12/11/2024
Merhabalar,
Sizlerle biraz anne-kız ilişkisinden bahsetmek istiyorum. Ünlü psikolog Freud demiş ki: ‘’Kadınların ilk aşkı, ilk sevgi nesnesi anneleridir. Bu ilişkinin doğası, onların daha sonra oluşturacağı ilişkilerin temelini oluşturur.’’ Araştırmalar ise; bebeklerin, yaşamlarının ilk birkaç ayında annelerinin yüzlerine daha fazla ilgi gösterdiklerini, onları daha iyi ayırt edebildiklerini göstermektedir. Yani biz daha çevremizi net göremezken annemizin yüzünü tanır ve dünyayı da onların gözlerinden görmeye başlarız. Annelerimiz bizlere; nesneleri, neyin iyi neyin kötü olduğunu, nasıl davranılacağını, nasıl konuşulacağını ve hatta nasıl sevileceğini öğretmektedir. Bilinçli bir öğrenme süreci olmasa bile; taklit yoluyla biz örnek alırız zaten.
Bu ilk öğrenmelerimize şema adı verilmektedir. Şemalar, daha sonrasında üzerine koyacağımız bütün bilgi birikiminin temellerini oluşturmaktadır. Yani deyim yerindeyse; bütün bildiklerimizi bir bina olarak düşünebiliriz, bu binanın temellerini ise annelerimiz atar.
Bebeklik döneminde annelerin stres altında kalması, bu dönemde bilinçsizce yapılan yanlış uygulamalardan kaynaklı olan ihmaller, özellikle annelerin kız çocukları ile kurduğu yanlış özleşim sonucunda; kız çocukları üzerinde kurulan baskı bu çocuklarda yetişkinlik döneminde bazı psikolojik sorunlara neden olabilmektedir. Bazen yalnız hissetme, bazen güvensizlik, bazen sınır problemleri, mükemmeliyetçilik, suçluluk duygusu, güven arayışı olarak karşımıza çıkabilse de bazı zamanlarda kişilik problemlerine kadar gidebilmektedir. Bina benzetmemize geri dönecek olursak; binanın temelleri, bina oluştuktan sonra da düzeltilebilir. Bu bir süreçtir, kolay olmayabilir; ama bir uzman yardımı olmadan imkansıza yakındır.