
18/07/2025
Duygusal Eşzamanlılık:
Daniel Stern’in en özgün ve etkileyici kavramlarından biridir. Bu kavram, bebekle bakımveren (çoğunlukla anne) arasındaki ilişkiyi bir tür duygusal dans gibi tanımlar. Bu dans, sözcüklerle değil; ses tonu, yüz ifadesi, beden dili, zamanlama ve ritimle kurulur. Duygusal eşzamanlılık, bakımverenin bebeğin duygusal haline empatik olarak karşılık vermesi anlamına gelir. Buradaki önemli nokta, bakımverenin bebeğin duygusunu taklit etmesi değil, ona duygusal olarak uyumlanmasıdır.Bu durumda, bebek “anlaşıldığını” hisseder. Bu, sadece o an için değil, bebekte bir güven ve duygusal zemin inşası açısından da çok önemlidir.
Stern bu kavramı sadece bebekler için değil, psikoterapide de merkeze alır.
Terapi odasında danışan, ancak duygusal olarak eşzamanlanmış bir terapistle “anlaşılmış” hisseder. Bu anlar iyileştirici mikro anlar olarak kabul edilir.