılayıcıları
Hipotalamusun kendi içinde yer alan reseptörleri vardır ve vücut ısısı ve elektrolit dengesi değişikliklerinde uyarılar gönderirler. Tüm bu uyaranlara karşı hipotalamus; sinirler yoluyla ve hormon sinyalleri göndererek dengeyi sağlar.
Sinir uyarıları; kalp hızı, damarların kasılması sindirim, terleme gibi fonksiyonların düzenlenmesini sağlar. Hormon sinyalleri ise kimyasal sinyallerdir, kan yoluyla iletilir.
Hipotalamusun üçüncü ventrikül adı verilen bir bölgesinde oksitosin ve vazopressin isimli hormonlar yapılır ve hipofiz bezinin arka tarafına sinirlerle taşınır.
Hipotalamustan salgılanan diğer hormonlar ise hipofiz bezinin ön tarafına gider ve oradan hormon salgılatır.
Hipotalamus salgıladığı hormonlar ile hipofiz bezinden başka hormonların salgılanmasını sağlar.
Bu hormonlar ile hipotalamus, vücuttaki tüm hormon salgılayan bezleri kontrol ederek; kan basıncının, vücut ısısının ve metabolizmanın dengede kalmasını sağlar.
Hipotalamustan Salgılanan Hormonlar:
Hipotalamustan bazı hormonlar salgılanır ve bunların görevi hipofizden hormon salgılanmasını sağlamaktır. Hiptalamus havaalındaki hava trafik kontrol merkezi gibidir. Uarılar buraya gelir ve ona göre hormon salınımı ayarlanır.
Bu hormonlara düzenleyici hormon veya faktör denir. Bunlar:
1.GnRH (gonadotropin salgılatıcı hormon): Hipofizden FSH ve LH hormonlarını salgılatır
2.GHRH (Growth hormon salgılatıcı hormon): Hipofizden büyüme hormonu (diğer adı growth hormon) salgılatır
3.TRH (TSH salgılatıcı hormon): Hipofizden TSH hormonu salgılatır.
4.CRH (Kortikotropin salgılatıcı hormon): Hipofizden ACTH hormonu (diğer adı kortikotropin) salgılatır)
5.PİH (Prolaktin inhibe edici hormon): Buna dopamin adı da verilir. Hipofizden prolaktin salgılanmasını önler
6.Somatostatin: Hipofizden salgılanan büyüme hormonu ve TSH hormonunun salgılanmasını önler. Somatostatin ayrıca pankreastan, bağırsak içindeki zardan (mukoza), tiroid bezindeki parafolliküler C hücrelerinden de salgılanır. Büyüme hormonu dışında insülin, glukagon, gastrin, sekretin gibi birçok hormonun salgılanmasını önler.
7.Oksitosin
8.Antidiüretik hormon (ADH).
9.PACAP: Pituiter adenilat siklaz aktive eden polipeptit: hipofizi uyarır, yaşlanmayı önler, antienflamatuvar,anti-oksidan etkisi vardır. FSH ve LH yı uyarır, üreme fonksiyonunda etkilidir. Prolaktin salınımını etkiler.

Hipotalamusun Diğer Görevleri:
•Kan basıncını dengede tutmak için su içme ve tuzlu yeme isteği veya isteksizliği oluşturmak
•Vücut ısını dengede tutmak
•Enerji metabolizmasını dengede tutmak için beslenme, sindirim ve metabolizma hızını düzenlemek
•Üremeyi sağlamak için çiftleşme, gebelik ve süt salgısını sağlamak
•Strese karşı acil cevabı oluşturmak için kas ve dokulara kan akımını ve adrenal bezlerin salgısını sağlayarak.
Vücut Isısının Düzenlenmesi:
Vücut fonksiyonlarının normal olarak sürdürülebilmesi için vücut ısınsın belli bir aralıkta tutulması gerekir. Hipotalamus metabolizma hızına bağlı olarak ortaya çıkan ve bazen de çevresel etki ile yükselen vücut sıcaklığını, ısı kaybını sağlayarak ortalama 37 C olmak üzere dengede tutar. Vücut ısısı artışına hipotalamus yoluyla damar genişlemesi ve terleme, ısı düşmelerine ise titreme ve damarların kasılmasını sağlayarak cevap verilir.
İştahın düzenlenmesi
Hipotalamusta beslenme merkezi ile doyma merkezi vardır. Bunlardaki hastalıklar aşırı kiloya neden olabilir. İştahı artıran ve azaltan birçok hormon bu merkezlere etki ederek iştahı azaltır veya artırır.
Psikolojik durum, Davranış ve Libido Üzerine Etkisi
Duygu durumu beyindeki bazı bölümler ve hipotalamusun da içinde olduğu geniş bir ağ tarafından belirlenir. Hipotalamusun özellikle saldırgan davranışlar ve cinsel duygulardan sorumlu olduğu düşünülmektedir. Hipotalamusun arka bölgesi uyarıldığında korku ve panik, mamillar bölümü uyarıldığında ise uyuklama ve apati gelişmektedir.
Hipotalamik hasarda genellikle GnRH düzeyi düşer ve libido azalır. Hiperseksüalite ise nadir görülen bir bulgudur.
Hafıza ve Uyku Üzerine Etkisi
Hipotalamik hasarı olan çoğu hastada kısa veya uzun döneme ait hafıza kusurları ve hatırlama güçlüğü gelişmektedir.
Hipotalamus-ortabeyin kavşağı uyku ve uyanıklık için çok önemli bir bölgedir. Ön hipotalamusda “uyku merkezinin” yer aldığı ve bu bölge hasarında hiperaktivite ve uykusuzluk geliştiği düşünülmektedir. Hipotalamik bölge hasarlarında ya aşırı uykusuzluk ya da somnolans (uyku hali) gelişmektedir.
Diğer etkileri:
A) Kalp Üzerine Etkileri: Ön hipotalamusdaki bölge uyarıldığında nabız sayısında azalma ve tansiyon düşmesi (hipotansiyon) olur. Duygu durumuna bağlı gelişen tansiyon artması (hipertansiyon), aritmi gibi pek çok kalp hastalığının hipotalamus tarafından düzenlendiği düşünülmektedir.
😎 Solunum: Nörojenik akciğer ödemi (sıvı birikmesi) hipotalamustan kaynaklanan artmış sempatik aktivite nedeniyle gelişebilmektedir. Bu vakalarda tansiyon yüksekliği mevcuttur ve bunun beyin kaynaklı olduğu düşünülmektedir.
C) Mide-bağırsak sistemine etkisi: Hayvanlar üzerinde yapılan çeşitli çalışmalarda sürekli hipotalamik uyarının mide asit salgısını artırıp, midede ülserasyon ve kanamaya neden olduğu belirlenmiştir. Özellikle hipotalamusun tüberal bölgesinin hasarlarında midede erozyon ve kanama, yaygın yemek borusu alt kısmı ülserleri ve bu organlarda delinme gelişebilmektedir.
GnRH Salınımının Kontrolü
GnRH salınımında ve pulsasyonlarında kisspeptin, nörokinin ve dynorfinin ortaklaşa rolü vardır. Kisspeptin nöronları arkuate nukleusta ve periventriküler nukleusta bulunur ve GnRH’ ın pulsasyonlar halinde salgılanmasını sağlar. Kisspeptin GPR54 adlı reseptöre bağlanarak GnRH salınmasını sağlar. Ergenliğe girileceği zaman kisspeptin seviyesi artar ve GnRH salınımı artarak ergenliğe girilmeyi tetikler.
GnRH analogları ise hipotalamo-hipofiz-gonad aksını bloke eder. Böylece seks hormon üretimi durur. Bazen bu ilaçlar yumurtlamayı önlemek için de kullanılır. Bu ilaçlar prostat kanseri, prostat büyümesi, meme kanseri, endometriozis, anormal rahim kanaması, ve tüp bebek tedavisinde de kullanılır. Ayrıca erken ergenliğe girme durumu 8 yaşından önce oluştuğunda GnRH analogları tedavide kullanılır
TRH’ın Tiroid Dışındaki Etkileri,
TRH hormonunun bir görevi hipofizden TSH hormonu salgılatıp tiroidi çalıştırmaktır. Ancak TRH bir nöropeptidtir yani beyinde iletişimde de görev alır. Kısa yarı ömürlüdür, yağda zor erir. Ancak TRH’nın tedavi için verilmesinin depresyon, beyin-omurilik yaralanmaları, şizofreni, ALS, Alzheimer gibi hastalıkların hayvan modellerinde faydalı olduğu görülmüştür. TRH verilince tiroid bezi çok çalıştığından TRH analogları bulunmaya çalışılmıştır. Taltirelin isimli (TA-0910-ceredist) bir TRH analoğu TRH dan 8 kat fazla yarı ömre sahip ve beyinde 10-100 kat daha fazla etkilidir. TRH dopaminerjik sinir hücrelerini toksik etkiden korur. Meme kanserli hastalarda TRH sonrası aşırı TSH ve prolaktin cevabı vardır. Bu nedenle meme kanseri oluşumunda TRH’nın rolü olduğu düşünülmektedir. Hipotalamusta TRH üretimi paraventriküler nukleusta olur. Bu üretimde Tancyteslerin rolü vardır.
CRH ‘nın Kontrolü
Korktikotropin releasign hormon ( CRH) paraventriküler nukleustan salgılanır. Hipofiz bezine giderek oradan ACTH hormonu salgılatır. ACTH da böbreküstü bezinden kortizol hormonunu salgılatır. CRH beyinde diğer bölgeleri etkileler. CRH’nın görevleri şunlardır:
a)İştahı baskılar
b)Ankisiyeteyi artırır.
c)Hafıza ve dikkati artırır
d)Strese cevabı ayarlar
Gebelik boyunca fetüs (karındaki bebek) ve plasenta-göbek kordonu tarafından da üretilir. ve doğuma faydası olur. Bazı beyaz kan hücreleri de çok ufak miktarda CRH üretirler. Özellikle bağırsakta enflamasyon olduğunda CRH burada şişme veya hassasiyet sağlar.
CRH normalde sabah saat 8.00 civarında en yüksek salgılanırken gece yarısı en düşük seviyede salgılanır. CRH’nın streste, enfeksiyon veya egzersizde de salınımı çok artar. Streste CRH artması kortizolü artırır. Artan kortizol seviyeleri CRH yı baskılar.
CRH salınımı leptin hormonu tarafından bloke edilir. Çok fazla aşırı CRH salınımı ankisiyete, depresyon, uyku bozukluğu ve anoreksiya nervozaya neden olur. Beyin dışı dokularda CRH salınımının artması iltihabın artmasına neden olur. CRH ‘nin hipofizdeki uyarısı hipofizde üretilen CRH-binding protein ile bloke edilir.

Address

Kayseri

Website

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when ALFA YAŞAM Merkezi posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Practice

Send a message to ALFA YAŞAM Merkezi:

Share