19/04/2020
Yaşamımızdaki tehlikeli durumlarda, vücudumuzda kaygıyla birlikte bir takım değişiklikler olur.Hızlı atmaya başlayan kalp ve sıklaşan nefes alış verişiyle beyine, dolayısıyla kaslara daha yoğun oksijen taşınır.O an değişen bir çok fizyolojik süreç, karşılaştığımız tehlike anına doğal bir hazırlık sürecidir aslında.
Anksiyete ise kaygı gerektirmeyen durumlarda da bu fizyolojik süreçlerin yoğun yaşanmasıdır.Çoğu zaman kontrol edilemeyen, kişiyi rahatsız edip günlük yaşamı zorlaştırmaya başlayan yoğun endişe hâli, halk arasındaki “evham”, tedavi edilmediğinde daha fazla sağlık sorununa yol açabilmektedir.
Tam sebebi bilinememekle birlikte, çocukluk zamanlarında, genç yetişkinlik döneminde yaşanan travmatik olayların, çevresel faktörlerin ve genetik yapının bu işleyiş mekanizmasını hassaslaştırdığı, bireyi ilerleyen yıllarda stres tetikleyici faktörlere aşırı duyarlı hale getirdiği düşünülmektedir.
Ne zaman destek alınmalı? Kaygı ve korkularınızı artık kontrol edemiyorsanız, gerginlik,sürekli endişe hali, huzursuzluk gibi duyguları hissediyor, bu durum aile, iş ve özel hayatınızı etkilemeye başlamışsa, olumsuz duygu ve düşüncelerden kaçınmak için alkol ve maddeye başvuruyorsanız, vücudunuzda beklenmedik zamanlarda, yönetemediğiniz belirtiler oluşmaya başlamışsa(kalp atışı ve nefes alış verişi hızlanması, titreme, terleme, sindirim sorunları, uyku problemleri, kramplar, ağrılar uyuşmalar vb) bir profesyonel desteğe başvurulmalıdır.
Kafeini azaltmak(mümkünse hayatınızdan çıkarmak), sağlıklı beslenme, yeterli su içme, 6-8 saat düzenli uyku (mutlaka sessiz ve karanlık ortamda), kısa da olsa egzersizler (vücudu 1 saatten uzun hareketsiz bırakmama), günlük rutinleri yeniden düzenleme gibi basit ama etkili yöntemler de zamanla belirtilerin azalmasında önemli rol oynayacaktır.
Unutulmamalıdır ki,
yaşam kalitesini düşüren bu bozukluğun tedavisi mümkündür.
✨