07/02/2023
-Travma, hayatın günlük akışı içinde, hiç beklenmeyen bir anda, insanın dayanma gücünü zorlayan ya da aşan bir durum olarak tanımlanabilir. Travmaların oluşmasında, çocuğun olayı kendi yaşamına veya başka birinin yaşamına tehdit olarak algılaması çok önemlidir. Olay ne kadar doğrudan tehdit oluşturuyorsa, etkisi o derece büyük olur.
-Yetişkinlerin Çocuğun Travmayı Algılamasındaki Rolünün Önemini Şu Şekilde Sıralayabiliriz:
1) Anne-babanın çocuğun duygularını ve düşüncelerini anlamaya önem vermeleri
2) Anne-babanın çocuğun güven duygusunun devam etmesine önem vermeleri ve kendi çaresizliklerini çocuğa fazla yansıtmamaları, örneğin “Bu konuya bir çözüm düşünüyoruz, en kısa zamanda daha rahat olacağız” gibi
3) Anne-babanın, özellikle doğal afetler sonucu yaşanan durumlara ilişkin mümkün olduğunca net bilgiler vermeleri
4) Anne-babanın konunun üzerine giderek bir an önce çocuğun eski hayatına benzeyen bir hayat kurmaya çalıştıklarına çocuğun inanması
5) Çocuğun o anda artık güvende olduğunun vurgulanması ve mümkün olduğunca olumlu ve ileriye yönelik bir bakış açısının oluşturulması
6) Çocuğu, hayatın onun karşısına çıkarabileceği her türlü travmatik olaya karşı hazırlamanız mümkün değildir. Ancak, çocukları bu konularda bilinçlendirmek, onların travmalar karşısında daha hazırlıklı olmaları için bir zemin hazırlar; ilk kez karşılaştıkları bir olayın getirdiği belirsizlik ve bilinmezliğin yaratacağı derin kaygıyla bir ölçüde daha rahat baş edebilmelerini sağlar.
7) Çocuğu doğal afetlere karşı daha hazırlıklı kılabilmek için, onunla bu konularda konuşabilir ve onunla bazı boyama etkinlikleri paylaşabilirsiniz.