Aralık Psikoloji Danışmanlık ve Eğitim Merkezi

Aralık Psikoloji Danışmanlık ve Eğitim Merkezi 2003 yılından bu yana psikolojik danışmanlık ve eğitim alanında faaliyet gösteren deneyimli

Uzmanımız Psikoterapist Şamil Saribaş’ın, ‘Hayal Kırıklığıyla Konuşmayı Öğrenmek’ başlıklı yeni yazısını biodaki ve aşağ...
13/01/2025

Uzmanımız Psikoterapist Şamil Saribaş’ın, ‘Hayal Kırıklığıyla Konuşmayı Öğrenmek’ başlıklı yeni yazısını biodaki ve aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz.

Partnerimizle, arkadaşımızla, dostumuzla, kardeşimizle, çocuğumuzla, ana babamızla, yöneticimizle, evde, işyerinde, ailede, kariyerde kısacası her yerde ve herkesle yaşayabileceğimiz bir duygu hayal kırıklığı. Belki de en çok kendimizle. “Kendi kendinin mutluluğuna engel olmak yolunda insan fevkalade beceriklidir.” demiştir Andre Gide. Peki, hayal kırıklığı yaşamanın kökeninde ne yatar?

Hayal kırıklığının sebebi genellikle beklentilerimizin karşılanmamasıdır. Hayattan neler isteyebileceğimizi, hangi haklara sahip olduğumuzu neden öğretmezler ki “Hayat Bilgisi” dersinde? Beklediğimiz, arzu ettiğimiz şeylerin gerçekleşmemesi bizi çaresizlik ve üzüntüye sürükler. Gelin şimdi bu duygunun izini sürelim.

Yazının devamı: www.aralik-marmaris.com/blog/hayal-k%C4%B1r%C4%B1kl%C4%B1%C4%9F%C4%B1yla-konu%C5%9Fmay%C4%B1-%C3%96%C4%9Frenmek

Aralık Psikoloji, Marmaris’te; uzman kadrosu ve profesyonel çalışma alanları; psikoterapi ve danışmanlık, çocuk - genç - yetişkin danışmanlığı, aile - evlilik - çift terapisi, emdr terapisi, cinsel terapi ve okul-sınav danışmanlığı konusunda deneyimli uzmanlarıyla yanınızda!

Merkezimizde; Çocuk - Genç Psikoloğu (Pedagog), Yetişkin Psikoloğu, Psikoterapi, Psikolojik Danışma, Oyun Terapisi, Aile Terapisi, Cinsel Terapi, Evlilik ve Çift Terapisi konularında deneyimli uzmanlarımız bulunmaktadır.

Çalışma saatlerimiz Cumartesi de dâhil ‪‪09.00 - 21.00‬ arasındadır.

Ofisimiz; Marmaris Armutalan, Yaylalı Center’da.

Randevu & Bilgi: ‪‪0532 674 08 36‬

hakikat, samiyettir.insan, doğasında gerçeği arayan bir varlık olarak dünyaya gelir ancak bu arayış, çoğu zaman gerçeğin...
08/01/2025

hakikat, samiyettir.

insan, doğasında gerçeği arayan bir varlık olarak dünyaya gelir ancak bu arayış, çoğu zaman gerçeğin sert, kırıcı yüzüyle karşılaştığında, bizleri derin acılara sürükler.

o acılar öyle yoğun olur ki, çoğumuz gerçeği görmektense, onu gizlemek için yanlış yollar seçeriz; yıllarımızı bu sapkın yolların peşinden sürüklenerek harcarız.

gerçekle yüzleştiğimizde içimizdeki en derin yaralar kanar, ve ağzımızdan istemsizce "senden bunu beklemezdim", "hayal kırıklığına uğradım", "beynimden vurulmuşa döndüm" gibi cümleler dökülür.

o anlar, hayatımızda en derin boşlukları hissettiğimiz anlardır.

gerçek, tam da o anda bizi terk eder gibi olur; sanki yerle gök arasında kaybolmuş, nereye konumlanacağı belli olmayan bir varlık gibi savruluruz.

işte o anlarda samimiyet, en belirgin halini alır.

samimiyet, maskeler takmamaktır; kendini ve başkalarını gizlememektir.

yalan söylemek mümkündür elbet, ancak o zaman bile yalanın sorumluluğunu üstlenmek gerekir.

yalan, birini korumak için söyleniyorsa, belki de başka bir çıkış yolu vardır, ama eğer yalan, sadece başkalarını aldatmak, onlara kötülük yapmak için söyleniyorsa, orada artık samimiyet değil, sadece kötülük ve düşmanlık vardır.

samimiyet, hakikatin çıplak halini olduğu gibi kabul etmektir.

onunla barışmak, onun içinde var olmaktır.

samimiyet, gerçeği hiçbir şüpheye yer bırakmadan, tamamen paylaşmaktır.

yalanlardan arınmış, yalnızca hakikatin sade ve güçlü ışığında yaşamaktır.

samimiyet, hakikati saklamadan, ona sımsıkı sarılmaktır.

samimiyet, hakikattir.

psikoterapist şamil saribaş

“İyi bir terapinin bütün süreci gibi sonu da sözün hükmü altında olmak zorundadır. Konuşma, sonlara eşlik eden hüznü ort...
06/01/2025

“İyi bir terapinin bütün süreci gibi sonu da sözün hükmü altında olmak zorundadır. Konuşma, sonlara eşlik eden hüznü ortadan kaldıramaz ama gerekçeleri, eşlik eden duyguları enine boyuna konuşulmamış bir sonuçlandırma insanı sonu artık gelmeyecek bir sorgulamaya, hayıflanmalara, sitemlere mahkûm edecektir.”

Ayrılığı kimimiz daha kolay kabulleniyoruz ve yeni normale çabucak adapte oluyoruz, kimimiz içinse hayat adeta duruyor.

Depresyon dağının eteklerinde dolanıyor, düşmekten, düşersek tutulmamaktan korkuyoruz. Bu korkular yalnızlık duygumuzu, ayrılmışlığımızı artık bir arada olamıyor olmamızı daha da perçinleyip bizi türlü karamsarlık duygularına sürüklüyor.

Her ayrılık sonrası tamamlayamadığımız, tutamadığımız yaslarımızın yükünü tekraren yaşıyoruz, ilk ayrılığımız “cennetten” kovulmamız da dâhil.

Tamlık hissini deneyimlediğimiz anne karnından kovulmamız; bazılarımız için cennetten alınmamız, çıkarılmamız da demeliyiz. İnsanların birbirlerinin ebesine bu kadar sevgi beslemelerinin ardında yalnızca muhatabının dünyaya getirilmesi değil; muhtemeldir ki kendi deneyiminden ötürü “ebelerle” bir alıp veremediği olsa gerek diye düşünebiliriz.

Cennetten kovulur, ana kucağına düşeriz. Büyük bir kısmımızın annesi -şanslıysak- bize cenneti aratmaz. “Dünyanın anne karnından daha iyi bir yer olduğu” masalına ikna eder, tabi yine şanslıysak.

Sonra o kucaktan da düşer, “yürürüz”.

Sonra üç ila altı yaş arası bir dönemde aşkımızı gözden geçiririz. Annemizden, babamıza ve ordan tekrar annemize geri dönebiliriz ya da “bu sevdadan vazgeçebiliriz”, bedelini ödeyerek ve mükâfatını da alarak tabi.

Ayrılanların hala sevdalı olması da bunla ilintili bir hal olsa gerek.

Bu aşktan vazgeçmenin mükâfatı; büyümenin ilk adımını atmaktır, yeni aşklara yelken açmaktır, hayata, medeniyete karışmaktır.

Sonra “yürümeye” devam ederiz. Okula gideriz. Hem ağlarız hem gideriz.

Öğrenmemiz gerekiyor; bırakabilmeyi, vazgeçebilmeyi ve yas tutmayı. Kaybın, acının bizi onarıp büyütebileceğini de…

İskender Savaşır’la başladık, Oruç Aruoba ile bitirelim.

“Her ateş ısıtmaz. Ama, her ateş, sonunda, söner. Hiç sönmeyecek bir ateş de yakamazsın...”.

Psikoterapist Şamil Saribaş

🌼 Yılın İlk Postu 🌼Sahi, nerde kalmıştık? Hatırlayan var mı?Barış Bıçakçı’nın dediği gibi:"Bu dünyada hiçbir şey göründü...
02/01/2025

🌼 Yılın İlk Postu 🌼

Sahi, nerde kalmıştık? Hatırlayan var mı?

Barış Bıçakçı’nın dediği gibi:

"Bu dünyada hiçbir şey göründüğü, hatta yaşandığı gibi değil, her şey, hatırlandığı gibi…"

Peki ya siz? Nasıl hatırlıyorsunuz?

Ya da hiç düşündünüz mü: Ya “yanlış” hatırlıyorsak?

Hep söylüyoruz: Anılarımızın tadı, kokusu, duygusu zamanla değişebilir. Geçmişteki kötü bir anı, zamanın sihirli dokunuşuyla ya da belki terapide üzerine çalışarak artık can acıtmayan bir hikâyeye dönüşebilir. Hatta bazen hiçbir şey yapmasak bile o anı, bir sabah kalktığımızda sadece bir anı oluverir.

Ama ya hâlâ 2024’te kaldıysak ve farkında değilsek?

Nasıl anlayabiliriz ki 2025’e geçtiğimizi?

Sıdıka dizisinden unutulmaz bir sahne geliyor akla: 

“Sıcaktan patlıcaz, camı açtın mı?” 

“Açtım ya.” 

“Bence bir kapa, tekrar aç. Belki serinlik camın açıldığını fark etmemiştir.”

Bazen hayat da böyle. Biz iyileşmişizdir, yara çoktan kapanmıştır ama hâlâ o “kırık parmağı” kullanmamaya devam ederiz.

Ya mutsuzsak ve haberimiz yoksa?

İşte burada durup düşünelim: 

Evde kaybolmuş bir eşyayı bulunca sevindiğiniz gibi… Eski bir dostla karşılaşıp “iyi ki” dediğiniz gibi… Belki de ihtiyacınız olan şey hep oradaydı. Ama siz hatırlayamıyordunuz.

Bilinç bazen “bastırır” bir şeyleri. Şanslıysak; terapide, rüyalarda ya da dil sürçmelerinde bu “birikenleri” fark ederiz.

Hadi şimdi kendinize bir güzellik yapın:

Bir an durun, 2025’e geçtiğinizi hissedin. Kendinize sorun: “İyi miyim?”

Çünkü bazen fark etmek, her şeyin başlangıcıdır. 

Mutlu yıllar 🎈

Psikoterapist Şamil Saribaş

Biz, 2025’te de: güzel düşünmeye, güzel istemeye, güzelliği paylaşmaya, bizi güzelliğin kurtaracağına inanmaya ve umut e...
30/12/2024

Biz, 2025’te de: güzel düşünmeye, güzel istemeye, güzelliği paylaşmaya, bizi güzelliğin kurtaracağına inanmaya ve umut etmeye devam edeceğiz.

Sizin için yeni yıl dileğimiz: “yuvalarınız mudlu, aşlarınız dadlı, keyifleğeniz gırk gatlı oluversin gâri” 😊🙏

Seneye görüşmek üzere 😋🎄✨🎈

Ya biz, binde bir karşımıza çıkan dostluk, arkadaşlık, sevgililik fırsatlarını ne yapıyoruz?Akşamüstünün gölgeli bir saa...
27/12/2024

Ya biz, binde bir karşımıza çıkan dostluk, arkadaşlık, sevgililik fırsatlarını ne yapıyoruz?

Akşamüstünün gölgeli bir saatinde, yorgun gövdemizi yaslayıp mırıl mırıl konuşacağımız, omuz omuza dolanan bir kolun, başımızı yaslayacağımız bir omuzun, belimizi kavrayan bir çift elin, uzun yollara dayanaklı ayakların sahibi karşımıza çıktığında, tanıyabiliyor muyuz onu?

Değerini biliyor, biricikliğini, benzersizliğini anlayabiliyor muyuz?

Yoksa, hayatı sonsuz, fırsatları sayısız sanıp, kendimizi hep ileride bir gün karşılaşacağımızı sandığımız bir başkasına, bir yenisine ertelerken hayat yanımızdan geçip gidiyor mu?

Karşımıza erken çıkmış insanları yolumuzun dışına sürerken, bir gün geri dönüp, onu deliler gibi arayacağımızı hiç hesaba katıyor muyuz?

Hayat her zaman cömert davranmaz bize, tersine çoğu kez zalimdir.

Her zaman aynı fırsatları sunmaz.

Toyluk zamanlarını ödetir.

Hoyratça kullandığımız arkadaşlıkların, eskitmeden yıprattığımız dostlukların, savurganca harcadığımız aşkların hazin hatırasıyla yapayalnız kalırız bir gün.

Bir akşamüstü yanımızda kimsecikler olmaz.

Ya da olanlar, olması gerekenler değildir.

Yıldızların bizim için parladığı anları göremeyen gözlerimiz, gün gelir, hayatımızdan kayan yıldızların gömüldüğü maziye kilitlenir.

Kedilerin özel bir anını yakalamak gibidir kendi hayatımızdaki olağanüstü anları ve olağanüstü kişileri yakalamak…

Murathan Mungan

26/12/2024

zaten bir ev’imiz varken ev’lenmek için ev’imizden ayrılırız.evlenmemeyi seçmiş bekâr arkadaşlarımızla kurduğumuz yaşamı...
23/12/2024

zaten bir ev’imiz varken ev’lenmek için ev’imizden ayrılırız.

evlenmemeyi seçmiş bekâr arkadaşlarımızla kurduğumuz yaşamımızdan ayrılırız.

hayalini kurduğumuz ve girebildiğimizi, başarabildiğimiz, kurduğumuz, çalıştığımız; işimizden, kurumdan, işten ayrılırız.

bebekliğimizden, çocukluğumuzdan, ergenliğimizden ayrılırız sırasıyla.

bunun yanında “sıralı” gelen ölümlerle en sevdiklerimizden ayrılırız.

“ayrılık bir sevda kaderidir” der murathan mungan.

büyümek için ayrılmaya ihtiyacımız var. ayrılığı kabul etmeye.

ödipal dönem için yapılmış belki de en iyi tasvir “galiptir bu yolda mağlup” sözüdür.

cennetten kovuluruz. ana kucağına düşeriz. büyük bir kısmımızın annesi -şanslıysak- bize cenneti aratmaz. “dünyanın anne karnından daha iyi bir yer olduğu” masalına ikna eder, tabi yine şanslıysak.

sonra o kucaktan da düşeriz. “yürürüz”.

sonra üç ila altı yaş arası bir dönemde aşkımızı gözden geçiririz.

annemizden, babamıza ve ordan tekrar annemize geri dönebiliriz ya da “bu sevdadan vazgeçebiliriz”, bedelini ödeyerek ve mükâfatını da alarak tabi. ayrılanların hala sevdalı olması da bunla ilintili bir hal olsa gerek.

bu aşktan vazgeçmenin mükâfatı; büyümenin ilk adımını atmaktır, yeni aşklara yelken açmaktır, hayata, medeniyete karışmaktır. işte tam da bu nedenle mağlubiyeti kabul etmek galibiyeti getirir.

sonra “yürümeye” devam ederiz. okula gideriz. hem ağlarız hem gideriz. “daha dün annemizin kollarında yaşarken” şarkısını düşünün, neşeli mi yoksa hüzünlü mü?

ayrılıklarımız sonrası yiğit özgür’ün karikatüründeki gibi “kabul edelim güzel yedik” diyebiliyorsak ne mutlu bize…

öğrenmemiz gerekiyor bırakabilmeyi, vazgeçebilmeyi. yas tutmayı, acı çekmeyi öğrenmeliyiz.

kaybın, acının bizi büyütebildiğini, belki onardığını…

yeniden başlayabilmeyi de öğrenmeliyiz ve inanmalıyız “yeni bir şeyler görebilmek için her zaman bir aralığın var olduğuna”.

mutlu haftalar 🌿

psikoterapist şamil saribaş

📸 : 👌🙏

🚩: Enez Kalesi, Edirne

“Çeşmeye gitmem demez ama testiyi kırar da getirir” dediğimiz kişilerin ‘açmazı’ durumu açımlamaya çalıştık bu sefer. Uz...
16/12/2024

“Çeşmeye gitmem demez ama testiyi kırar da getirir” dediğimiz kişilerin ‘açmazı’ durumu açımlamaya çalıştık bu sefer. Uzmanımız Psikoterapist Şamil Saribaş’ın, Hürriyet Aile sayfasında yayınlanan ‘Öfkeli İnsanın Dramı: Pasif Agresif Kişilik’ başlıklı yazısını ilginize sunuyoruz 🍀

✨♦️✨♦️✨♦️✨♦️✨

Destek almak her zaman önemli ve kıymetlidir ancak zor dönemlerde dışarıdan alınan yardım ruhsal esneklik ve dayanıklılığımızı daha fazla güçlendirir. Destek almakla ilgili nasıl bir başlangıç yapabileceğinize karar veremiyorsanız bizi arayın, danışmanlık sürecinize uzman ekibimizle birlikte karar verelim.

Aralık Psikoloji, Marmaris’te; uzman kadrosu ve profesyonel çalışma alanları; psikoterapi ve danışmanlık, çocuk - genç - yetişkin danışmanlığı, aile - evlilik - çift terapisi, emdr terapisi, cinsel terapi ve okul-sınav danışmanlığı konusunda deneyimli uzmanlarıyla yanınızda!

Merkezimizde; Çocuk - Genç Psikoloğu (Pedagog), Yetişkin Psikoloğu, Psikoterapi, Psikolojik Danışma, Oyun Terapisi, Aile Terapisi, Cinsel Terapi, Evlilik ve Çift Terapisi konularında deneyimli uzmanlarımız bulunmaktadır.

Çalışma saatlerimiz Cumartesi de dâhil ‪‪‪09.00 - 21.00‬ arasındadır.

Ofisimiz; Marmaris Armutalan, Yaylalı Center’da.

Randevu & Bilgi: ‪‪‪0532 674 08 36‬

göğe bakma durağı
10/12/2024

göğe bakma durağı

Kafanızda “merhamet”, “psikoterapi”, “değişim”, “dönüşüm” ve “kendine yardım” konularında soru işaretleri varsa uzmanımı...
09/12/2024

Kafanızda “merhamet”, “psikoterapi”, “değişim”, “dönüşüm” ve “kendine yardım” konularında soru işaretleri varsa uzmanımız Psikoterapist Şamil Saribaş’ın Hürriyet Aile sayfasında yayınlanan yazısından faydalanarak hazırladığımız bu içerik ilginizi çekebilir. Belki kafanızdaki soru işaretlerine “merhem” de olabilir. Kim bilir?

Mutlu haftalar 🌿💙🎈

Bir “yük ve bağış” demişti Levinson orta yaş için. “Bağış” çünkü orta yaş hayatımızda bir denge kurabilmek için elimize ...
06/12/2024

Bir “yük ve bağış” demişti Levinson orta yaş için. “Bağış” çünkü orta yaş hayatımızda bir denge kurabilmek için elimize geçebilecek belki de en son fırsattır.

Geçmişte, mesleğimiz, iktidar mücadelesinde galebe çalmayı, duygusal ilişkilerimizin aleyhine abartmış olabiliriz.

Şimdi, artık varmak istediğimiz konuma ulaşmış ya da ulaşamamış ama ulaşma umutlarımızı yitirmiş olabiliriz– elimizde kalan, hâlâ onarılabilecek ya da yerlerine yenileri konabilecek duygusal ilişkilerdir– dostluklar, evlilikler, aşklar...

Ya da tersi: Ailemize, yakın çevremize o kadar önem vermişiz, onun da bizim dünyamız olduğunu hesaba katmadan, “dış dünya” diye andığımız o ilişkileri o kadar hoyratça ihmal etmişizdir ki, şimdi onunla başa çıkacak yeteneklerimiz de dumura uğramıştır. Ama henüz vakit vardır daha: Kariyere dönmek ya da ikinci bir meslek edinmek için...

Ömür beklentisi uzadıkça orta yaş, hiç değilse kimi kesimlere, ikinci bir başlangıç yapmak için daha çok fırsat tanıyor gibi gözüküyor.

Ben de tanık oldum, akademik ve/veya politik yazında da giderek daha sık sözü ediliyor: Orta yaş sırasında cinsel yönelimin bile değişmesine ya da uyuklamaya bırakılmış bir cinsel yönelim doğrultusunda tercihler yapılmasına daha sık rastlanıyor.

Ama orta yaş krizi, bir bağış, ikinci bir başlangıç için bir fırsat olduğu kadar bir yüktür de...

Geçmişin gelişimsel “görevleri”ni yerine getirmemiş, sınavlarını başarıyla atlatmamışsak, aynı zaafların, aynı duygusal eğilimlerin ayağımıza dolanması, yaptığımız hataları bu kez yeni bir dekor içerisinde tekrarlamak işten bile değildir.

İskender Savaşır

“Nereye bir ad verilmişse, bir sebebi olduğu için o ad oraya verilmiştir. Dünyada sebepsiz verilmiş hiçbir ad yoktur.” (...
01/12/2024

“Nereye bir ad verilmişse, bir sebebi olduğu için o ad oraya verilmiştir. Dünyada sebepsiz verilmiş hiçbir ad yoktur.” (akt. İskender Savaşır, Kelimelerin Anayurdu ve Tarihi)

Bugün aralığın ilk günü. Böyle söyleyince sanki merkezimizin, ofisimizin ilk günü gibi de hissettiriyor. Heyecanımız açısından durum öyle. Hala ilk gün gibi heyecanlıyız.

2011’de “Moira Danışmanlık” olarak başlayan yolculuğumuzu 2020 Nisan’da “Aralık Psikoloji” olarak sürdürme kararı almıştık.

“Yeni bir şeyler görebilmek için her zaman bir aralık vardır.” mottosundaki bakış açısı, umuda dair inancımız ve motivasyonumuz oldu.

İşimizin bir “aralık” bulma ve o aralıktan birlikte bakarak heyecanla “yeni bir şeyler” bulma, söyleme, üretme işi olduğunu düşündüğümüzden yeni bir aralık arayışı olanların bir adresi de “Aralık Psikoloji” olsun istedik ve çok şükür oldu da.

“Aralık” ismine daha bir ısınmamızın kaynaklarından biri de Aralık Derneği’dir .

Bu vesileyle; derneğe eğitim, emek, üretim ve varlıklarıyla katkı sunan dernek kurucuları Elif Dürüst, Şirin Yalçın, İskender Savaşır, Zeynep Koçak ve Oya Fidanoğlu başta olmak üzere Aralığı Aralık yapan herkese bir kez daha teşekkürü borç biliriz.

Bugün, ismimiz Aralık olduktan sonraki karşılaştığımız beşinci “aralık ayı” ve bu bizi çok heyecanlandırıyor. Heyecanımızı sizinle de paylaşmak istedik. Çünkü inanıyoruz ki heyecanı, mutluluğu paylaşmak güzeldir ve bulaşıcıdır.

Adaşımız aralık ayı dileriz hepimize umut, mutluluk ve sağlık olsun. Evlerinize güzellik, neşe getirsin.

Unutmayın güzellik bulaşıcıdır ve bizi güzellik kurtaracak inanın 🙏💜

Vazgeçmek, daima, bir şeyi daha iyi addedilen bir şey uğruna feda etmektir.Ne zaman bir şey yapmak istesek, ne zaman bir...
28/11/2024

Vazgeçmek, daima, bir şeyi daha iyi addedilen bir şey uğruna feda etmektir.

Ne zaman bir şey yapmak istesek, ne zaman bir seçim yapsak, kaçınılmaz soru şudur:

Vazgeçmek zorunda olduğumuz şey nedir?

Seçim, tanımı gereği, dışlayıcıdır ve tercih bildirir.

Demek ki işin içinde hayali bir takas vardır; karşılığında bir şey verileceği düşüncesiyle bir şeyden vazgeçilir.

İster kendimize güvenimizden, ifade özgürlüğünden, sosyalliğimizden, istemekten, anlamdan, ister bizzat hayatın ta kendisinden vazgeçelim diyebiliriz ki, müzakere edilen anlaşmanın bilincinde olmasak da aklımızda bunun bir getirisi vardır.

Herhangi bir fedakârlıktan ne istediğimiz sorusu tartışmaya değerdir her zaman.

Konuşulması gereken şey fedakârlık ve huzursuzluklarıdır.

Bir şeyi ya da birini bırakmamız, vazgeçmemiz, ne istediğimizi düşündüğümüzü daima ortaya çıkarır.

Dolayısıyla şunu unutmamamız gerekir ki vazgeçmek, binbir türlü haliyle, başka her ne ise, hediye vermektir aynı zamanda (ve bu hediye her zaman yukarı verilir, daha yüksek bir otoriteye verir gibi, asla aşağı değil).

Kişinin bir şeyden vazgeçmesi, kendi varsaydığı menfaatinin, görünürde yeğlediği hazzın peşinden gitmesidir, ama çoğunlukla anlayamadığımız ve bütün ekonomilerde olduğu gibi, öngöremediğimiz bir ekonomide gerçekleşir bu takas.

Adam Phillips

Kadına yönelik şiddet, yalnızca bireysel değil, toplumsal bir yaradır. Şiddetin hiçbir türünün normalleştirilmediği, kad...
25/11/2024

Kadına yönelik şiddet, yalnızca bireysel değil, toplumsal bir yaradır. Şiddetin hiçbir türünün normalleştirilmediği, kadınların yaşam haklarının korunduğu, fırsat eşitliğinin sağlandığı ve özgürce var olabildikleri bir dünya mümkün.

Toplumsal cinsiyet eşitliğinin hayatın her alanında benimsendiği, ayrımcılığın ve insan hakları ihlallerinin tarihe karıştığı bir geleceği hep birlikte inşa etmek bizim elimizde.

Bugün, sadece kadınlara değil, toplumun tümüne adil bir yaşam sunacak bir dönüşüm için farkındalık yaratma günü.

Şiddete karşı sıfır toleransla, kadınların sesine ses katmak için buradayız.

Şiddetsiz, eşit ve özgür bir dünya dileğiyle ✌️💜

Bu   ‘da biz de   yapalım o zaman.İlkokul 3. sınıf sene sonu, Haziran’da çekilmiş bir fotoğraf sanırım. 30 sene olmuş…Bu...
24/11/2024

Bu ‘da biz de yapalım o zaman.

İlkokul 3. sınıf sene sonu, Haziran’da çekilmiş bir fotoğraf sanırım. 30 sene olmuş…

Bugün, terapist kimliğimle düşündüğümde daha bir farklı anlam yüklüyorum ilkokul öğretmenimin emeklerine, duruşuna, yapıp ettiklerine ve yapmayıp etmediklerine de. Her biri çok özel ve kıymetli ve de çok insani.

İnsani diyorum çünkü o yaşlarda; evden, aileden ayrılma, ayrışma yolculuğu/süreci içinde olan insan yavrusu için “kendisine ev dışından ‘önemli’ birilerinin inanması, değer vermesi, sevmesi, dinlemesi, takip etmesi, eleştirmesi, sabretmesi, dönüştürmesi özetle emek vermesi” aşırı kıymetli bir şey.

Meslektaşım Şükran bir konuşmasında “okul çok zor; kapsanamazsak kapsayamayız, tutulmazsak tutamayız.” demişti. Çok güzel ifade etmiş ve beni çok etkilemiştir bu cümle. Tutulmanın, beslenmenin, destek almanın ve görmenin öneminin altını çok net ifade etmişti.

Bugün geri dönüp baktığımda ilkokul öğretmenimiz sevgili Tahir Türkçü hocamın; bizleri çok özenle ve emekle “tutmaya, kapsamaya” çalıştığını ve bunu çok da iyi yaptığını görüyorum. O günkü şartlarda yaygın olmayan meslek içi eğitimler, sempozyumlar, internet üzerinden ulaşılabilen eğitimlerin yokluğunda bu desteği sunmayı başarabilmenin çok daha kıymetli olduğunu söylememiz gerek.

Bu vesileyle bugün, buradan bir kez daha kendisine emekleri için teşekkür ediyor ve öğretmenler gününü en içten dileklerimle kutluyorum Tahir hocamın 🙏💜🌸

Mesleğini, işini “deniz yıldızı hikayesindeki” motivasyonla yapan tüm öğretmenlerin de tekrardan 24 Kasım Öğretmenler Gününü kutlarım 🌸

Son söz yerine “ kazanacak” ✌️🎈

Şamil Saribaş

Bize; okumayı, yazmayı, büyümeyi ve en önemlisi “hayat nasıl yaşanılırı” tüm varlığıyla, heyecanıyla öğreten kıymetli ho...
23/11/2024

Bize; okumayı, yazmayı, büyümeyi ve en önemlisi “hayat nasıl yaşanılırı” tüm varlığıyla, heyecanıyla öğreten kıymetli hocamız İskender Savaşır başta olmak üzere tüm öğretmenlerin, öğretim üye ve görevlilerinin, eğitimcilerin, eğitime gönül verenlerin “öğretmenler gününü” en içten dileklerimizle kutlarız 🙏🌸🌿

Dünyanın bütün hikâyeleri aile yaralarıdır.Orada başlar, orada gelişir, oraya dönerler.Birikmiş ev içi kinleri, mutsuzlu...
21/11/2024

Dünyanın bütün hikâyeleri aile yaralarıdır.

Orada başlar, orada gelişir, oraya dönerler.

Birikmiş ev içi kinleri, mutsuzluk fazlası, kirli sırlar, açık ya da örtük şiddet, aşırı sevginin yaraladığı benlikler, istenmezlikler, yetmezlikler, erken kayıplar; öksüzlüğün, yetimliğin, üveyliğin saymakla köpüren, köpürdükçe birbirine benzeyen nedenleri...

Mutlu ya da mutsuz bütün sonlar kaçınılmazdır.

Bunu bilince daha rahat anlatır insan bir başkasına kendi hikâyesini.

Murathan Mungan

Address

Armutalan Mh. Yunus Nadi Caddesi No:20/2
Marmaris
48706

Opening Hours

Monday 09:00 - 21:00
Tuesday 09:00 - 21:00
Wednesday 09:00 - 21:00
Thursday 09:00 - 21:00
Friday 09:00 - 21:00
Saturday 09:00 - 21:00
Sunday 15:00 - 21:00

Telephone

+905326740836

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Aralık Psikoloji Danışmanlık ve Eğitim Merkezi posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Videos

Share

Share on Facebook Share on Twitter Share on LinkedIn
Share on Pinterest Share on Reddit Share via Email
Share on WhatsApp Share on Instagram Share on Telegram