28/08/2023
Üzerine en fazla destanlar, şiirler yazılan, şarkılar söylenen aşk ve sevgidir kuşkusuz. Yaşamın en çok haz veren iksiri olduğu içindir belkide.
Hiç bir duygu sevgi kadar birleştirici ve bağlayıcı değildir.
Aşk bir kişiye, sevgi kişilere, canlılara, doğaya, değerlere, bir çok şeye dairdir.
Aşkın gözü kördür der eskiler. Sevgiyi ise kanı kaynamak olarak ne güzel tarif etmişler.
Aşk bilinçsizce yaşanan, geçici salt bir duygudur. Bittiğinde hayalkırıklığı yaratır.
Sevgi derin ve köklü mantığında eşlik ettiği bitmeyen beslendikçe çoğalan, huzurun, güvenin eşlik ettiği bir duygudur.
Ne güzel söylemiş Yunus Emre;
Maharet güzeli görebilmektir. Sevmenin sırrına erebilmektir. Cihan alem herkes bilsin ki en büyük ibadet sevebilmektir.
Sevgi için emek verilmesi gerektiğini en güzel Mevlana anlatır. “Uğruna fedakarlık yapmadığın sevgiyi, yüreğinde taşıyıpta kendine yük etme” diyerek.
Aşkta hiçbir zaman huzur olamaz. Çünkü elde edilen her şey daima daha fazlasını istemek için hareket noktasıdır der Marcel Proust bir romanında.
Aşk, bedensel hazların, duygusal yansımasıdır. Aşık aşkını, kurdun kuzuyu arzulaması gibi arzular der Platon. Balzac ise; sevgi, sevdiğin kişilerin mutlu olduğunu gördükçe , onların mutluluğu ile mutlu olabilme sanatıdır der.
Kendini sevmeyeni sevsende karşılık bekleme. Bilmediğini gösteremez, hissettirmez insan.
Sevgi bir yoldaşlıktır sevgiliyle aynı yolda yürürken. Keyifli olduğu kadar da meşakkatlidir bazen. Yolların ayrılması elzemse bunu da metanetle karşılamalı, hayata sevmeye küsmemeli insan. Çünkü ayrılıklar da sevdaya dahildir. Atilla İlhan’ın dediği gibi. Hayat yoluna devam etmeli yolda yine sevmeli, yine emek vermeli. En büyük haz olan sevgiyi iliklerine kadar hissetmeli. Hayat yalnız yürünecek bir yol değildir.
Sevgiyle kalın….