14/11/2025
Yaratımın sırrı ne istediğinde yada hangi menifestleri, olumlamaları nekadar yaptığında degil. Senin tam olarak ne olduğundadır. Evren isteklerine , dualarına ve dileklerine cevap vermez. Evren senin enerjine ve titreşimine cevap verir. Senin olduğun hal her ne ise tam olarak alacağın cevapta odur. Bir şeyi çok isteyebilirsin lakin istediğin şeyle aranda duran senin farkında olmadığın korkuların, inançların ve zihin kalıplarındır. Sen istediğin şeyle hizalandığında bu senin gerçekliğin olur. Evren her zaman cevap verir. Lakin istek ve dualarına değil senin enerjine cevap verir. Sen neye hazırsan o da senin için hazırdır. Bütün mesele senin yaşamak istediğin gerçekliğe uyumlanman ve hizalanman. Yaratım daima yüksek ve hafif bir enerji alanında gerçekleşir. İçinde taşıdığın korkular, acılar, sınırlayan inançlarla kanatlanıp uçamazsın. Bunun için kendine acımasız şekide dürüst olmalı ve kendinin farkında olmalısın. Bilincinde farkında olmadığın her şeyi kader deyip yaşar ve kendinin hayat karşısında bir kurban olduğunu zannedersin. Sonra bu hikayeye inanır ve hikayenin içinde hikaye yaratırsın. Sen hikayeyi yaşayan değil bizzat hikayeyi yazan kişi olduğunu anladığında suçlanacak kimse kalmaz. Bu hayatının ve tüm yaşadıklarının %100 sorumluluğunu almanla mümkün olur. Bu oldukça yüksek bir farkındalık seviyesidir. Artık bunu anlamış, idrak etmiş biri kimseyle uğraşmaz, suçlamaz, bahane üretmez ve hikayenin içinde kaybolmaz. O cesaretle kendi korkularıyla ve tüm karanlığıyla yüzleşebilir. Bu onu kendi hikayesinin kahramanı yapacak tek yoldur. Bir kurtarıcı gelmeyecek. Sen kendinin ellerinden tutacak, kendi hikayeni yazacak ve kendi kaderini inşa eden bir kahraman olacaksın. Tüm bildiklerini, olduğunu sandığın kişiyi bıraktığında gerçekte olduğun kişi ortaya çıkacak ve sen artık kendi gerçeğinde varolacaksın. Tüm bunlar için o gürültücü ve kaotik zihnin dingileşmeli ve sesizlikte kalbinin en derin fısıltılarını dinlemeyi öğrenmelisin. Biraz yavaşla ve dinle!!!
DİLEK ALYA GÜNGÖR
*
*
*