REEM Nöropsikiyatri

REEM Nöropsikiyatri Contact information, map and directions, contact form, opening hours, services, ratings, photos, videos and announcements from REEM Nöropsikiyatri, Mental Health Service, Suadiye.

✔Transkranial Manyetik Stimülasyonun (TMS) migren ağrısından sorumlu olan nöronal aşırı duyarlılığı ortadan kaldırdığı b...
28/05/2019

✔Transkranial Manyetik Stimülasyonun (TMS) migren ağrısından sorumlu olan nöronal aşırı duyarlılığı ortadan kaldırdığı böylece migren krizlerine son verdiği belirlendi.
Migren’in değişen aralıklarla gelen ve şiddetli ağrılarla karekterize bir baş ağrısı hastalığı olduğunu belirten, REEM Nöropsikiyatri Kliniği Nöroloji uzmanı Dr. Mehmet Yavuz, “Baş ağrısı bazen üç Gün kadar sürebilir. Migrenin gerek ülkemizde gerekse diğer ülkelerde meydana getirdiği iş gücü kaybının ekonomik faturası milyarlarca dolardır. Migren ağrısından çeşitli mekanizmalar sorumlu olmakla beraber bugün artık, nöronlarda ki aşırı hassasiyetin başlıca sebep olduğu bilinmektedir. Transkranial Manyetik Stimülasyonun (TMS) migren ağrısından sorumlu olan nöronal aşırı duyarlılığı ortadan kaldırdığı böylece migren krizlerine son verdiği son zamanlarda yapılan bir çok bilimsel araştırma ile gösterilmiştir” dedi. ✔TMS uygulamasının, kriz esnasında ağrıyı geçirdiği gibi aralıklarla uygulandığında ağrı nöbetlerinin gelmesini de önlediğini dile getiren Dr Mehmet Yavuz, şunları kaydetti;
“Migren ataklarının tedavisinde şimdilerde en çok triptanlar kullanılmaktadır. Halbuki triptanlar, migrenli hastaların yüzde 40 da etkisiz kalmaktadır. Ayrıca bu ilaçların kardiovasküler yan etkileri de mevcuttur. TMS tedavisi bu alanda çok güvenilir ve yan etkisi olmayan bir uygulamadır. Vücuda verdiği manyetik enerji çok düşük olup, MRI çekimlerinin binde biri kadardır. Migren hastalığı, en çok aralıklarla gelen gerilim baş ağrısı tabloları ile karışmaktadır. Gerilim baş ağrılarında gerek triptanların gerekse diğer atak önleyici ilaçların hiçbir etkisi olmaz ve işe yaramazlar. Halbuki TMS hem migren den hem de gerilim baş ağrısından kaynaklanan ağrı ataklarının her ikisini de ortadan kaldırmaktadır. 💻Hizmetlerimizden profesyonel ekibimiz ile destek alabilirsiniz.
☎️02122819191&02122800244
📧info@reemnp.com

📍Demans; ilerleyici ve ölümcül bir hastalıktır. Hafızada bozukluk, günlük yaşam aktivitelerinde ilerleyici gerileme, çeş...
28/05/2019

📍Demans; ilerleyici ve ölümcül bir hastalıktır. Hafızada bozukluk, günlük yaşam aktivitelerinde ilerleyici gerileme, çeşitli psikiyatrik semptomlar ve davranış bozukluklarıyla karakterizedir. Alzheimer hastalığı demansın en sık nedenidir. yaşlılarda sık görülen bir sorundur. Altmış beş yaş üzerinde %5, doksan yaş üzerinde %50 oranında görülür. Hastalık başlangıçta sinsi bir unutkanlıkla başlayabileceğinden yaşlılıkta izlenen unutkanlık normal olarak görülmemelidir.
📍Araştırmamızı 2011-2013 yıllarında kliniklerimize gelen 55-80 yaş arası 17 kadın ve 13 erkek Alzheimer hastasına TMS seansları öncesi ve sonrası Standardize Mini Mental Testi (SMMT) uygulayarak gerçekleştirdik. Elde ettiğimiz verileri bilgisayar ortamında Ibm Spss 21.0 ile bağımlı örneklem t testi uygulayarak analiz ettik. Hastalarımıza uyguladığımız SMMT’ ye göre, hastalığın TMS uygulanmaya başlanmadan önceki hali ile TMS seansları bittikten sonraki hali arasında anlamlı (p

✔Son yıllarda, iş adamlarının ve şirket yönetcilerinin ortak bir sorunu açığa çıkmıştır. özellikle işe yoğunlaşama ve od...
28/05/2019

✔Son yıllarda, iş adamlarının ve şirket yönetcilerinin ortak bir sorunu açığa çıkmıştır. özellikle işe yoğunlaşama ve odaklanamama şeklinde kısaca tarif edebileceğimiz bu proplem, gerek bireysel bazda önemli zararlara yol açabilirken hem de milli servetimizi de olumsuz etkilemektedir. Ülkemizin kalkınıp gelişebilmesi için aklı başında, ayakları yere basan, ne istediğini bilen, mantık ve muhakeme yeteneğinin üst sınırda olduğu, zeki, girişken müteşebbislere ihtiyacı vardır.
✔Bugun batan ya da iflas eden firmaların hemen hemen tümünde, odaklanma kusurları nedeniyle, idarecilerin işlerine yeterli konsantre olamamasının rol oynadığı bir gerçektir.
Halbuki periyodik aralıklarla yapılan TMS uygulamaları, odaklanma ve yoğunlaşma kusurlarını ortadan kaldırabilmektedir. Yöneticiler birkaç haftada ya da ayda bir TMS uygulamasından geçtikleri taktirde hem iş verimleri ve performansları maximum ölçüde yükselmekte, hem de idare ettikleri şirketlerini, uzun vade de genel konsepti ve portföyü itibariyle çok daha ileri noktalara götürmektedirler. TMS yapılan kişilerde odaklanma ve yoğunlaşma rahatça sağlanabilmekte, insanların yeni şeyleri öğrenme ve farklı ortamlara çabuk adapte olma yetenekleri inanılmaz ölçüde gelişmektedir. Kilitlenmiş beyin fonksiyonları TMS ile çözülmekte aynı bilgisayar misali resetlenmektedir. Manyetik şoklama ile beyinde aksama gösteren tüm fonksiyonlar, yeniden reorganize olmakta, beyin işlerliği bir ahenk ve nizam dahilinde sorunsuz çalışmaya tekrar geri dönmektedir. 💻Hizmetlerimizden profesyonel ekibimiz ile destek alabilirsiniz.
☎️02122819191&02122800244
📧info@reemnp.com

✔Unutkanlık sorunu, yaşlanan insanın en önemli korkularındandır. Özellikle 50′li yaşlar sonrasında ufak tefek unutkanlık...
28/05/2019

✔Unutkanlık sorunu, yaşlanan insanın en önemli korkularındandır. Özellikle 50′li yaşlar sonrasında ufak tefek unutkanlıklar ile ciddi bellek sorunları birbirine karıştırılır. Orta yaşlıların nerdeyse yarısı kendilerinde bir bellek kaybı sorununun başladığını zanneder. Hemen belirtelim! Bunların çoğu küçük ve hoş unutkanlıklardır. Hayatı tatlandıran ve keyif katanlar biraz da bu nükteli olaylardır! Belleği güçlü tutmanın pek çok püf noktası, uyulması gereken çok sayıda kuralı var. ✔TMS (Transkraniyel Manyetik Stimulasyon) bu sorunu kökünden çözdüğünü daha önceki yazılarımızda belirtmiştik. Şimdi de bu konuda sizlere ekstra bilgiler vermek istiyoruz. Harvard Tıp Okulu öğretim üyesi Dr. Aoron P. Nelson zinde bir beyne sahip olmanın temel kurallarını şöyle sıralıyor:
📍Her gün egzersiz yapın. Günde 30-45 dakika, haftada en az 4 gün yürümeye, iş saatlerinde daha çok aktif olmaya, kısa mesafelerde taşıt kullanmamaya çalışın.
📍Kullandığınız ilaçları yeniden gözden geçirin. Özellikle beyni etkileyen ilaçları doktor önerisi olmadan kullanmayın. 📍Reçetesiz satılan ilaçları rasgele yutmayın. Doğal ya da zararsız diye kullanabileceğiniz bitkisel ürünlerin (valerianlar), besin desteklerinin (melatonin) ve diğerlerinin (hüperzin, Sam’e) beyin hücrelerinizi üzebileceğini, zihinsel fonksiyonları bozabileceğini unutmayın.
📍Reçetesiz satılan ilaçları rasgele yutmayın.
📍Vitaminlerden yararlanın. E ve C vitamini gibi antioksidan vitaminlerin, selenyum gibi serbest radikal avcısı minerallerin hücreleri oksitlenmekten koruyan güçlerinden faydalanabilirsiniz.
📍Hayata bağlı kalın. Hayatınıza önem katan bağları iyice sıkılaştırın. Huzurunuzu koruma ve güçlendirmeye bakın. Aileniz, dostlarınız, işiniz, hemşerilik ve vatandaşlık bağlarınıza, inançlarınıza daha sıkı sarılın.
📍Hipertansiyonu ve kolesterol yüksekliği sorununu önleyin ya da kontrol altına alın. Kalbiniz için kötü olanın beyniniz için de kötü olduğunu unutmayın.
📍Alkolü azaltın. Erkeklerin iki, kadınların bir ölçüden (bir ölçü içkiyi ‘bir bardak şarap’ olarak kabul edebilirsiniz) daha fazla alkol kullanması beyin hücrelerini tahrip edmekte ve sağlık lı yaşama engel olmaktadır.
📍İyi ve kaliteli uyku uyuyun.

✔Merkezimizde bir çok hastaya uyguladığımız TMS programı ile yaşam kalitesinin çok arttığı ve fiziksel maluliyetlerin ol...
24/05/2019

✔Merkezimizde bir çok hastaya uyguladığımız TMS programı ile yaşam kalitesinin çok arttığı ve fiziksel maluliyetlerin olabildiğince asgariye indiğini mutlulukla gözlemlemekteyiz. Hiç kuşkusuz ki, felç geçirerek yatağa bağımlı olan hastaların, kendi başlarına yürüme fonksiyonlarını kazanmaları ve günlük aktiviteleri bağımsız olarak yapabilmeleri tedavide ki en büyük hedeftir. TMS tedavisi felçli hastaların mobilize olmasında ve yaşam kalitelerinin yükselmesinde en büyük faktörlerden biri olarak tedavi literatüründe kesin olarak yerini almıştır.

✔Merkezimizde uyguladığımız TMS Tedavisi‘ni, kliniğimize gelemeyecek olan hastalarımız için evde de tedaviyi gerçekleştirebiliyoruz. Bununla beraber psikologlarımız seanslarda birebir görüşme sağlamaktadır.

💻Hizmetlerimizden profesyonel ekibimiz ile destek alabilirsiniz.
☎️02122819191&02122800244
📧info@reemnp.com

✔REEM Nöropsikiyatri Kliniği olarak, yüz felci geçirmiş ancak, en az  6 ay geçtiği halde hiç iyileşme olmamış 3 vakaya T...
24/05/2019

✔REEM Nöropsikiyatri Kliniği olarak, yüz felci geçirmiş ancak, en az 6 ay geçtiği halde hiç iyileşme olmamış 3 vakaya TMS uygulaması yaptık. Daha önce dünya da böyle bir çalışma olmadığı için, hastalarımızdan gönüllü olduklarına dair onay aldık. Sonuçta kaybedilecek bir şey yoktu. Çünkü uygulayacağımız tedavinin bilinen bir yan etkisi yoktu. Hastalarımıza size yeni denenmemiş bir tedavi uygulayacağız ama etkisiz kalabiliriz dedik. ✔Uygulamada küçük TMS koilleri kullandık ve facial sinirin yüz bölgesine çıkış yaptığı temporal nahiyeyi hedef aldık. Sonuç şaşılacak kadar mükemmeldi. Hastalarımızın üçünde de en az %70 düzeyinde gelişme ve düzelme oldu. Gözlerini rahatça kapatabiliyorlardı artık. Yüz estetikleri düzeldiği için moralmende daha iyi duruma gelmişlerdi. ✔Deneysel anlamda yaptığımız bu küçük çaplı çalışma, iyileşmeyen yüz felçlerinde estetik amaçlı operasyonlardan önce repetitif TMS nin denenmesi gerektiğini göstermektedir. Biz 6 ay geçtiği halde hiç düzelme umudu kalmamış , EMG de ya total ya da totala yakın ağır nörojenik hasar veren vakalara uygulama yaptık. Birde yüz felci geçiren ama kısmi düzelen hastalar vardır. Tedavinin bunlara da başarıyla uygulanacağı açıktır. Bu bulguların ışığında öyle tahmin ediyoruz ki, yüz felci geçiren şahıslara düzelip düzelmeyeceği beklenmeden erken dönemde TMS uygulandığı taktirde, hiç şüphesiz ki çok daha mükemmel sonuçlar ve iyileşmeler olacaktır. 💻Hizmetlerimizden profesyonel ekibimiz ile destek alabilirsiniz.
☎️02122819191&02122800244
📧info@reemnp.com

✔Sezen Çetinkaya, bireylerin sağlığının korunması, geliştirilmesi, bedenen ve ruhen iyi hissetmesi için bireyi ve dolayı...
22/05/2019

✔Sezen Çetinkaya, bireylerin sağlığının korunması, geliştirilmesi, bedenen ve ruhen iyi hissetmesi için bireyi ve dolayısıyla da toplumu bilinçlendirmektir. En önemlisi de bilinçli insanların sağlıklı beslenme ve zayıflama konusundaki ilhamını devam ettirmektir. Çocuk, genç, kadın ve erkek bireylerde sağlıklı beslenmenin yanı sıra gebelik, emzirme, menopoz, osteoporoz, çocukluk ve buluğ çağı gibi fizyolojik dönemler ve yaş geçiş dönemleri için de beslenme ve diyet danışmanlığı vermektedir. ✔Klinikte, gelen kişilerin ilk muayenesinde beslenme alışkanlıkları ayrıntılı olarak gözden geçirilir. Daha sonra, yaş, boy, cinsiyet, fiziksel aktivite ve kan bulguları doğrultusunda kişiye özel bir beslenme planı çıkarılır ve düzenli takip edilir. ✔Merkezimizde aynı zamanda diyabet, kalp ve damar hastalıkları, metabolik sendrom, troid bozuklukları gibi hastalıkları bulunan kişilere de beslenme programı düzenlenir.

Diyetisyen Sezen Çetinkaya& Reem Nöropsikiyatri 📧Dyt.sezencetinkaya@gmail.com
☎️02122819191&02122800244

✔Merkezimizde bir çok hastaya uyguladığımız TMS programı ile yaşam kalitesinin çok arttığı ve fiziksel maluliyetlerin ol...
21/05/2019

✔Merkezimizde bir çok hastaya uyguladığımız TMS programı ile yaşam kalitesinin çok arttığı ve fiziksel maluliyetlerin olabildiğince asgariye indiğini mutlulukla gözlemlemekteyiz. Hiç kuşkusuz ki, felç geçirerek yatağa bağımlı olan hastaların, kendi başlarına yürüme fonksiyonlarını kazanmaları ve günlük aktiviteleri bağımsız olarak yapabilmeleri tedavide ki en büyük hedeftir. TMS tedavisi felçli hastaların mobilize olmasında ve yaşam kalitelerinin yükselmesinde en büyük faktörlerden biri olarak tedavi literatüründe kesin olarak yerini almıştır. ✔Merkezimizde uyguladığımız TMS Tedavisi‘ni, kliniğimize gelemeyecek olan hastalarımız için evde de tedaviyi gerçekleştirebiliyoruz. Bununla beraber psikologlarımız seanslarda birebir görüşme sağlamaktadır. ✔REEM, Alzheimer gibi, beyin damar hastalıkları, Parkinson ve migren gibi nörolojik hastalıklardamanyetik stimülasyon tedavisini ülkemizde kullanan ilk ve tek merkezdir. Bu konuda merkez olarak engin bir tecrübe birikimimiz oluşmuştur. Yurtdışında ileri ve modern sağlık merkezlerinde ve hastanelerde TMS üniteleri binlerce hastanın tedavisi için hizmet vermektedir. Biz diyoruz ki, Alzheimer hastası yakınınızın git gite unutkanlık girdaplarında kaybolmasına seyirci kalmayın. Hiçbir yan etkisi olmayan bu tedaviyi uygulamaktan hiçbir şey kaybetmezsiniz. Aksine hastanız ve siz çok şey kazanabilirsiniz. ✔Merkezimizde uyguladığımız TMS Tedavisi‘ni, kliniğimize gelemeyecek olan hastalarımız için evde de tedaviyi gerçekleştirebiliyoruz. Bununla beraber psikologlarımız seanslarda birebir görüşme sağlamaktadır.
✔Unutmayınız ki, sağlığın bedeli yoktur.. 💻Hizmetlerimizden profesyonel ekibimiz ile destek alabilirsiniz.
☎️02122819191&02122800244
📧info@reemnp.com

✔REEM, Alzheimer gibi, beyin damar hastalıkları, Parkinson ve migren gibi nörolojik hastalıklardamanyetik stimülasyon te...
21/05/2019

✔REEM, Alzheimer gibi, beyin damar hastalıkları, Parkinson ve migren gibi nörolojik hastalıklardamanyetik stimülasyon tedavisini ülkemizde kullanan ilk ve tek merkezdir. Bu konuda merkez olarak engin bir tecrübe birikimimiz oluşmuştur. Yurtdışında ileri ve modern sağlık merkezlerinde ve hastanelerde TMS üniteleri binlerce hastanın tedavisi için hizmet vermektedir. Biz diyoruz ki, Alzheimer hastası yakınınızın git gite unutkanlık girdaplarında kaybolmasına seyirci kalmayın. Hiçbir yan etkisi olmayan bu tedaviyi uygulamaktan hiçbir şey kaybetmezsiniz. Aksine hastanız ve siz çok şey kazanabilirsiniz. ✔Merkezimizde uyguladığımız TMS Tedavisi‘ni, kliniğimize gelemeyecek olan hastalarımız için evde de tedaviyi gerçekleştirebiliyoruz. Bununla beraber psikologlarımız seanslarda birebir görüşme sağlamaktadır.
✔Unutmayınız ki, sağlığın bedeli yoktur.. 💻Hizmetlerimizden profesyonel ekibimiz ile destek alabilirsiniz.
☎️02122819191&02122800244
📧info@reemnp.com

✔TMS (Transkraniyal Manyetik Stimülasyon)tedavisini son 12 yıldan beri nöropsikiyatrik hastalıklarda başarı ile uygulaya...
17/05/2019

✔TMS (Transkraniyal Manyetik Stimülasyon)tedavisini son 12 yıldan beri nöropsikiyatrik hastalıklarda başarı ile uygulayan kliniğimiz yine bir devrime imza atıyor. REEM Nöropsikiyatrikliniklerinde yıllardır başarı ile uygulanan TMS tedavileri, daha mükemmel iyileşmeler elde edebilmek için, istenen durumlarda artık Kuantum Biofeedback uygulamaları ile beraber yapılacak. ✔Bilindiği gibi kliniğimizde yıllardan beri birçok nöropsikiyatrik hastalıkta TMS tedavilerini başarı ile uygulamaktayız. Depresyon ve panik atak hastaları, takıntılı durumlar, bipolar bozukluk vakaları başarı ile tedavi edilebilmekte. Özellikle ilaçlarla tam ya da hiç düzelmeyen depresyon, panik atak ve OKBhastaları için umut ışığı durumundayız. ✔Ayrıca başta alzheimer olmak üzere parkinson, felç, migren, multiple scleroz, ALS gibi hastalıklarda da ilaçlara ilaveten oldukça yüz güldürücü sonuçlar elde etmekteyiz. Özellikle şunun altını çizmek istiyorum ki; dünya da Alzheimer’i durdurabilen tek kliniğiz. 💻Hizmetlerimizden profesyonel ekibimiz ile destek alabilirsiniz.
☎️02122819191&02122800244
📧info@reemnp.com

✔Metropol hayatının yoğun temposu, iş stresi ve yetersiz beslenme, unutkanlık sorunu yaşayanların sayısını giderek artır...
14/05/2019

✔Metropol hayatının yoğun temposu, iş stresi ve yetersiz beslenme, unutkanlık sorunu yaşayanların sayısını giderek artırıyor. Beynimizin bilgileri depolama sürecinde yaşanan bellek kaybı ve unutkanlık konusunda merak edilenleri Reem Nöroloji Merkezi’nden Uzman Dr. Mehmet Yavuz anlattı. ✔Günümüzde gençler için de ciddi bir problem olan unutkanlık, beyindeki kesin hafıza ve geçici hafıza bölümlerindeki problemlerden kaynaklanıyor. Alzheimer hastalarında uzak geçmiş rahatça hatırlanırken yakın geçmişi hatırlamakta zorluklar yaşanır. Dr. Yavuz, yakın geçmişle ilgili sorun yaşayanların mutlaka bir nörologa başvurması gerektiğinin altını çiziyor. ✔UNUTKANLIĞI YENMEK İÇİN…

Dr. Mehmet Yavuz, unutkanlığı azaltmak için yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
* Bol sebze ve meyve tüketin.
* Vaktinizi arkadaşlarınız ve ailenizle geçirin.
* Stresten uzaklaşın.
* Fındık, ceviz, badem, çekirdekli kuru üzüm, yeşil sebzeler, böğürtlen, yaban mersini, üzüm suyu, elma, kepekli pirinç ve balık tüketimi ile folik asit takviyesini ihmal etmeyin.
* Dinlenmenize dikkat edin ve düzenli egzersiz yapın.
* Alkolden uzak durun.
* Ajanda kullanın, bol bol not alın.
* Yeni hobiler edinin, müzikle ilgilenin.
* Gönüllü çalışmalara katıln.

✔Merkezimizde, çocuk, genç, kadın ve erkek bireylerde sağlıklı beslenmenin yanı sıra gebelik, emzirme, menopoz, osteopor...
13/05/2019

✔Merkezimizde, çocuk, genç, kadın ve erkek bireylerde sağlıklı beslenmenin yanı sıra gebelik, emzirme, menopoz, osteoporoz, çocukluk ve buluğ çağı gibi fizyolojik dönemler ve yaş geçiş dönemleri için de beslenme ve diyet danışmanlığı verilmektedir. ✔Merkezimizde aynı zamanda diyabet, kalp ve damar hastalıkları, metabolik sendrom, troid bozuklukları gibi hastalıkları bulunan kişilere de beslenme programı düzenlenir ve beslenme eğitimi yapılır. 💻Hizmetlerimizden profesyonel ekibimiz ile destek alabilirsiniz.
☎️02122819191&02122800244
📧info@reemnp.com

✔Psikiyatri kliniğimizde; Depresyon, Panik Bozukluk, Kaygı Bozuklukları, Bipolar Bozukluk, Şizofreni ve Diğer Psikotik B...
13/05/2019

✔Psikiyatri kliniğimizde; Depresyon, Panik Bozukluk, Kaygı Bozuklukları, Bipolar Bozukluk, Şizofreni ve Diğer Psikotik Bozukluklar, Şizoafektif Bozukluk, Uyku Bozuklukları, Demanslar (Alzheimer vb.), Obsesif Kompulsif Bozukluk, Alkol ve Diğer Madde Bağımlılığı, Davranış Bozuklukları, Enüresis Noktürna (Gece Alt Islatma), Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite, Cinsel Fonksiyon Bozuklukları (Vajinismus, Erken Boşalma) tanı ve tedavileri yapılmaktadır.
Kliniğimizde ayaktan başvuran hastalar randevulu olarak görülmektedir. ✔Hastaların değerlendirilmesinde uluslar arası tanı ve sınıflandırma yöntemlerine uyulmaktadır. 💻Hizmetlerimizden profesyonel ekibimiz ile destek alabilirsiniz.
☎️02122819191&02122800244
📧info@reemnp.com

Günümüzde diyet yapma kavramı ne yazık ki farklı bir boyut kazanarak sağlıklı beslenme anlamını tamamen kaybetmiştir. Bu...
10/05/2019

Günümüzde diyet yapma kavramı ne yazık ki farklı bir boyut kazanarak sağlıklı beslenme anlamını tamamen kaybetmiştir. Bugün diyet dendiğinde akla ilk gelen şey, zayıflama çayları, detox içecekler, detox çorbalar, kilo verdirici olduğu iddia edilen ilaçlar veya takviye gıdalar, yağ yakımı sağladığı düşünülen besinler vs. bu listeyi çok daha fazla uzatabilirim ne yazık ki.

Beslenme ve Diyet Uzmanı olan kişilerden bu ürünleri zaten duymazsınız. Sizi bu şekilde zayıflatacağını iddia eden kişilerden ise itina ile uzaklaşmalısınız.

Peki bitkiler zararlı mıdır?
Hayır her bitkinin kendine özgü yapısı sebebi ile etkisi faklıdır. Doğru ve yerinde kullanımda maksimum düzeyde fayda sağlayabilirler. Bizim konumuz zayıflama ürünü olarak satılan bitki çayları.

Yapılan bir çok araştırma gösteriyor ki her ne kadar zararsız olsalar da bu bitkisel preparatlar, özellikle kronik kullanım sonucunda istenmeyen etkilerin gelişimine neden olabilir. Bitkisel ürünlerin doğal oldukları için yararlı oldukları düşüncesi yanlış olup; yaş, cinsiyet, genetik farklılıklar, beslenme durumu, eşlik eden hastalıklar, beraberinde alınan ilaçlar etkileri değiştirebilir ve toksik olmalarına neden olabilmektedir. Bitkisel ürünler özellikle böbrek ve diyaliz hastalarında; kan basıncı, kan şekeri ve pıhtılaşma üzerine tahmin edilemeyen etkiler ve elektrolit dengesizlikleri nedeniyle zararlı olabilmektedir. Akut hepatit, viruslar, ilaçlar, alkol, metabolik hastalıklar, toksinler gibi değişik nedenlerle oluşan karaciğer hücre nekrozu ve karaciğerin infilamasyonu ile seyreden klinik sorunlarla sıkça karşılaşılmaktadır.

Hangi bitkiler kullanılmaktadır?
Dünya Sağlık Örgütü ( WHO) araştırmalarına göre tedavi amaçlı kullanılan tıbbi bitkilerin sayısı 20.000 civarındadır . Özellikle lisansı olmayan, kalite, etkililik ve güvenirliliği gösterilmemiş, etiketlenmesi ve standardizasyonu uygun olarak yapılmamış, denetimsiz, tezgah üstü olarak satılan ilaçların kullanımı artmıştır. Bunlar içerisinde en çok bilinenler; sinameki, bitkisel çaylar, papatya türleri, yosun hapları, kondriotin sülfat, ekinezya, efedra, garlik, ginkgo biloba, ginseng, kava, glukozamin, melatonin ve fitoöstrojenlerdir. Sık kullanılan bitkilerden biri olan sinameki, anason, rezene, civan perçemi ısırgan, keten gibi bitkiler; diüritik, laksetif, karminatif etki ile vücuttaki suyun atılmasını hızlandırıcı etkiler içermektedir. Bu da uzun kullanım sonrasında barsaklarda ki Villusların zarar görmesine sebep olduğundan besin emilimlerinin bozulmasına bağlı hastalıkların yaşanmasına ve kronik kabızlık yaşanmasına sebep olmaktadır. Yosun içerikli zayıflama hapları da çokça kullanılmaktadır. Bunların içersinde “sibutramin” adlı iştah azaltıcı bir madde yer almaktadır. Gerçekte insanlar yosunla değil sentetik bir madde ile zayıflıyorlar ve madde kontrolsüz kullanıldığı için birçok kişinin ölümüne yol açmıştır. Yine doğadan kontrosüz bir şekilde toplanan mantarlar da bir çok kişi de ölüme sebebiyet vermiştir.

Bitkisel Ürünlere Dikkat Edin!
Bir bitkisel ürünün üzerinde doğal olduğunu belirten bir etiketin bulunması onun güvenli olduğunu göstermez.
Yaşlılar ve özellikle kronik hastalıkları sebebi ile ilaç kullanan kişiler özellikle dikkat etmelidir.
Bazı bitkisel ürünler ilaç gibi etki gösterdiğinden, kullanılan ilaçlarla etkileşerek, zararlı olabilmektedirler.
Bitkisel ürünleri kullanan ve cerrahi müdahale geçirecek olan kişiler bu durumu mutlaka doktoruna belirtmelidirler. Bu gibi durumlarda bitkisel ürünün iki hafta önceden kesilmesi gerekmektedir.
Hamile kadınlar veya emziren anneler özellikle dikkatli olmalıdırlar. Çünkü bu ürünler ilaç gibi etki gösterebilirler.
Etiketlere kanmayın! Yapılan araştırmalar sonucu bitkisel ürünlerin etiketleri üzerinde belirtilen bileşiklerin haricinde birçok madde tespit edilmiştir.
Bazı bitkisel ürünlerin içerisinde metaller, etiketsiz ürünler, mikroorganizmalar ve diğer maddeler bulunmaktadır. Paketli ve karışım olan niteliksiz markalardan uzak durunuz.
Yedikleriniz ilacınız, ilacınız yedikleriniz olsun.

Sevgiler
Diyetisyen Sezen Çetinkaya

Anne karnında başlarız istemeye… besleniriz, ısınırız, 36-37 derece sıcaklıktan 26-27 derecelik bir dış dünyaya çıktığım...
10/05/2019

Anne karnında başlarız istemeye… besleniriz, ısınırız, 36-37 derece sıcaklıktan 26-27 derecelik bir dış dünyaya çıktığımızda zorluklar başlamıştır aslında… bizi ısıtan o annenin bakımına ihtiyaç duyar, bakmazsa ölürüz.. Öteki olmazsa ölen, o olursa her şeyini alabilen bir varlıktır insanoğlu.. iste bebeğin doğumuyla birlikte başlayan bu sürece primer narsisizm denir. Bebek ister anne verir.

Peki nedir bu narsisizm? En kısa tanımıyla kişinin kendi kendini sevmesidir. Kendiliğe duyulan saygıdır. Potansiyelini kabullenen, kullanabilen, daha az kaygılı insanların narsist olduğu söylenebilir yani bilinenin aksine narsisizm olumsuz bir durumu ifade etmediği gibi doğal ve tüm insanlığa ait, olağan bir ihtiyaçtır.

Toplum tarafından kendini beğenmişlik ile ifade bulan yapı narsisizmden farklıdır. Buna narsistik yapı denir. Kişinin sağlıklı olan kendini sevme durumunu abarttığı ve insanlara karşı ulaşılmaz tavırlar içersinde olan kişiler narsistik bir yapılanma gösterirler.

Kişinin öncelikli hedefi başkaları tarafından yüceltilmek, imrenilmekse, kişi, sosyal paylaşım sitelerinde kendini olduğundan farklı gösteriyor, ordaki ilgiyle mutlu oluyor yada ilgisizlikten dolayı çökkünlük yaşıyorsa ciddi narsistik yapılanmadan bahsedebiliriz. Fakat bu durum tam olarak bir hastalığı belirtmez, daha çok psikolojik bir sorundur. Hastalık kişinin işlevselliğini bozan durumlar için belli kriterler dahilinde ortaya konan ve genelde narsistik kişilik bozukluğu yada narsistik yapılanlamaya bağlı farklı bozuklukların ortaya çıktığı durumlar için kullanılır.

Çevremizde, kendi kendinden adeta büyülenen, kendine zarar verme ihtimali olduğunu düşündüğü herşeye karşı gardını alan, sadece kendisine yatırım yapan insanlar vardır mutlaka. Peki bu kendinden büyülenen, diğer insanları birer tehtit gibi algılayıp kendince sebepler sunarak insanları terkedip sözde yalnızlığı seçenler bir bakıma aşkın kimyasıyla da oynamıyorlar mı aslında?

Modern aşkın tanımından bahsetmek için narsisizmin tüm boyutlarını ele almanın gerekli olduğunu düşündüm. Son dönemdeki bilimsel araştırmalara göre narsistik yapılanmayla ilgili bir artış olduğunu ve erkeklerin kadınlara oranla daha narsistik bir yapılanma gösterdiğini belirtebiliriz. İnsanlar ilişki yaşayamadıklarından, evlilikleri yürütemediklerinden ya da duygusal ilişkilerden şikayet ediyorlar ama bu problematiğin kendilikten kaynaklandığına da ihtimal vermiyorlar…

Toplumun aşka bakışına karşı en popüler yorum çabuk tüketim çağının getirdikleri.. böyle olunca ben de tüketimin neden kaynaklandığına inelim istedim, derin güvensizlik duygularının sebep olduğu yüzeysel tercihlere, başkalarını tarafından yüceltilmenin, beğenilmenin verdiği sahte iyilik hali hakkında biraz bilimsel biraz gözlemsel bir derleme yapmak istedim..

-Kendimize duyduğumuz sevgi ve saygı bir başkasına zarar vermiyorsa,

-İdeal benlik arayışını sonlandırıp kendimizi olduğumuz gibi sevmeye başladıysak

-Bir başkasını da kendimiz kadar sevebileceksek

-Bir başkasına da kendimiz kadar emek verebileceksek

Şimdiki aşkları güzelleştirebilmek için bir şansımız var demektir..

Sevgiler,

Psk. İclal Gözcü

Nöroloji Nöropsikiyatri ✔REEM Nöropsikiyatri Klinikleri‘nin Nöroloji Bölümünde geniş bir yelpazedeki nörolojik hastalıkl...
09/05/2019

Nöroloji Nöropsikiyatri ✔REEM Nöropsikiyatri Klinikleri‘nin Nöroloji Bölümünde geniş bir yelpazedeki nörolojik hastalıkların tanı, tedavi ve izlem hizmetleri verilmektedir.
Nöroloji uğraşı alanına giren, beyin kanamaları, baş ağrısı, baş dönmesi serebrovasküler hastalıklar, hareket bozuklukları, kas ve sinir hastalıkları, epilepsi, alzheimer, multipl skleroz, inme ve uyku bozuklukları konularında kliniklerimizde hizmet verilmektedir. Gerektiğinde kliniklerimizin anlaşmalı olduğu görüntüleme merkezleri ile yakın işbirliği içinde çalışmalar yürütülmektedir. 💻Hizmetlerimizden profesyonel ekibimiz ile destek alabilirsiniz.
☎️02122819191&02122800244
📧info@reemnp.com

TMS TEDAVİSİ NEDİR?Zeka, akıl, mantık, düşünce, algı ve duygularla ilgili istisnasız her şey nöronal aktiviteden yani nö...
09/05/2019

TMS TEDAVİSİ NEDİR?
Zeka, akıl, mantık, düşünce, algı ve duygularla ilgili istisnasız her şey nöronal aktiviteden yani nöronların çalışma biçiminden kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla “bilinç”, “zekâ”, "algı", “duygu’’ olarak adlandırdığımız tüm kavramlar mükemmel fizikobiyokimyasal olaylar olarak tanımlanabilir. Beyin ve bedenin nasıl çalıştığına yakından baktığımız zaman, bir insanın yürümesi ya da düşünmesi gibi, sıradan olaylar bile her insanı şaşkına çevirebilir. Basit kimyasalların karmaşık şekillerde bir araya gelmesiyle bu kadar güçlü, bu kadar değişken, bu kadar kontrollü yaşamsal işlevlerin ortaya çıkabilmesi muhteşemden öte bir olgudur!
Son yıllarda Bilim adamları, düzensiz beyin fonksiyonlarını normalleştirecek ve aynen bir bilgisayar gibi resetleyerek, duygu, düşünce, hareket, hafıza gibi bir çok beyin fonksiyonunu normal haline getirecek tedaviler geliştirmiştir. İşte Transkranial Manyetik Stimülasyon tedavisi ile beyine şok manyetik uyarılar göndererek, beyinin hastalanmadan önceki sağlam durumuna yeniden dönmesi amaçlanmaktadır. Nitekim artık hemen hemen tüm Nöroloji ve Psikiyatri Dünya tıp kongrelerinde TMS tedavisinin önemini vurgulayan bir çok yayın ve bildirilere rastlanmaktadır.
TMS cihazı, yoğun düzeyde elektrik depolayabilen bir kapasitöre sahiptir. Bunların içerisinde biriken elektrik enerjisi, koil adı verilen ayrı bir aparatla manyetik uyarı haline çevrilerek uygulama safhasına geçirilir. Koiller, kelebek şeklinde ya da konik veya yuvarlak olabilir. Koilin merkezinde çok kısa sürede (50 ms gibi) 1,5-3 Tesla gücünde manyetik alan oluşturan bobin sargılar vardır. Manyetik alanın geniş bir alana ya da dar bir alana uygulanması tercihine göre, koil seçimi yapılır. Örneğin biz kendi kliniklerimizde kulak çınlamasında daha küçük alana tedavi imkânı sağlayan yuvarlak küçük koiller kullanırken, Alzheimer ve diğer demansların tedavisinde, tüm bellek bölgelerini uyarmak için daha büyük kelebek koiller tercih etmekteyiz. Dolayısıyla koil seçimi, TMS uygulayıcısı hekimin hasta ya da hastalığa ilişkin verdiği karar ve hedefleri neticesinde değişiklik gösterebilmektedir.
Beyinde yaklaşık 10 milyar hücre aktif olarak birbiri ile sürekli iletişim kombinezonu ile çalışmaktadır. Düşüncelerimizin ya da hareketlerimizn gerçeklesmesi, beyin hücreleri arasında ki bu 10 milyar kere 10 milyar işlemler sonucunda gerçekleşmektedir. Üstelik bu işlemlerin çoğu saniyeden çok daha kısa bir zaman diliminde ceryan etmektedir. Bu konuyu iyi anlamanız için bir örnek vermek gerekirse büyük bir alan düşünün ve orada 10 milyar adet telefon cihazı olsun ve bu on milyar telefonda birbirlerine bağlı olsun. İşte beynimiz aşağı yukarı aynı mekanizma ile çalışmaktadır. Böyle bir iletişim ağının dehşetini tasavvur edebiliyor musunuz. İşin en ilginç tarafı da hücreler arası yorumlar, henüz tam olarak çözülemeyen mikro-molekuler biyolojik ajanlarla gerçekleşmektedir. İşte bu mikro-molekuler ajanlarda ki dengesizlikler depresyondan, panik ataktan tutunda, baş ağrısına kadar bir çok nörolojik ve psikiyatrik sorunlara ve hastalıklara neden olmaktadır.
İşte bu bağlamda, Transkranial Manyetik Stimulasyon (TMS) tedavisi, mikro-molekuler biyolojik ajanların dengesizliğini ortadan kaldırmakta adeta beyini bilgisayar misali resetlemektedir.
TMS, nöronlarda aynı bir ses ekosu gibi baştan sona doğru manyetik titreşimler yayarak sinir hücresinin daha fonksiyonel olmasını sağlar. Manyetik titreşimler sinir hücresindeki birçok metabolik aktiviteyi düzene sokar. Nöron sağlıklı bir şekilde görevini icra etmeye başlar.
Transkraniyal Manyetik Stimülasyon (TMS), merkezi sinir sistemi içindeki hassas merkezlerin, motor yolların veya motor korteksin stimülasyonu ile spinal kord, periferik sinirler veya kastan elektriksel motor uyarılmış potansiyellerin (MUP) kaydedilmesi ile gerçekleştirilen non-invazif bir yöntemdir.
TMS tedavisinde; kafatası cildi üzerine tutulan metal bir halka üzerinden geçen manyetik alan ile beyin korteksi uyarılır. Manyetik dalgalar kafa derisi ve beyin dokusunu, hücrelere zarar vermeden, ağrı duyusuna ve elektrik direncine yol açmadan geçer. Metal levhanın altındaki alanda bulunan nöronlarda depolarizasyon oluşturarak tedaviyi gerçekleştirir.
TMS tedavisinde verilen uyarılar, tercih edilen frekansta belli sayıda paketçikler halinde uygulanır. Buna “Train” denmektedir. Bir train içindeki uyarı sayısı, uygulayıcı hekim tarafından düzenlenir. Ancak hasta duyarlılığı da train düzenlemesinde rol oynar. Eğer hasta ağrı ya da rahatsızlık hissediyorsa train içindeki uyarı paketçikleri düşürülebilir ya da iki train arasındaki boşluklar uzatılabilir. Normalde aktif nöbet geçiren epilepsi hastalarında TMS uygulaması yapmamaya özen göstermekteyiz ancak mecbur kalınırsa epilepsi ilaçlarının dozları tedavi süresi esnasında biraz arttırılarak uygulama yapılabilir. Dikkat edilmesi gereken konu, bu tip risklerde iki train arası boşlukların olabildiğince uzun ayarlanması ve train paketçiklerindeki uyarı sayısının düşürülmesidir.
Newyork Ulusal Mental Sağlık Enstitüsü (The National İnstitute of Mental Health) yapmış olduğu 3 farklı çalışma da Transkranial Manyetik Stimülasyonun (TMS), depresyon üzerine oldukça etkili olduğu ve ağır depresyonlarda nerdeyse EKT’ye yakın bir düzelme gösterdiğini bildirmişlerdir. Üstelik Elektro Konvulzif Tedavi (EKT) invazif bir yöntem olduğu halde TMS’ nun hiçbir olumsuz etkisi yoktur. Çalışma ekibinden Dr. Saran Lisanby, TMS‘ nin, depresyonda en etkili ve yan etkisiz tedavi olduğunu ifade etmektedir. Üstelik son yıllarda TMS tedavisinin etkinliğini ispat eden daha binlerce yayın ve makale bilimsel dergilerde yerini almıştır.
Sadece depresyon değil, panik atak tedavisinde de TMS, başarı ile uygulanmaktadır. Manyetik stimülasyonla, depresyon ve panik atak merkezleri resetlenerek temelden tedavi cihetine gidilir. Hedef önce panik atakları seyrekleştirmek daha sonra da tamamen yok etmektir. Panik atak, beyinin kötü bir şakası olup, beyinden vucuda sahte hastalık alarmı gönderilmesi ile şekillenir. Kişilere defalarca ölüm korkusu yaşatan panik atakların çok ciddiye alınarak bir an önce bertaraf edilmeleri gerekir. Biz kliniğimizde bazen sadece TMS bazen de ilaçlarla kombine olarak TMS tedavisi yapmaktayız. Uzun vadeli süreçte, TMS uyguladığımız bir çok panik atak hastasında; ilaçlara duyulan ihtiyacın git gide azaldığı ve hatta tamamen ilaçsız döneme geçildiğini mutlulukla müşahede etmekteyiz.
TMS tedavisi, depresyon, panik atak, OKB, bipolar bozukluk, şizofreni gibi hastalıklarda etkinliğini ispatlamışken, aynı zamanda Alzheimer, felç(inme), migren, Parkinson, multipl scleroz, tinnutus(kulak çınlaması), ALS gibi nörolojik hastalıklarda da başarı ile kullanılmaktadır. Biz REEM Nöropsikiyatri kliniklerimizde çağın hastalığı olan Alzheimer’i TMS ile durdurabilmeyi başarmış bulunmaktayız. Üstelik ortalama %10 civarında da bir düzelme sağlamaktayız. TMS’nin Alzheimer üzerindeki başka hiçbir tedavide olmayan koruyucu ve düzeltici etkilerini 30 vakalık bir araştırma grubu üzerinde de göstermiş durumdayız. Konu ile ayrıntılı bilgiyi ‘’Alzheimer ve TMS’’ konulu başlıkta bulabilirsiniz.
Diğer taraftan felçli hastalara, hasarlı beyin bölgesine tedavi yaparken, mevcut MRI bulguları, tedaviye yol gösterici olmaktadır. Alzheimer’da ise fonksiyonel MRI çalışmaları veya PET çekimlerinin önemli ölçüde yol gösterici tetkikler olduğunu söyleyebilirim. Tıp dünyasında sık sık sözü edilen navigasyonlu TMS cihazlarının ise teknik olarak daha gelişkin modeller olmakla beraber pratikte diğer TMS tedavilerinden ve cihazlarından pek farklı olmadığını da belirtmek istiyorum. Hele hele, “Önce beyin haritalaması (QEEG) yapalım, sonra buna göre tedaviyi programlayalım” gibi ifadeler gerçekçilikten uzaktır. Zira beyin haritalaması bir EEG yöntemidir. Bununla TMS öncesi bir belirleme yapılamaz.
TMS tedavisi bütün bu hastalıkların yanı sıra, otizm’de beslenme ve yeme bozukluklarında, tiklerde ve madde bağımlılığında da başarı ile kullanmaktayız. Bugün Rusya da bir çok klinik madde bağımlılarını TMS ile tedavi etmektedir.
Transkranial Manyetik uyarımda MRI’da kullanılanlara benzer sofistike elekromıknatıslar kullanılmaktadır. Kafa üzerinde bu elektromıknatısların ürettiği, manyetik darbeler sinir hücrelerinde ve sinir yollarında aynı eko gibi etkilenmelere neden olarak düzeltici etkiler sağlamaktadır. Güney Karolina Tıp Fakültesinden psikiyatrist Dr. Mark George , “Beyinin hem kimyasal hem elektriksel faaliyetleri olan bir organ olduğu unutulmamalıdır ve gerektiğinde TMS ile resetlenmelidir” demektedir. Oldukça problemli yan etkilerine rağmen elektroşok tedavisi, uzun süreli şiddetli depresyonda halen en etkili yöntem olarak uygulanmaktadır. Halbuki TMS, EKT benzeri düzeltici etkiler sağlamaktadır. Hemde TMS‘nin hiçbir invaziv ve agresif yönü olmayıp, belirgin bir yan etkisi yoktur.
Bu noktada şunu söyleyelim ki, TMS tedavisi bir elektrik tedavisi değildir. Başa ya da başın herhangi bir bölgesine elektrik akımı verilmemektedir. Dolayısıyla bazı hastalarımızın endişe ettikleri gibi herhangi bir elektriki uygulama söz konusu değildir. Olay, elektrik enerjisinin koil içindeki bobin sargılar vasıtasıyla manyetik enerjiye dönüşmesinden ibarettir. Hâlbuki bugün hala birçok psikiyatri kliniğinde kullanımı devam eden EKT (elektro-konvulzif tedavi) böyle değildir ve beyne doğrudan elektrik verilmesi söz konusudur. EKT esnasında verilen elektrik, bilinç kaybına neden olur ve adeta epilepsi nöbetine benzer suni kasılmalar ortaya çıkarır. Bu esnada dilin ısırılmaması için önlem alınır. Son yıllarda anestezi altında yapılmasına rağmen EKT, oldukça agresif bir tedavi girişimidir. Tedaviye cevap vermeyen psikozlarda ve ağır melankolik depresyonlarda kullanılmaktadır. Ancak sevinerek söyleyelim ki TMS, EKT’nin kullanım alanını da çok daraltmıştır. Artık birçok modern klinik tedaviye dirençli depresyon vakalarında EKT değil, TMS kullanmaktadır.
Beyinin farklı bölgelerindeki sinir hücrelerinin hep birlikte, bir uyum içerisinde hareket ettikleri bilinmektedir. Korteksin; yargılama, karar verme, duyguları-bilişsel fonksiyonları geliştirme ve hayatlarımızı planlama işlemlerinde etkili bölgeleri ile limbik sistemin duygular ağırlıklı bölgelerini bağlayan zincirler, oldukça özel bir yapı gösterir. Depresyona yönelik bir teori de, depresif duygu durumunun bu zincirlerdeki bir dengesizlikten kaynaklandığını veya bu dengesizliğe bağlı olduğunu belirtmektedir. Tıpkı bir bilgisayarın formatlanması (resetlenmesi) gibi periyodik manyetik uyarımlar sonucu bu bölgelerdeki akımlar yeniden yapılandırılabilmektedir. Hatta Time Dergisi manyetik ‘darbe‘lerle depresyon tedavisinden alınan sonuçların hem doktorlar hem de hastalar açısından olağanüstü olduğunu bildirmektedir.
Columbia Üniversitesi’ndeki New York Eyaleti Psikiyatri Enstitüsü’de ve bir çok ülkede ki TMS tedavi merkezlerinde; binlerce hastanın TMS ile düzeldiği, bilimsel yayınlarla defalarca deklare edilmiştir.
Sonuç itibariyle Transkranial Manyetik Stimulasyon, depresyon tedavisinde önemli bir tedavi unsuru olarak yerini almıştır. İlaçlara cevap vermeyen ya da tam düzelmeyen veya ilaç kullanmak istemeyen hastalar için umut ışığı olmuştur. Literatürde ilaçlara dirençli bir çok hastanın manyetik stimülasyonla düzeldiğine dair sayısız örnek vardır. Özellikle hamile olan ya da emzirme döneminde olup, ilaç kullanması sakıncalı olan bayan hastaların çok rağbet ettiği bir tedavi yöntemi durumuna gelmiştir.
TMS uygulamalarının, beynin hangi bölgesine hangi sıklıkla ve hangi şiddette yapılacağı, tanı durumuna ve hastalığın karakterine göre hekim tarafından düzenlenir. Ancak depresyon, panik atak gibi rahatsızlıklarda tedavinin nereden ve nasıl uygulanacağı az çok bellidir. Bazı araştırmacılar, beyindeki motor bölgenin uyarılması ile kasları hareket ettiren en düşük manyetik uyarı şiddetine göre yani eşik değere göre frekans şiddetinin düzenlenmesi gerektiğini düşünmektedir. Bu fikre sahip olanlar, en düşük manyetik alan şiddetinin yüzde 10 aşağısı ya da yüzde 20 yukarısı arasında bir değerin ideal tedavi şiddeti olduğunu savunmaktadırlar. Kliniklerimizde yaptığımız tedavilerde biz de bu aralıklara sadık kalmaya özen göstermekteyiz. Ancak kişisel tercihim, uyarı eşik değerinin yüzde 10 altını uygulamak şeklindedir. Böylece hem daha az rahatsızlık hissi ve uygulama sonrası baş ağrılarına neden olmaktayız hem de çok nadir bile olsa zaman zaman karşılaşılabilen nöbet riskini minimuma indirmekteyiz. O yüzden bilimsel yayınlarda sözü edilen, uygulama sonrası epileptik nöbet durumuna 15 yıllık tedavi periyodumuzda hemen hemen hiç rastlamadık. Bu başarılı sonuçların da planlayıp, tercih ettiğimiz hassas tedavi programlarından kaynaklandığına inanıyoruz.
Hastalıklar bazen insanların dünyasını karartabilir. Aileleri dağıtabilir veya hasta yakınlarının da tedaviler boyunca maddi manevi büyük acılar çekmelerine sebep olabilir. Bir doktor olarak bütün bu üzüntüleri çok iyi bildiğimden; sağlığına kavuşan, iş yaşamına ya da ailevi sorumluluklarına geri dönen herkes için büyük mutluluk duyarım. Bu nedenle, Türkiye’nin her köşesinden genç ya da yaşlı kişilerin kendi cümleleri anlattıkları iyileşme öykülerinin, şu anda çeşitli sağlık sorunları ile mücadele eden tüm hastalara ve ailelerine, umut vermesini diliyorum.
Dr. Mehmet Yavuz
REEM Nöropsikiyatri

Address

Suadiye

Opening Hours

Monday 09:00 - 19:00
Tuesday 09:00 - 19:00
Wednesday 09:00 - 19:00
Thursday 09:00 - 19:00
Friday 09:00 - 19:00
Saturday 09:00 - 16:00

Telephone

+902163027336

Website

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when REEM Nöropsikiyatri posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Share