Uzman Klinik Psikolog Güneş Dursun

  • Home
  • Uzman Klinik Psikolog Güneş Dursun

Uzman Klinik Psikolog Güneş Dursun 💻 Online Terapi

"Kendi düşüncelerimizin bağımlısıyız. Düşünce şeklimizi değiştirmediğimiz sürece hiçbir şeyi değiştiremeyiz." -Santosh K...
24/10/2022

"Kendi düşüncelerimizin bağımlısıyız. Düşünce şeklimizi değiştirmediğimiz sürece hiçbir şeyi değiştiremeyiz."
-Santosh Kalwar-

Yaşadığınız bir olay üzerine tekrar tekrar düşündüğünüz oldu mu? Zihninize takılan bir şeyi bırakmakta zorlandınız mı? R...
20/10/2022

Yaşadığınız bir olay üzerine tekrar tekrar düşündüğünüz oldu mu?

Zihninize takılan bir şeyi bırakmakta zorlandınız mı?

Ruminasyon; işlevsel olmayan ve sonuca varmayan olumsuz düşüncelerin zihinde bozuk bir plak gibi tekrar etmesidir. Kişi yaşadığı olayı çözmek için harekete geçmek yerine olası neden ve sonuçları düşünmekten kendini alıkoyamaz. Dolayısıyla ruminatif düşünce biçimi, kişinin problem çözme becerilerini etkileyerek alternatif çözümlerden uzaklaşmasına neden olur.

Peki ruminatif kısır döngüden çıkmak için ne yapmak gerekir
- Yaşadığınız olayda olumsuz bir sonuca vardığınızda sizi oraya ne götürdü?
-Başlangıçta olay hakkındaki düşünceleriniz nasıldı?
-Aynı konu üzerinde tekrar tekrar düşünerek çözüm veya cevap bulabildiniz mi?
-Konu zihninde netleşti mi daha da mı karıştı?

“Yorulduğumuzda ve cesaretimizi kaybettiğimizde yıllar önce yendiğimiz düşüncelerin hücumuna uğrarız.”-Friedrich Nietzsc...
17/10/2022

“Yorulduğumuzda ve cesaretimizi kaybettiğimizde yıllar önce yendiğimiz düşüncelerin hücumuna uğrarız.”

-Friedrich Nietzsche-

Stres, bireyin yaşamını ve çevreye uyumunu tehdit eden psikolojik bir durumdur. Bireyin yaşadığı stres karşısında, beden...
26/10/2021

Stres, bireyin yaşamını ve çevreye uyumunu tehdit eden psikolojik bir durumdur. Bireyin yaşadığı stres karşısında, bedeni tehlike altında olduğunu hisseder. Bedenimiz durumu değerlendirip en etkili kararı almamızı sağlar. “Savaş ya da Kaç”

Bedenin harekete geçmesi için kalp atışı hızlanır, nefes alıp verme sıklaşır, kan basıncı yükselir, kaslar kasılır, duyular keskinleşir. Bedenimiz savaşmak ya da kaçmak için hazırdır. Savaş ya da Kaç tepkisi bireyin hayatta kalmasını sağlayan bir savunmadır.

Günlük yaşamımızda, işte veya okulda bir stres yaşadığımızda; stresin süresi uzarsa veya etkisi şiddetlenirse Savaş ya da Kaç tepkisi bireye zarar vermeye başlar. Beden sürekli tetikte bulunma ve kaygılı olma halini yaşayarak kaygı bozuklukları ve panik atak durumunu tetikler.

Sonbahara girişle birlikte bu dönemde biraz daha depresif hissediyor musunuz? Gün içerisinde, iş hayatınızda, aile yaşan...
05/10/2021

Sonbahara girişle birlikte bu dönemde biraz daha depresif hissediyor musunuz? Gün içerisinde, iş hayatınızda, aile yaşantınızda veya bir ebeveyn olarak yetersiz veya başarısız olduğunuzu düşünüyor musunuz?

Ufak giden bir terslik yaşadığımızda veya bazı zorluklar karşısında kendimizi yargılayarak yetersiz ve başarısız olduğumuzu kendimize hatırlatıyoruz.

Çoğunlukla “yapamadım, beceremedim, başaramadım” gibi cümleler kurarak kendimize yetersizlik hissini yaşatıyoruz.
Peki başardıklarınız için kendinizi takdir ediyor musunuz? En son kendinizi ne zaman takdir ettiniz?

Geçmişteki başarılarınızı düşünün, başarılarınızı kendinize hatırlatın. Bu hafta boyunca başardığınız her şey için ufak notlar alın ve başardıklarınız için kendinizi takdir edin🙌🏻

Mutluluk, bir şeye ulaşmak mı? İstediğiniz her şeye sahip olmak mı? Bir sonuç mu? İnsanlar mutlu olamadıkları zamanlarda...
18/07/2021

Mutluluk, bir şeye ulaşmak mı? İstediğiniz her şeye sahip olmak mı? Bir sonuç mu?

İnsanlar mutlu olamadıkları zamanlarda kendilerini mutsuz zannederler. Oysa sadece mutlu olamıyorlardır, mutsuz değillerdir. Nasıl öfkelendiğimizde sürekli öfkeli hissetmiyorsak, mutlu olduğumuzda da sürekli mutlu hissetmeyiz.

İçinde bulunduğunuz ortama bir göz atın. Bu ortamla ilgili iyi olan şeyler neler? Burada olduğunuz için neden şanslısınız? Şimdi tekrar ortama bir göz atın. Burada yolunda gitmeyen ne? Sizi ne rahatsız ediyor? Daha iyi veya daha farklı nasıl olabilirdi? Olumsuz soru sordukça olumsuzluğun arttığını ve olumlu bakış açınızı kaybettiğinizi göreceksiniz. Siz neyi görmek isterseniz onu görür ve onu yaşarsınız.

Mutlu olmamız sadece olaylara değil bize de bağlı. Hangisinin olacağını biz seçebiliriz. Doğan Cüceloğlu’nun da söylediği gibi; ‘Mutsuzluğunuzun kaynağını hep dışarda aramayın’. ☘️🕊

Öz-şefkat kişinin kendisiyle dost olabilmesidir. Genellikle arkadaşlarımıza veya ailemize söylemeye cesaret edemeyeceğim...
06/07/2021

Öz-şefkat kişinin kendisiyle dost olabilmesidir. Genellikle arkadaşlarımıza veya ailemize söylemeye cesaret edemeyeceğimiz şeyleri kendimize acımasız ve sert bir uslüpta söyleriz. Öz-şefkat, sevdiklerinize gösterdiğiniz şefkati ve ihtiyaçları olan desteği kendinize de gösterebilmeniz ve vermenizdir. Kendiniz ile öz-şefkatli ilişki kurma yolculuğunuzda bir düşünün;

-Acı çekerken kendinize nasıl davranıyorsunuz?
- Konuşmalarınız yargılayıcı olma eğiliminde mi?
- Kendinizle konuşma tonunuz nasıl?
-En yakın arkadaşınız acı çekerken ona nasıl davranıyorsunuz?
-Kendinize karşı acımasız öz-eleştiriden vazgeçerseniz nasıl olacağını düşünüyorsunuz?
-Kendinize şefkatli olsaydınız, nasıl olurdu?
-Zor anlarınızda kendinize öz-şefkatle nasıl destek olabilirsiniz?

Öz-şefkat, kendimizle yapıcı bir şekilde ilişki kurmakla ilgilidir. Çektiğimiz acıyı fark etmemizle başlar ve nezaketle ...
05/07/2021

Öz-şefkat, kendimizle yapıcı bir şekilde ilişki kurmakla ilgilidir. Çektiğimiz acıyı fark etmemizle başlar ve nezaketle acılarımızı, yetersizliklerimizi, hatalarımızı bir deneyim olarak yargılamadan herkesin hata yapabileceğini kabul ederek kendimizi geliştirmemizi sağlar. Öz-şefkat benmerkezcilik değildir, bizi zorlayan duygularımızı nazikçe kabul ederek, deneyimleme ve yaşama arzusudur.

Öz-şefkat; duygusal dengeyi sürdürme, başa çıkma becerilerini geliştirme ve yaşanılan zorlayıcı deneyimleri atlatma sürecinde yardımcı olur. Dolayısıyla öz-şefkat yaşadığımız zorluklar karşısında dirençli olmamızı sağlayarak kendimizin daha iyi bir versiyonunu geliştirmemizi sağlar.

“Geçmişin keşkeleri ve geleceğin endişeleri şuanımızı çalan iki hırsızdır.”- Üstün Dökmen -
29/05/2021

“Geçmişin keşkeleri ve geleceğin endişeleri şuanımızı çalan iki hırsızdır.”
- Üstün Dökmen -

Depresyon ve anksiyete bozukluklarında yaşanan semptomlar; ortak belirtilere sahip olsalar da, belirgin farklılıkları bu...
28/05/2021

Depresyon ve anksiyete bozukluklarında yaşanan semptomlar; ortak belirtilere sahip olsalar da, belirgin farklılıkları bulunmaktadır. Depresyon ve anksiyete bozuklukları; kişinin ruh hali, duyguları ve bedensel semptomları bakımından benzerlik gösterir. Dikkat toplama ve karar verme gibi zihinsel süreçlerde zorluk, endişe ve huzursuzluk gibi duygular, nedeni açıklanamayan bedensel ağrılar hem depresyon hem de anksiyete bozukluklarının ortak belirtileridir. Depresyon yaşayan birçok kişide sıklıkla anksiyete bozuklukları da görülmektedir.

“Eğer depresyondaysanız, geçmişte yaşıyorsunuz. Eğer endişeliyseniz, gelecekte yaşıyorsunuz. Eğer huzur içindeyseniz, an...
27/05/2021

“Eğer depresyondaysanız, geçmişte yaşıyorsunuz. Eğer endişeliyseniz, gelecekte yaşıyorsunuz. Eğer huzur içindeyseniz, an'da yaşıyorsunuz.”
- Lao Tzu -

Ayçiçeği her gün yüzünü güneşe dönerek, hedefini gerçekleştirmek için kendini olgunlaştırır. Baktığımız zaman biz de her...
25/05/2021

Ayçiçeği her gün yüzünü güneşe dönerek, hedefini gerçekleştirmek için kendini olgunlaştırır. Baktığımız zaman biz de her gün yüzümüzü kendi güneşimize dönmek için uyanmaz mıyız sabaha? Hepimizin güneşi farklıdır. Bazısı için istekleri, bazısı için sevdikleri bazısı için de umutları. Hepimiz farklı amaçları ve hedefleri olan birer ayçiçeği değil miyiz aslında? Yaşama bağlılığımızı mümkün kılan hedeflerimiz için ayçiçeği gibi her gün güneşe dönelim yüzümüzü 🌞🌻

Genellikle bir olay yaşadığımızda düşüncelerimizi değil, duygularımızı fark ederiz. Ancak duygularımıza ve davranışlarım...
23/05/2021

Genellikle bir olay yaşadığımızda düşüncelerimizi değil, duygularımızı fark ederiz. Ancak duygularımıza ve davranışlarımıza neden olan otomatik düşüncelerimizdir. Düşüncelerimizi değiştirmek için; yaşadığımız olaylarda düşünce-duygu-davranış ilişkisini gözlemleyerek fark etmemiz gerekir. Bizi kötü hissettiren bir duygu yaşadığımızda kendimize ‘şuan neden böyle hissediyorum, aklımdan neler geçiyor?’ diye sormalıyız. Bu sorunun cevabı bizi otomatik düşüncelerimize götürür. Otomatik düşüncelerimizi fark etmek ve onların yerine alternatif düşünceler oluşturmak; duygularımızı iyileştirirken yapacağımız seçimi bilinçli olarak belirlememizi sağlar.

Şimdi kendinize bir sorun;
-En son ne zaman kendimi kötü hissettim?
-Ne yaşandı ve o anda aklımdan neler geçiyordu?
-Yaşadığım olayı objektif bir şekilde mi algıladım?
-Yoksa geçmişte yaşadığım bir olay mı aklıma geldi?
-Başka nasıl düşünebilirdim?
-Düşüncelerim bana ne hissettirdi?
-Başka nasıl hissedebilirdim?
-Bunun sonucunda nasıl bir davranışta bulundum?
-Başka nasıl bir davranışta bulunabilirdim?

Anksiyete (Kaygı); stres, endişe, gerginlik, huzursuzluk ve korku ile birlikte görülür. Korku, hayatta kalma içgüdüsüyle...
21/05/2021

Anksiyete (Kaygı); stres, endişe, gerginlik, huzursuzluk ve korku ile birlikte görülür. Korku, hayatta kalma içgüdüsüyle kişiyi tehlikelere karşı uyarma ve koruma amacıyla verilen doğal bir tepkidir. Ancak bazı durumlarda kişi çevresinde bir tehlike olmaksızın korku duyabilir. Kişinin bu tarz durumlarda duyduğu korku; kaygıya neden olur.

Yaygın Anksiyete Bozukluğu, kaygının yüksek düzeyde ve uzun süreli olarak görülmesidir. Kişide herhangi bir neden yokken başına bir şey gelecekmiş gibi veya kötü bir şeyle karşılaşacakmış gibi endişe duyma ve aşırı kaygı görülür. Kişi gelecekte olabilecekleri düşünerek kaygıya kapılır ve kaygısını kontrol edemeyecek duruma gelir. Kişinin kaygı verici düşünceleri, duygularına eşlik eder ve nefes alışverişinde değişimler, vücut ağrıları, mide ve bağırsak problemleri gibi bedensel belirtilere neden olur.

Anksiyete Bozukluklarının tedavisinde Bilişsel Davranışçı Terapi; anksiyetenin tekrarlamasına karşı önleyici bir faktördür. Kişinin korktuğu, kaygı duyduğu durumlara neden olan olumsuz düşünceleriyle başa çıkabilmesi, bu düşüncelerin değiştirilmesi ve problem çözme becerilerinin öğrenilmesi hedeflenir. Psikoterapi sayesinde bireyde kaygı, korku, tasalanma ve bedensel belirtiler azalır. Dolayısıyla birey kaygı düzeyini ve bedensel belirtilerini kontrol etmeyi öğrenirken kaçınılan ortam ve durumlar azalır.

İnsanlar normal düzeydeki kaygı ve stresin üstesinden gelmeye çalışırken, Yaygın Anksiyete Bozukluğuna sahip olan bir kişi için yüksek düzeydeki kaygı ve stresin üstesinden gelmek oldukça zordur. Kaygınızın sizi ele geçirdiğini ve en küçük olaylarda bile çok etkilendiğinizi düşünüyorsanız mutlaka bir uzmana başvurmalısınız.

Otomatik düşünceler, kişinin yaşadığı bir olay karşısında ansızın aklına gelen ve farkında olmadığı düşüncelerdir. Otoma...
18/05/2021

Otomatik düşünceler, kişinin yaşadığı bir olay karşısında ansızın aklına gelen ve farkında olmadığı düşüncelerdir. Otomatik düşünceler duygularınızı etkileyerek davranışlarınıza yansır. Bazen bu düşünceler sizi çözüm yolundan uzaklaştırarak duygularınızın esiri olmanıza neden olur. Dolayısıyla otomatik düşünceler; işlevsel olmayan ve çarpıtılmış düşüncelerdir. Düşünceler değiştiğimde duygularınız ve davranışlarınız da değişir.

İşlevsel olmayan otomatik düşüncelerimizi değiştirmek için; yaşadığımız olaylarda düşünce-duygu-davranış ilişkisini gözlemleyerek fark etmemiz gerekir. Böylece düşüncelerimizin üzerindeki kontrolü sağlamış oluruz. Bizi rahatsız ve kötü hissettiren bir duygu yaşadığımızda kendimize ‘şu an aklımdan neler geçiyor?’ diye sormalıyız. Bu sorunun cevabı bizi işlevsel olmayan otomatik düşüncelerimize götürür.

Eğer yaşadığımız olaylara ve durumlara karşı düşüncelerimizi değiştirirsek duygularımızı ve davranışlarımızı da değiştirebiliriz. Buddha’nın da söylediği gibi; “Zihin her şeydir. Ne düşünürseniz, o olursunuz”.

İyilik hali, kişinin karakter özelliklerinden zayıf yönlerini törpülemesi ve var olan güçlü yönlerini geliştirilmesiyle ...
08/05/2021

İyilik hali, kişinin karakter özelliklerinden zayıf yönlerini törpülemesi ve var olan güçlü yönlerini geliştirilmesiyle sağlanır. Güçlü karakter özelliklerimiz, olaylara bakış açımızı ve sorunları çözme yöntemimizi yansıtan öz kaynaklarımızdır.

Gördüğünüz güçlü karakter özelliklerini; üç gün boyunca farkında olarak kullanın. Güçlü karakter özelliklerini ne kadar çok kullanırsanız iyilik haliniz de o kadar artacaktır. Güçlü karakter özelliklerini uyguladığınız anlarda sizde uyandırdığı iyilik halini sonuçlarıyla birlikte gözlemleyin.

Mutluluk; insanların güçlü yanlarını keşfederek kullanmasıyla elde edebilecekleri bir şeydir. Güçlü karakter özelliklerimizi kullanarak mutluluğun bize gelmesini beklemeden kendi mutluluğumuzu kendimiz yaratalım💪🏻💫💪🏻💫

Address


Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Uzman Klinik Psikolog Güneş Dursun posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Practice

Send a message to Uzman Klinik Psikolog Güneş Dursun:

Shortcuts

  • Address
  • Telephone
  • Alerts
  • Contact The Practice
  • Claim ownership or report listing
  • Want your practice to be the top-listed Clinic?

Share