17/08/2025
Anadolu’nun toprağı, sesiyle ve sözüyle çağlar boyunca nice ozanı besledi. Ama içlerinden biri vardı ki, suyu hiç kurumayan bir pınar gibi akıyor: Aşık Veysel. O, gözleri görmeyen ama gönlü tüm ufuklara açık bir bilgeydi. Sazının tellerinden yalnızca ezgi değil, insanın ruhunu yoğuran bir hakikat damladı.
“Ben gidersem sazım sen kal dünyada” derken aslında kendisini değil, çağlar boyu akacak bir suyun izini işaret etti. O pınardan içen herkes, bir parça daha berraklaştı.
İşte bu suya eğilip kana kana içenlerden biri de, az bilinen ama derinliğiyle özel bir insan olan Özkan Samioğlu’ydu. 1951’de Gümülcine’de doğdu; Balkan rüzgârlarını, göç yollarının hikâyelerini, İstanbul’un kalabalıklarını içinde taşıdı. Müziğe tutkuyla sarıldı, fotoğrafı ise hayatının ilerleyen dönemlerinde keşfetti. Ama nereye dokunduysa, oraya zarafet bıraktı.
Onun ilk bestesi, Aşık Veysel’in dizeleriyle hayat buldu:
“Ben gidersem sazım sen kal dünyada…”
Böylece Samioğlu’nun müziği, Veysel’in pınarından süzülen damlaların başka bir yatağa akışı oldu.
1980’lerin ortasında, Veysel’in dizeleri ve kendi iç dünyasının harmanıyla, “Bu Kalp Seni Unutur mu” ve “Gönül” doğdu. O şarkılar yalnızca bir dönemin değil, kuşaktan kuşağa aktarılan birer hatıra oldu. Her söyleyen, her dinleyen, aslında Veysel’in pınarından taşan suya yeniden dokundu.
Samioğlu’nun besteleri, yalnızca melodiden ibaret değildi; her birinde bir fotoğraf karesi, bir insan sureti, bir duygu izi vardı.
Müzikle kalmadı; eline fotoğraf makinesi geçtiğinde, ışığı ve gölgeyi şiir gibi işledi.
“Necla Hanım Teyze” albümü, bir İstanbul hanımefendisinin zarafetini sonsuzluğa taşıdı.
“Kum üstü Yaşamlar” kitabında Gümülcine sahillerindeki çocukluk yazlarını ölümsüzleştirdi.
Fotoğrafları da tıpkı şarkıları gibiydi: Sessiz, ama derinden dokunan… İnsan bakınca sadece bir kare görmez; bir yaşam, bir hafıza, bir ruh hissederdi.
Aşık Veysel, Anadolu’nun köylerinde bir pınar gibi aktı; Özkan Samioğlu ise bu suyu şehirlere, albümlere, fotoğraf karelerine taşıdı. Veysel sazıyla “dostlar beni hatırlasın” derken, Samioğlu hem şarkılarıyla hem fotoğraflarıyla dostlarının, dinleyenlerinin, görenlerinin yüreğine işledi.
Onları yan yana düşündüğümüzde, aslında bir zincirin halkalarını görürüz:
Veysel, kaynağı hiç kurumayan pınar.
Samioğlu, o pınardan içip kendi yolunu bulan zarif bir yolcu.
Söz : Fikret Kızılok, Müzik : Özkan SamioğluKalan Müzik YouTube kanalına abone olmak için tıklayın: https://goo.gl/hzYosdApple Music: https://apple.co/3vdVIt...